Davacı vekili bu kez 14/06/2022 tarihli dilekçesinde ihtiyati haciz talep edilmiş ve İDM'nce 22/06/2022 tarihli kararla ihtiyati haciz kabul edilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir....
Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü olmadığından, alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu da sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Ne var ki; ihtiyatî haciz talep eden vekilinin, hangi taşınır veya taşınmaz mallar ilişkin olarak ihtiyati haciz istediği açıklatılmadan, mahkeme ilamında belirtilen maddi ve manevi tazminat miktarı ile orantısız biçimde, borçlulara ait tüm taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde mahkeme ilamında belirtilen tazminata yeter miktarda ihtiyati haciz konulması usul, yasa ve hukuka açıkça aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece, ihtiyati haciz isteminin borçlunun hangi taşınır veya taşınmazlarına ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra, ilamda belirtilen tazminat miktarı ile orantılı ve borçlu şirketin ticari hayatını etkilemeyecek biçimde, "tedbirde ölçülülük ve orantılılık" ilkesine uygun bir ihtiyati hacize karar verilmesi gerekirken, bu ilkelere uygun düşmeyecek biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, itiraz eden P.......
dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkeme 09/08/2022 tarihli ara kararı ile davalıların emvali uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir isteğinin reddine, yine olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü olmadığını, bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamadığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat istemi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine hükmetmiştir....
Maddi tazminatın aksine manevi tazminatın belirlenmesinde; tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları, olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği ve ağırlığı, ekonomik ve sosyal çevre gibi pek çok subjektif etken nazara alınmalıdır. Bu hususların yargılamayı gerektirdiği açık olup, bu itibarla manevi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinde ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulunun sağlanamadığı kanaatine varılmıştır. Benzer bir olaya ilişkin olarak verilen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. HD'nin 28/06/2022 tarih, 2022/1881 E., 2022/1414 K. sayılı kararında da, benzer gerekçelerle manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinin ifade edildiği görülmüştür." şeklinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinin talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 28/04/2021 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2020/745 Esas (Derdest) DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat ( TBK 53 ve 56. Maddeleri) KARAR TARİHİ: 24/06/2021 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜDava ve uyuşmazlık, TBK'nın 53 ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat talebiyle birlikte İİK'nın 257 ve devamı maddeleri gereğince davalı ... adına kayıtlı ve kazaya karışan ... plakalı araç ile tapuda "Ankara İli, ... İlçesi, ... Mevkii, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel 3 nolu daire" olarak kayıtlı taşınmaza ve yapılacak sorgu sonucunda bulunacak malvarlığı üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz kararı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
a çarpması neticesinde meydana geldiğini, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu ve konuya ilişkin ceza davasının kesinleştiğini beyanla, meydana gelen kaza sebebiyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesini talep ve dava etmiş, manevi tazminat bakımından sürücünün sorumluluğuna gidilecek oluşu nazara alınarak davalı ... ve davalı ... adına kayıtlı olduğu tespit edilecek vasıta ve gayrimenkuller, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK'nın 257. maddesi uyarınca takdiren teminatsız olarak İhtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın belirsiz alacak olarak açıldığı ve 200,00 TL gösterildiği, 15.000,00 TL'de manevi tazminat istendiği, böylece dava değerinin tutarı gözetildiğinde ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı, dava değerinin miktarı itibariyle verilecek ihtiyati haczin menfaatler dengesini ihlal edeceği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür. 10....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklı yaralanma nedeniyle, araç maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısından maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Talep ise; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ile ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece; talebin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. İhtiyati haciz, HMK 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir....