Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı,davalının sigortalılarına tedavi hizmeti verdiğini,hastanede çalışan uzman doktorun ayrılışının süresinde kuruma bildirilmediği gerekçesiyle cezai şart uygulandığını belirterek cezai şartın iptali ile hakedişlerinden kesilen 10.000 TL.nin tahsili için eldeki davayı açmıştır.Taraflar arasındaki ilişki doğrudan borçlar hukukundan kaynaklanmaktadır. O halde açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. İşin esası incelenerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,13.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz." hükmü getirilmiş olup, yine aynı protokolün 6.12. maddesinde “Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez. Bu protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz.” hükmü düzenlenmiştir....

      KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 2009 protokolünün 6.3.2 maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile sözleşmesinin 3 ay süre ile feshi ve 250,00 TL cezai şart işlemi uygulandığını, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 19.03.2010 tarihli fesih ve cezai şarta yönelik işleminin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı, davalı kurumca yapılan denetimler sonucunda 2009 protokolünün 5.3.6. maddesini ihlal ettiği gerekçeleri ile davacı eczacının uyarılmasına ve 1.071,30 TL cezanın tahakkuk ettirildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 21.11.2011 tarihli fesih işleminin iptali ile muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Dava, SGK ile eczaneler arasında imzalanan protokol hükümleri çerçevesinde uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir. Davacıya ait eczanede yapılan denetimde sözleşmeye aykırı olarak ilaç kupürü tespit edilmiş olup davacı da bu hususu kabul etmekte, ilaç kupürlerinin iş yerini devir aldığı eczacıya ait olduğunu ve iş yoğunluğu nedeniyle imha edemediğini iddia etmektedir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve davacının temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda Dairemizce bu karar onanmıştır....

            na teslim edilmiş gibi imzanın alındığı, bu şahıstan kimlik sorulması halinde hak sahibi olmadığının anlaşılacağı dikkate alındığında davacı eczacının ilaç teslim ettiği kişinin gerçek hasta olmadığını tespit imkanı mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Somut olaya ilişkin yukarıda açıklanan aşamalar dikkate alındığında davacının sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği ve sözleşmeye aykırı davrandığı görülecektir. Hal böyle olunca mahkemece davalı tarafından uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ... eczanesinin sahibi olduğunu, davalı tarafından reçeteye konu ilaçların hasta ve yakınına teslim edilmediği gerekçesiyle cezai işlem uygulandığını, sözleşme gereği ilacı alan kişiye kimlik sorma yetki ve yükümlülüklerinin olmadığını belirterek hakkında uygulanan işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                - KARAR - Asıl Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümlerin teslimi, parsellerin tevhidi nedeniyle inşaat alanında meydana gelen büyümeden kaynaklanan alacak ve gecikme tazminatı, birleşen davalar menfi tespit, tapu iptal ve tescil ile cezai şart istemlerine ilişkin olup , davalılar vekili davanın reddini savunmuş, mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, birleşen davalarda menfi tespit davasının kabulüne , tapu iptal ve tescil talebinin kabulü ile cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir. Karar, asıl davada davacı birleşen davalarda davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- Birleşen ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/100 esas esas sayılı dava dosyasında, davacı yüklenici, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında ... 39....

                  verilmediğini, savunma alınmadığını, uygulanan yaptırım tek taraflı bir işlem olduğundan, hukuka aykırı yaptırımların iptali ile, davalı kurumun 02/08/2016 tarihli yazısıyla bildirilen, 9.414,94 TL'lik cezai şart, 4.707,47 TL'lik ödeme kesintisi, birinci kez uyarı ve faiz yaptırımlarına ilişkin işlemin iptalini talep etmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava cezai şartın iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu