"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın ... yönünden reddine ... yönünden kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili; tarafların dava konusu taşınmazda müşterek malik olduğunu, vekil edeni ile davalılardan ...'in 12.08.2009 'da boşanmış olduğunu, bu tarihten sonra aralarında herhangi bir anlaşma olmamasına rağmen davalıların dava konusu taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, tüm uyarılara rağmen haksız işgale son verilmediğini bildirerek 12.08.2009'dan itibaren ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Salt bedelin davacı tarafından ödenmiş olması veya eşler arasında temsil ilişkisinin bulunması da kaydın iptalini gerektirmez. Karı koca arasında mal ayrılığı rejiminin bulunması Borçlar Kanunu uyarınca sözleşme ilişkisinin kurulmasına engel değildir. Evlilik birliği kurulurken bunun ... boyu süreceği düşüncesi hakimdir. Bu düşünce nedeniyle de ortak yaşama ve geleceği güvence altına almak amacıyla eşlerin birlikte yatırım yapmaları yaşamın olağan akışına uygundur. Karşılıklı güvene dayalı olarak kurulan evlilik birliği içerisinde eşlerin aralarındaki hukuki ilişkiyi yazılı sözleşmeye bağlamaları beklenemez. Eşler arasındaki işlemlerin HUMK’nun 293. maddesi uyarınca tanıkla kanıtlanma olanağı vardır. Kararlaştırılan anlaşmaya aykırı davranılması nedeniyle tazminat istenmesini önleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve ecrimisil talebinin de kısmen kabulüne (7.552 TL) karar verilmiş olup, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince davalının istinaf talebinin kısmen kabulüyle, Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin ise kısmen kabulüne (2.208 TL) karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya incelendi, gereği düşünüldü . KARAR Davacı vekili, davacı ... ile davalı ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilince evlat edinilen ...’nin nüfus kütüğünde ‘İsmet’ olan anne adının ‘....’ olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası’nın 341. maddesinin dördüncü ve Nüfus Yönetmeliğinin 105. maddesinin dördüncü fıkra hükümlerine göre, eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır....
Taraflar ilk olarak 1984 yılında evlenmiş, 1995 yılında boşanmış; ikinci kez 11.4.1997 tarihinde tekrar evlenerek 03.11.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 19.6.2008 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 03.11.2006 tarihine kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu S.S....
Somut olay bakımından anılan Kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Bu kanuni düzenlemeye göre, sonraki tarihlerde tanıma tenfiz kararı verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona erer. 5718 sayılı Kanun'un 59. maddesiyle getirilen bu düzenleme sayesinde, eşler yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılacaklarından tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.12.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir....
Taraflar 20.09.1976 tarihinde evlenmiş, 03.02.2003 tarihinde Hollanda Breda Hukuk Mahkemesine açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 07.01.2005 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmış, yabancı mahkeme kararının tanınması amacı ile açılan ve kabulle sonuçlanan ..... Aile Mahkemesi'nin 2006/ 109-352 Esas ve Karar sayılı ilamı 04.10.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden 4721 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 03.02.2003 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Aynı yasanın 27. maddesinde Amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarrufların hükümsüz olduğu, 28.maddesinde, üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlariyle, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar, kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler ve borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitlerin bağışlama hükmünde olduğu, 29 maddesinde, borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan...
Bu açıklama ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Somut olayda eşler, 12.06.1969 tarihinde evlenmiş, 26.10.2001 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden 743 sayılı TMK uyarınca taraflar arasında “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmazın 440/47300 hissesi, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 15.11.1979 tarihinde satın alınarak, ... ada ... parselde bulunan 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 04.01.1990 tarihinde kat mülkiyeti yoluyla davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın ve davalı erkek yurtdışında işçi olarak çalışmaktadırlar. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(4721 s.lı TMK 179 m)....