Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişi arasında kurulmasıyla simsarın ticari alacağı doğar. Asıl sözleşmenin kurulduğu tarihte komisyon alacağı doğacağına göre davalının, 3. Kişi durumunda olan Kapadokya Tekstil'den alacağını tahsil edemediği için komisyon alacağını ödemediği iddiası yani geciktirici şartın gerçekleşmediği iddiası dinlenemez çünkü asıl sözleşmede yani ... Tekstil'le davalı arasındaki sözleşmede geciktirici şart yoktur. Buna göre davacı taraf komisyon alacağına hak kazanmıştır. Sözleşmedeki 5/b md'de yani cezai şart hükmünü içeren maddede " Taraflar anlaşma maddelerinden herhangi birine riayet etmediği takdirde bir ihtar veya ihbara gerek kalmaksızın sözleşmeyi ihlal eden taraf karşı tarafa 100.000 USD veya karşılığı türk lirası cezai tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt ederler" denilmektedir. Cezai şart maddesinin seçimlik cezai şartı mı yoksa ifaya eklenen cezai şartı mı içerdiğini belirleyebilmek için BK 179 Md. öngörülen borcun belirlenen zaman ve yerde ifa edilip edilmediği hususuna bakmak gerekir....

    Davalı tarafça davacıya gönderilen ... 50.Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya şirketlerine ait olmayan madeni yağların satılmasının yasak olduğu ve davacı tarafından eksik alım yaptığı, tamamlanmaması halinde cezai şartın gündeme gelebileceği hususunda ihtarda bulunduğu görülmüştür. Asıl dava yönünden; davacının, davalıya cezai şart alacağı nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit talepli eldeki davayı açtığı, davaya konu teminat mektubunun davalı- karşı davacı tarafından nakde çevrilmesi sonucu davasını 100.000,00-TL tutar üzerinden istirdat davası olarak sürdürdüğü tespit edilmiştir. Karşı dava yönünden ise; davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan cezai şart alacağı istemli eldeki davayı açtığı tespit edilmiştir....

      Davalı, ---- akdedilmesi ile başlamış olan bayilik akdi ilişkisinin ------ ihlal ettiği halde, söz konusu yılların sonunda davacı davalıdan cezai şart talep etmediği gibi, cezai şart talep etme hakkını saklı tuttuğunu da bildirmemiştir. Dolayısıyla da davalı nezdinde, bundan sonra da cezai şart talep etmeyeceği yönünde haklı bir güven uyandırmıştır. Bu nedenle de, akdi ilişkinin ------ ihlal edildiği gerekçesiyle Cezai Şart talep etmesi söz konusu güven ile bağdaşmayan davranış ve dolayısıyla da çelişkili davranış oluşturur. Çelişkili davranış ise MK.md.2 anlamında hakkın kötüye kullanılması oluşturur ve dolayısıyla da kanun tarafından korunmaz....

        TTK m. 22'de tacir sıfatını taşıyan borçlunun aleyhine konulmuş cezai şart tutarının indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu durumda ceza miktarı aşırı olsa bile, tacir borçlu aleyhine konulmuş sözleşme cezasını hakim indiremeyecektir. Ancak bir tacirin borcu için kararlaştırılmış cezai şart ne kadar aşırı olursa olsun, TTK m. 22 hükmü, TBK m. 182/ f. 3 uyarınca indirim yapılmasını engelleyecekse de; cezai şart anlaşması ahlaka veya kişilik haklarına aykırı görülecek derecede ağır ise, TBK m. 27/ f. 2 uyarınca hakim duruma göre, bu cezai şartın geçersizliğine veya cezai şartla birlikte bütün işlemin geçersizliğine karar verebilir. Yargıtay uygulamasında da, özellikle borçlu tacirin mahvına sebep olacak kadar ağır cezai şartların anılan hükümden yararlanılarak tamamen veya kısmen geçersiz sayılmasının kabul edildiği görülmektedir....

          Ancak bir tacirin borcu için kararlaştırılmış cezai şart ne kadar aşırı olursa olsun, TTK m. 22 hükmü, TBK m. 182/ f. 3 uyarınca indirim yapılmasını engelleyecekse de; cezai şart anlaşması ahlaka veya kişilik haklarına aykırı görülecek derecede ağır ise, TBK m. 27/ f. 2 uyarınca hakim duruma göre, bu cezai şartın geçersizliğine veya cezai şartla birlikte bütün işlemin geçersizliğine karar verebilir. Yargıtay uygulamasında da, özellikle borçlu tacirin mahvına sebep olacak kadar ağır cezai şartların anılan hükümden yararlanılarak tamamen veya kısmen geçersiz sayılmasının kabul edildiği görülmektedir....

          nun 11.maddesinin 2.fıkrasında "Ticari işletme ile esnaf işletme arasındaki sınır, Cumhurbaşkanlığı kararı ile belirlenir." düzenlemesi mevcuttur. 21/07/2007 tarihli resmi gazetede yayınlanan bakanlar kurulu kararında ise; esnaf ve sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına ilişkin belirleme yapılmıştır. Satın aldıkları malların olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 280.000,00 TL'yi veya satışlarının tutarı 390.000,00 TL'yi aşmayanlar veya 1 yıl içerisindeki elde ettikleri gayri safi hasılatı 150.000,00 TL'yi aşmayanlar esnaf ve sanatkar siciline kayıt olacaklardır. Alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere davalı Serdar ...'ın alış ve satış rakamları belirlenen limiti aşmamaktadır. Bu haliyle davalının tacir değir esnaf olduğu belirlenmiştir. Eldeki dava sözleşmeye aykırılığa dayalı cezai şart ve cezai şartı aşan zararın tahsili konulu olup, TTK.4.maddede sayılan mutlak ticari davalardan değildir....

            Uyuşmazlık; cezai şart ve diğer alacak isteminin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Kira sözleşmesinin 22. maddesindeki bu hüküm, T.B.K'nun 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Cezai şart geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde belirli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu cezai şart geçerli olup tarafları bağlar. (bkz Yargıtay 3. HD 2019/4589 E 2020/1714 K) ..........Davacı ile dava dışı Hasan Keskin arasında 10.05.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaz tapuda davalı banka adına kayıtlıdır. Taşınmaz, önceki malik ve kiraya verenin borcu nedeniyle başlatılan takip sonrası alacağa mahsuben davalı bankaya satılmıştır....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kendi ticari defterlerinde, dava konusu komisyon faturalarından dolayı davalıdan alacaklı olmadığı bilakis davalının davacıdan alacaklı olduğunun tespiti karşısında, davacının davalıdan komisyon alacağının bulunmadığı sonucuna varıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bakımından ise sözleşmenin haklı nedenle feshine dayalı bir cezai şart olmadığı, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, sözleşmenin davacı tarafça feshedilmesi nedeniyle sözleşme hükmü gereği, feshe bağlı cezai şart talep edemeyeceği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile sonucu itibari ile doğru olan İlk Derece Mahkemesinin kararının gerekçesi düzeltilerek davanın reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

              Asıl davada davalı karşı davacı yönünden alım taahhüdünü ihlalden kaynaklanan cezai şart alacağı için düzenlenen fatura kapsamında 26,16 USD cezai şart tutarının istenebilir olmadığı anlaşılmış yapılan bilirkişi incelemesinde davalı karşı davacının cezai şart alacak tutarının davacı karşı davalı şirketin ekonomik olarak mahvına sebep olmayacağı kanaatine itibar edilerek asıl davada davacının 26,16 USD üzerinden kanıtlanan menfi tespit talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ----- süresinden önce feshi nedeniyle kar mahrumiyetinden kaynaklanan alacak ile sözleşme süresi boyunca alım taahhütlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu