Davacı kadın istinaf dilekçesinde, mahkemece çocuk için belirlenen iştirak nafakasının az olduğunu, yoksulluk nafakasının kısıtlanarak toplu verilmesinin yanlış olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, çocuk için 500,00 TL iştirak nafakası, kendisi için 750,00 TL yoksulluk nafakası verilmesine ve nafakalara yıllık artış oranı belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu belirlenerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Sonrası Açılan Tazminat-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma kararının kesinleşmesi sonrası yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmamış olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve katkı payı talepli olarak dava açılmış ve mahkemece görevsizlik kararı ve bu kararın akabinde de, süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığından bahisle, davanın açılmamış sayılması kararı verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 26.06.2013 tarihli 2013/355-426 E/K sayılı 10.09.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmanın mali sonuçları konusunda anlaşmak suretiyle anlaşmalı (TMK m.166/3) olarak boşanmışlar ve anlaşmalı boşanma davasının niteliği gereği kusur konusunda bir belirleme yapılmamıştır. Anlaşma doğrultusunda, velayet, kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar konusunda hüküm kurulmuştur. Davacı kadın temyiz konusu dava ile 28.11.2013 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesine dayalı manevi tazminat ve Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra artık boşanmanın mali sonuçları hakkında istekte bulunulamayacağı gibi kesinleşme tarihi öncesinde açılan fer'i isteklere ilişkin davalar da konusuz kalır. Bu nedenle davacı kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı koca tarafından açılan boşanma davasının reddedilmiş olmasına ve bu nedenle boşanmanın fer'i (eki) olan yoksulluk nafakası talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2012 (Çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar AYŞE NAZ MARLALI, İREM MARLALI, KÜBRA MARLALI, HİKMET MARLALI'nın velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, çocuklar için dava tarihinden karar tarihine kadar ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL, karar tarihinden kararı kesinleşmesine kadar 400,00'er TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren aynen iştirak nafakaları olarak devamına, kadın lehine dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 400,00 TL, karar tarihinden kararın kesinleşmesine kadar aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra da yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 30.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Manevi Tazminat-Tedbir ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; boşanma davasının reddi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, ihtiyati tedbir kararı ve vekalet ücretine yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Aile Mahkemesi'nin 2017/887 Esas sayılı dosyası ile erkek vekili tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve velayet talepli dava açılmış, kadın vekili tarafından ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanılarak açılan karşı davada boşanma, velayet, 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 3.500,00 er TL tedbir ve iştirak nafakası, 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur....
Dava, boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça kabul yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Anadolu 15....
KARŞI OY YAZISI Mahkemece, davalının yoksulluk nafakası talebiyle ilgili "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiş, gerekçe olarak davalının bu talebini savunmanın genişletilmesi yasağı (HMK.m.141) başladıktan sonra ileri sürdüğüne dayanılmıştır. Yoksulluk nafakası, boşanmaya bağlı ve boşanmanın fer'isi niteliğindedir. Boşanma davası sırasında tahkikat sona erinceye kadar yazılı veya sözlü olarak ileri sürülebilir. Boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler iddia ve savunma kapsamında değildir. Bu talepler ileri sürülmekle ne iddia ne de savunma genişletilmekte ve değiştirilmektedir. İddia ve savunma başlangıçta ne ise aynısı devam etmektedir. Dolayısıyla boşanmanın fer'isi niteliğinde talepler, idda ve savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağına tabi olmaz. Bu bakımdan davalının bu talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm tesis edilmelidir. Hükmün bu taleple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına bu yönden katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davasında, dava veya cevap dilekçesiyle ya da tahkikat sırasında karar verilinceye kadar talep edilebilen yoksulluk nafakası, boşanmanın eki niteliğinde olup, boşanmaya karar verilmesi halinde sonuca bağlanması zorunlu ve boşanmadan sonrası için geçerli bir talep niteliğindedir. Boşanma davası, bozmaya uyularak reddedildiğine göre, artık yoksulluk nafakasına hükmedilemez. Bu husus gözetilmeden boşanma davası reddedilen davacı lehine tedbir nafakası dışında ayrıca yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....