WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 05.12.2017 tarih 2017/1122 esas ve 2017/1455 karar sayılı kararının kadının maddi ve manevi tazminat ile yararına hükmolunan tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası yönlerinden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın HMK'nun 373/2. maddesi gereğince ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2019 (Prş.)...

    Boşanma davası açılmakla davalı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, yine kadın tarafından açılan önlem nafakası davasında verilen önlem nafakası da dikkate alınarak kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davacı erkeğin kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kanaat getirilen kusur durumu karşısında aylık düzenli geliri ve mal varlığı bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve TMK 166/5.maddesi gereğince artış oranına karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Ancak tarafların ekonomik, sosyal durumu ve hakkaniyet dikkate alındığında yoksulluk nafakası azdır....

    İlk derece mahkemesince bozmaya uyulmuş, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiş, karar davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 17.03.2021 tarih 2021/860 Esas, 2021/2330 Karar sayılı ilamı ile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun olmadığı, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. İlk derece mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilamının kapsamı ile sınırlı olarak bir karar verilmesi gerekirken, temyizin ve bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında yeniden hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır....

      . 2- )Davacı kadının yoksulluk nafakası ile ilgili karara ilişkin istinaf başvurusunda; Mahkemece davacı kadının yoksulluk nafakası talebi sigortalı kaydı gerekçe gösterilerek reddedilmiş ise de;toplanan deliller,dinlenen tanık beyanları,SGK raporu,kolluk araştırmasına göre iş buldukça yevmiyeli olarak bağlarda çalıştığı,son SGK.lı çalışmasının 2018 yılı Mayıs ayına ait olduğu,kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelik ve derecede sürekli ve düzenli geliri bulunmadığı,lehine TMK 175 nci maddesindeki yoksulluk nafakası isteme koşullarının gerçekleştiği,tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları,paranın alım gücü,ihtiyaç ve gelirler,SGK.raporları,tanık beyanları,uyap aracılığı ile alınan raporlar,TMK 4 ncü maddesine göre boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500 TL.yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin uygun olacağı,bu husustaki istinaf sebebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. 3- )Açıklanan hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden oluşan kanaat doğrultusunda aşağıdaki...

      Hal böyleyken davalı erkeğin kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanmanın eki niteliğinde olmakla birlikte, boşanma davası içinde istenmeyip, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra talep edilen yoksulluk nafakası talebi nisbi harca tabidir. Davacı dava açarken ziynet ve tazminat talepleri için nisbi harcı yatırmış, yoksulluk nafakası talebi için nisbi harç yatırmamıştır. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilemez. Davacıya istemiş olduğu bir yıllık nafaka talebi üzerinden nisbi harcı tamamlaması (Harçlar Kanunu m. 30-32) için süre verilmesi harç tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, harç tamamlanmadan işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Davacı kadın temyiz konusu dava ile 30.06.2009 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra artık boşanmanın mali sonuçları hakkında istekte bulunulamayacağı gibi kesinleşme tarihi öncesinde açılan fer'i isteklere ilişkin davalar da konusuz kalır. Bu nedenle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.05.2019 (Salı)...

          Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayanan işbu karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı taraflarca boşanma hükmü yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmemek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....

            Yoksulluk nafakasının şartları 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinde belirtilen hususların öğreti ve yargısal uygulamalar ile yorumlanması sonucunda şekillenmiştir. Maddeye göre boşanma sonucu yoksulluğa düşecek olan eşin diğer taraftan nafaka isteyebileceği düzenlenmiştir. Buna göre, yoksulluk nafakası, boşanmanın gerçekleşmesine bağlıdır. Boşanma davası sırasında talep edilen yoksulluk nafakası, boşanmanın fer'î niteliğinde olduğu için boşanmanın gerçekleşmesi şarttır. 7. Dolayısıyla yoksulluk nafakasının talep edilebilmesi için boşanma olgusunun gerçekleşmesi arandığından, yoksulluğun doğup doğmayacağı da boşanmanın gerçekleşeceği dönem itibariyle incelenmelidir. Zira yoksulluk nafakası, boşanmanın kesinleştiği tarihten sonraki dönem için geçerlidir. Diğer bir ifadeyle yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte hüküm ifade edeceğinden, talepte bulunan eşin, boşanma hâlinde yoksulluğa düşmüş veya düşecek olması gerekir....

              Boşanma davası içinde istenen boşanmanın fer'i (eki) olan nafaka ve tazminat talepleri için, ayrıca vekalet ücretine hükmedilemez. Bozmadan önceki ilk hükümle verilen boşanma kararı kesinleştiğine göre; bozmadan sonra boşanmanın fer'isi niteliğindeki yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden yapılan yargılama sonunda verilecek hükümde ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş bulunan yargılama giderlerine yeniden hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı yararına ara kararı ile tedbir nafakası tayin edilmiştir. Tayin edilen bu nafaka Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi gereğince dava süresince geçerli olacaktır. Boşanma kararıyla birlikte hükmedilen yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren geçerli olur....

                  UYAP Entegrasyonu