WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kural olarak TTK'nun 24. maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz borçlu fahiş olduğu iddiası ile cezai şartın indirilmesini isteyemez. Ancak borçlunun cezai şartın kabul edildiği tarihteki ekonomik durumu, taahhüt olunan işin değeri ve sözleşme hükümleri de göz önünde bulundurularak uzman bilirkişiler aracılığı ile istenen cezai şartın borçlunun ekonomik yönden yıkımına sebebiyet verecek şekilde yüksek olduğunun ve bu halin ahlak ve adaba aykırı bulunduğunun tesbiti halinde Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları gereğince cezai şarttan uygun miktarda indirim yapılabilir. Ne varki hükme esas alınan bilirkişi raporu bu yönlerden yeterli kanaat oluşturacak açıklıkta değildir. Bu itibarla açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden araştırma ve bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

    Maddenin birinci bendinde seçimlik cezai şart düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi hâlinde ödenmek üzere cezai şart vaad edilmiş ve aksi de sözleşmede öngörülmemiş ise alacaklı ya sözleşmenin ifasını ya da cezai şartın ödenmesini isteyebilir. Seçimlik cezai şartta alacaklı seçimlik bir yetkiye sahiptir. Buna göre o şartın gerçekleşmesi yani borçlunun asıl edimi hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumunda ya asıl edimin ifasını ister ya da bundan vazgeçerek cezai şartın ödenmesini talep eder. Seçimlik cezai şartta alacaklı hem asıl edimin ifasını hem de cezai şartın ödenmesini isteyemeyecektir. Örneğin, satıcının sattığı malı teslim etmemesi hâlinde alıcının mal yerine 100.000TL ceza koşulu isteyebileceği kararlaştırılmışsa, alıcı ister malın teslimini, isterse ceza koşulunu isteyebilir....

      BK.nun 161/son maddesinde hakimin gerekli gördüğü takdirde cezai şartı tenkis edebileceği hükme bağlanmış olup, cezai şartın tamamen kaldırılabileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öte yandan davalının davacıyla yaptığı bir sözleşme var iken dava dışı komisyoncuylada anlaşması ve ona komisyon ücreti ... olmasıda davacının kusuru olmadan gerçekleşmiş olduğundan bu hususta cezai şartın tamamen kaldırılmasına gerekçe olamaz. Ayrıca belirtmek gerekirki taraflar arasındaki sözleşmede KDV'ninde ödeneceği kararlaştırılmış olduğundan davalı KDV’sinide ödemekle yükümlüdür. Kaldıki, davacının ifa halinde yapacağı giderlerinde alması gereken ücretten mahsubuda olanaklı değildir....

        Bu davada, davacının talebi % 6 + KDV cezai şartın istemi olup, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın geçerli olduğunun kabulü gereklidir ve mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Ancak davalı tacir olmadığından, TBK'nun 182/son (eski BK 161/son) maddesine göre hakim fahiş gördüğü cezai şartları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir....

          Bu itibarla hizmet sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersiz, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şart tek taraflı olarak değerlendirilemez. İşçiye verilen eğitim bedeli kadar cezai şartın karşılığı bulunmakla eğitim karşılığı cezai şart hükmü belirtilen ölçüler içinde geçerlidir....

            Bu itibarla hizmet sözleşmelerine işçi aleyhine konulan cezai şartlar geçersiz, işçi lehine konulan cezai şartlar ise geçerli kabul edilmelidir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şart tek taraflı olarak değerlendirilemez....

              Nitekim, kararlaştırılan cezai şartın bu nitelikte olduğunun tespit edilmesi halinde cezai şart, aynı zamanda genel ahlak ve adaba aykırı olduğu da kabul edilecektir. Ancak cezai şartın davacı için iktisadi yıkım teşkil edip etmediğinin, tarafların veya hâkimin subjektif değerlendirilmesine göre takdir edilmesi mümkün değildir. Buna göre, davacının cezai şartın kabul edildiği tarihteki iktisadî durumunun, konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile tespit etmesi gerekmekte olup, bölge adliye mahkemesi tarafından bu yönde bir inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır....

                Bozma Kararı Dairemizin 15.12.2021 tarih, 2020/8403 E. ve 2021/7158 K. sayılı kararıyla; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya ilişkin yerinde görülmeyen tüm, davacı-karşı davalının ise sair temyiz itirazlarının reddine; asıl davanın, taşıma sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, karşı davanın aynı sözleşmeye dayalı cezai şart alacağının tahsili ile fazladan ödenen taşıma ücretinin istirdadı, bu mümkün olmazsa asıl davada hükmedilecek tazminattan mahsubu istemine ilişkin olduğu, karşı davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, bu cezai şartın istenmesi için ifa gecikmeli olarak...

                  Meğerki alacaklı bu hakkından sarahatan feragat etmiş veya kayıt dermeyan etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun” hükmünü taşıyan ifaya eklenen cezai şartta ise, alacaklı akdin ifası ile birlikte cezai şartın ödenmesini de talep edebilir. Cezai şart sözleşmenin asli unsurlarından biri değildir; tersine, asıl edime bağlı, onu kuvvetlendirme amacına yönelik bir yan edim niteliğindedir. Ancak, seçimlik cezai şart, borçlunun edimini yerine getirmemesi veya eksik olarak yerine getirmesi hali için öngörülen ve aksi yönde sözleşmede hüküm olmadığı sürece, alacaklısına ya sözleşmenin ifasını ya da cezai şartın ödenmesini isteme hakkı veren bir edim olması nedeniyle (B.K. md. 158/1), ancak sözleşmedeki asıl edimin yerine istenilebilir; bu niteliği gereği olarak da, genellikle, cezai şart borçlusu bakımından, asıl edime oranla daha ağır bir yükümlülüğü içerir. Böylece, borçlu, daha ağır 2014/17372-18671 olan cezai şartı ödemekten kurtulmak için, asıl edimi ifa etmeye zorlanır....

                    Dava, cezai şartın iptali ve menfi tespit davasıdır. Davalı şirket ile davalı Kurum arasında sigortalıların davacı şirketin hizmetlerinden yararlanması için sözleşme bulunduğu ve sözleşme kapsamında verilen sağlık hizmeti için 271,83 TL fatura düzenlenerek Kurumdan tahsil edildiği, ancak muayene hizmeti verilmeden söz konusu faturanın tanzim edildiği gerekçesiyle davalı Kurum tarafından 10.000,00 TL tutarında cezai şart uygulanarak yapılan ödemenin iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi ya da değiştirilmesi mümkün değildir. Yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. İş Mahkemeleri 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikteki özel mahkemelerdir....

                      UYAP Entegrasyonu