WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadının, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası ile boşanma neden ile lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu yönü ile istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; yoksulluk nafakası yönünden 5 no'lu hüküm fıkrasının "karar kesinleşmesinden sonra aylık 250,00.TL yoksulluk nafakası olarak devamına", 6 no'lu hüküm fıkrasının "karar kesinleşmesinden sonra 200,00.TL iştirak nafakası olarak devamına", 7 no'lu hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak, 6100 sayılı HMK.'...

Davacı, boşanmanın kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi içinde maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talep etmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Kesinleşen boşanma davası tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir....

Davalının cevap dilekçesini özetle; açılan davayı kabul etmediğini, davacının evine hiç bir zaman bakmadığını, kendisini ve çocuklarını mağdur ettiğini belirterek açılan davayı 1.000 TL nafaka ve fındık bahçesi vermesi halinde kabul edebileceğini belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına, dava tarihinden itibaren davalı kadın için 500 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takdir edilen nafakanın kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının manevi tazminat yardım nafakası ve mal rejiminden kaynaklı alacak talepleriyle ilgili ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....

Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, yine af hususunun dikkate alınmadığını, aftan sonra yeni bir olay gerçekleştiğinin iddia edilmediğini, bu kapsamda verilen boşanma kararının hukuka aykırı olduğunu, yine mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini, davacı kadın lehine verilen maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası konusunda mahkemece hiç bir gerekçe yazılmadığını, gerekçesiz kararın usul hükümlerine aykırı olduğunu, yine yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın yüksek olduğunu, davacının bu taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin tam kusurlu olduğu belirlenerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından reddedilen davası, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, reddedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat hakkında hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise az kusurlu olduğundan bahisle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve kadın yararına boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönleriyle temyiz edilmiştir...

    Fazla talebin reddine. mahkememizin 2006/517 Esas sayılı dosyasında verilen her iki tarafın da tazminat talepleri, davacı/karşı davalı erkeğin iştirak ve tedbir nafakası, davalı/karşı davacı kadının yoksulluk ve tedbir nafakası talepleri dışındaki hükümlerinin kesinleşmiş olması nedeni ile kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına. maddi ve manevi tazminat, yoksulluk ve tedbir nafakası isteği boşanmanın eki olup daha önce kesinleşen boşanma kararı ile davacı/karşı davalı yararına vekalet ücretine hükmedildiğinden yeniden ücreti vekalet takdirine yer olmadığına. karar verilmiştir....

    Davacı erkeğin kadına verilen maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 2 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmı ile 3 ve 4 nolu bentlerinin kaldırılmasına, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada tarafların ayrı yaşadıkları, davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen 150.00'şer TL tedbir nafakasının ayrı ayrı 500.00'er TL olarak artırılması, davalı tarafından açılan ve kabul edilen boşanma davasının(2008/816 E) kesinleştikten sonra nafakanın davacı ... için yoksulluk, müşterek çocuk... için iştira nafakası olarak devamına ve nafaka artış oranının gelecek yıllara sari olacak şekilde belirlenmesi istenmiştir. Davalı, açılan boşanma davasının kesinleşmediğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece boşanma davasının henüz kesinleşmediği, yoksulluk ve iştirak nafakalarının ancak boşanmadan sonra verilen kararlardan olduğu gerekçesiyle yerinde görülmeyen talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, daha önce 10....

      Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne, tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        , ortak çocuklardan her biri için dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden itibaren 300,00 TL iştirak (Toplam 900,00 TL) nafakası ödenmesine, kadın yararına 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu