DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat isteğiyle açtığı dava nedeniyle davalı şirketin tüm malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. 1- Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünden; Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir....
Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz uygulanması mümkün görülmemiştir. Dolayısıyla davacılar vekilinin bu kapsamdaki istinaf itirazları yerinde bulunmamıştır. Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 257'nci maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir....
İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı olan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49'uncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK'nın 49'uncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Somut olayda, 28/02/2014 tarihli çekin keşidecisinin dava dışı .... şirketi olduğu, lehdarının ise davacı ... olduğu, çekin ciro yoluyla davalıya devredildiği anlaşılmaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı yaralanmalı trafik kazasını nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, alacağın tahsili için davalıların taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir. İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz edenler vekilleri, kazaya karışan aracın sigorta poliçesi bulunduğunu, zararın teminat altına alındığını, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, kararın yerinde olmadığını, belirterek; ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür" şeklindedir....
Eldeki davanın konusu, haksız fiil sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalıya ait mal varlıkları ile ilgili değildir. Somut olayda, maddi ve manevi tazminat ödetilmesi istemi ile açılan davada talep konusu mal, hak ve alacaklar uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
için 50.000TL olmak üzere toplam 450.000,00 TL manevi tazminat talep edildiğinden davacılar ... ve ... yönünden maddi ve manevi tüm davacılar için toplam 450.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle davalılardan ortaklaşa ve zincirleme (sigorta şirketi haricinde) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ve bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Muğla 1.Ağır Ceza Mahkemesi 2022/203 E sayılı dava dosyası, davalı Sigorta Şirketinden 2/3243208 nolu sigorta başvuru dosyası , nüfus kayıtları , tüm dosya kapsamı....
Manevi tazminat yönünden yapılan istinaf incelemesine göre; 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d) (Emsal Yargıtay 4. HD nin 24.10.2018 gün ve 2016/9599 E - 2018/6494 K. Sayılı ilamı)....
nedenle bu evi satmaları söz konusu dahi olmadığını, Huzurdaki dava manevi tazminat istemine ilişkin olup, manevi tazminat için ihtiyati haciz istenemeyeceğini, Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı, taşkın haciz niteliğinde olup, yetkili icra dairesinin belirtilmediğini, Dava konusu olayda yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığını, asli kusurun karşı yanda olduğunu belirterek, Ankara 20....