Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Manevi tazminat, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 4. maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hâkim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, ölüm ya da beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. Şayet beden bütünlüğü zedelenen değil de başkası manevi tazminat istiyorsa, yukarıda belirtilen şartlara ek olarak TBK’nın 56. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen unsurların varlığı aranacaktır. Adam ölmesi halinde de manevi tazminata karar verilebilmesi için halin özelliğinin manevi tazminatı gerektirmesi aranmıştır. Uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu olan davalar, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle açılmıştır....

Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür. 10....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ: 28/04/2022 NUMARASI: 2022/198 Esas - Derdest DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 04/10/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava ve uyuşmazlık; TBK'nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat talepleri ile birlikte sürücü ve işleten konumundaki davalıların malvarlığı üzerine İİK'nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....

    Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilk derece mahkemesince; davacılar ..., ..., ..., ...’un maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı şirketin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.565,86 TL komisyon bedeli, 25.270,55 TL ihtiyati haciz dönemine ilişkin işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.836,41 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Dava, tasarrufun iptali davasında verilen haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle maddi ve manevi tazminat...

      Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....

        Diğer bir anlatımla, maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada alacağın güvence altına alınması amacıyla kural olarak ihtiyati haciz koruma tedbirine başvurulabilecek, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Bu itibarla uygulamada bu türden açılan davalarda ihtiyati tedbir/ihtiyati tebir mahiyetinde ihtiyati haciz ve buna benzer taleplerin, hukuki nitelendirilmesinin mahkemece ihtiyati haciz olarak yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki "muacceliyet" kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil (yaralanma) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir....

        İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki anlatımlarını tekrarladıktan sonra, taleplerinin kazaya konu aracın satışını engellemek değil, zararlarını teminat altına almak olduğunu, sadece zararın miktarının yargılamayı gerektirdiğini, alacağın olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini ileri sürerek ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalılar istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıyla birlikte istenen ihtiyati haciz talebinin reddinden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda gösterilen gerekçelerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/454 esas numarasını aldığı, işbu dosyada yapılan yargılama neticesinde T3 yönünden 12.044,40 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminat, T5 T4 T2 T1 yönünden 5.000,00'er TL manevi tazminat ve T7 mirasçılarına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği ve kararın 11/01/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İhtiyati haciz, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiş olup, alacaklıya henüz kesin haciz isteme yetkisinin gelmediği bir dönemde para alacağının zamanında ödenmesi güvencesini sağlamaktadır. İhtiyati haciz talebi için alacak davası açılmadan önce mahkemeye başvurulabileceği gibi, ihtiyati haczin mahkemeden dava açılırken dava dilekçesi ile ya da dava görülmeye devam ederken talep edilmesi de mümkündür. Dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz ancak davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir....

        (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür. Bu itibarla, yerel mahkemece ihtiyati haciz talebinin uygun ve makul bir miktar üzerinden ve teminatsız olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin 500.000,00- TL üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        CEVAP : İhtiyati hacze itiraz eden/davalılar vekili, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin olmadığını, talebin ihtiyati tedbire ilişkin olduğunu, bu kapsamda mahkemece ihtiyati haciz yönünde değerlendirilmesinin doğru olmadığını, ihtiyati hacze ilişkin aranan koşulların somut olayda oluşmadığını, Mahkemece ihtiyati haciz yönündeki değerlendirmenin manevi tazminatı da içerdiği ve ancak manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olacağını, davaya konu edilen toplam tutar göz önüne alınarak 415.000,00 TL üzerinden verilen ihtiyati haciz kararının ölçüsüz olduğunu, kusur durumunun dosyada henüz belirli olmadığını, şu aşamada bununla ilgili delil toplanmadığını savunarak, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmişlerdir....

          UYAP Entegrasyonu