Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 11.1.15 maddesi uyarınca uygulanan cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece,“... cezai şartın dayandırıldığı sözleşmenin 11.1.15 maddesinde belirtilen ... hizmeti sunulmadığı halde kuruma fatura etme keyfiyetinin dosya münderacatında mevcut belgeler uyarınca tekevvün etmediği, toplam 40.102,50 TL lik cezai şartın iptalinin gerektiğinin rapor edildiği, sözleşmenin 11.2.6.maddesinde bu sözleşmede sayılan fiillerin kasıtlı olarak işlendiğinin tespit edilmesi halinde gerekli cezai şartın uygulanacağının düzenlendiği, 14.maddede ise kast unsurundan ne anlaşılması gerektiğinin tarif edildiği, buna göre işlemin kasıtlı sayılabilmesi için bilerek ve isteyerek yapılmış olması haksız kazanç sağlamak veya kurum zararına sebebiyet vermek amacıyla yapılmış olmasının gerektiği, sözleşme hükümleri ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacı kurumun kasıtlı hareket ettiğine dair herhangi bir bilgi ve bulgunun bulunmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne...

    işlemin haksız ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek, 45.510,95 TL reçete bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, toplamda 151.521,65 TL cezai şart bedelinin tahsiline ve uyarı işlemleri ile 1 yıl süreyle sözleşmenin feshine yönelik işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir....

      Söz konusu maddenin lafzından açıkça anlaşılacağı üzere, provizyon sistemine hatalı kayıt yapıldığı takdirde hatalı yapılan işlemin eczacı tarafından kuruma bildirilmesi, Kuruma bildirildikten sonra Kurumca yapılan inceleme ve/veya araştırmada hatalı işlemin sehven yapıldığının tespit edilmesi halinde söz konusu cezai işlemin uygulanmayacağı yönündedir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı kurumun 11.07.2014 ve 09.12.2014 tarihli yazıları, davacı eczacının işleminin davalı kurum tarafından "sehven" gerçekleştirildiği şeklinde kabul ve tespit edildiği yönünde değerlendirilmeye alınmış ise de; 11.07.2014 tarihli yazı ile, cezai şarta konu olay nedeniyle davacı eczacıdan yazılı bilgi istenildiği, 09.12.2014 tarihli yazının ise; cezai şartın uygulanması yönünde olduğu, işlemin sehven yapıldığının kabul edildiğine dair anlatımda bulunulmadığı görülmüştür....

        Davalı, cezai işlemin sözleşmeye uygun olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tanık beyanları dikkate alınmak suretiyle yönlendirme isnadı ile uygulanan cezai işlemin dayanaksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 08/06/2016 tarihli ve 2015/5196 E., 2016/14679 K. sayılı ilamı ile; "...Mahkemece, sadece cezai işlemin dayanağı olan yönlendirme olgusu üzerinde durulmuş, cezai işleme konu reçete muhteviyatının hak sahiplerine verilmediği ve katılım payının tahsil edilmediği hususuna yönelik bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Diğer yandan, yönlendirme yasağına ilişkin olarak 07.03.2012 tarih 130195 reçete numaralı hak sahibi ... ile 14.04.2012 tarih 138207 reçete numaralı hak sahibi ... dinlenilmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, sahibi bulunduğu ......

            hakkında uyarı cezası ve cezai şart uyguladığını, cezai işleme dayanak 17/08/2007 tarihli ve 12998 numaralı 1 adet reçete nedeniyle yedi yıl gibi bir uzunca bir süre geçtikten sonra 2012 yılı protokol hükümlerine dayanarak cezai şart tesisine ilişkin işlemin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek; 4.526 TL cezai şart ve 905,21 TL reçete bedeli olmak üzere toplam 5.939,71 TL'lik haksız ve hukuka aykırı kesinti işleminin iptali ile davalı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir....

              Dava, uygulanan ceza-i işlemin iptali ve borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup, davacı, sahibi olduğu eczane ile davalı kurum mensuplarına ilaç temin ettiğini, davalı tarafından kendisine haksız olarak uyarı ve cezai şart bildirim işleminden kaynaklanan ve davalı kurumca 29.517,58 TL ceza uygulandığını beyanla işlemin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı ise sözleşmenin ilgili maddelerinin haklı olarak uygulandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ile söz konusu ilaçların hastalar tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 2009 protokolünün 6.3.2 maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile sözleşmesinin 3 ay süre ile feshi ve 250,00 TL cezai şart işlemi uygulandığını, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 19.03.2010 tarihli fesih ve cezai şarta yönelik işleminin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 2009 protokolünün 5.3.6. maddesini ihlal ettiği gerekçeleri ile davacı eczacının uyarılmasına ve 1.071,30 TL cezanın tahakkuk ettirildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 21.11.2011 tarihli fesih işleminin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                    belirlenen iğfal kabiliyeti hususunun ceza yargılaması yönünden sonuç doğuracağı, davacının kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, davacı eczanenin eylemi sabit olup, yapılan işlemin protokole uygun olduğu dolayısıyla uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğu, tereddüde ya da duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde sabittir....

                      UYAP Entegrasyonu