Açıklanan sebeplerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği yeniden esas hakkında hüküm tesisine, "kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası takdirine", davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.2. maddesi gereğince KABULÜNE, Diyarbakır 1....
Mahkemece, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ancak davalı-karşı davacı kadının davaya cevap dilekçesinde istediği maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun175.maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası, aynı kanunun 174.maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. Dava veya karşı dava olarak istenilmesine gerek yoktur. Bu yön gözetilerek davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Aile Mahkemesi tarafından bağlanan 5.000 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra her ay 7.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, hükmedilen 7.000 TL yoksulluk nafakasının her yıl Ocak ayında TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 500.000,00 TL maddi tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 400.000,00 TL manevi tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat talepleinin reddi ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılamasında, mahkemece evlilik birliğinin tememlinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü ile her iki dava da kabul edilerek, boşanmanın ferileri yönünden hüküm kurulmuş olup, hüküm hakkında sadece davacı-davalı kadın tarafından istinaf kanun yolu incelemesi talebinde bulunulmuştur....
Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için yoksulluk nafakası isteyen eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir (TMK m. 175). Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal dunun araştırmasında çalışmadığı bildirilmiş ise de; temyiz aşamasında davalı erkek tarafından kadının sigortalı olarak çalıştığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu kaydı dosyaya sunulmuştur. Bu durumda davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa elde ettiği gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmış ise ayrılma sebebi araştırılıp değerlendirilerek sonucu uyarınca yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Ne var ki, ilk incelemede bu yön nazara alınmadan kararın yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün onandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası davasıdır. Mahkemece davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra açılan, yoksulluk nafakası isteğine ilişkindir (TMK.md.175,178). Hüküm altına alınan nafakanın bir yıllık tutarı nazara alındığında, hüküm temyiz edilebilir nitelikte olup miktarın kesinlik sınırının üstünde olduğu; ancak, bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçmış olduğu anlaşılmakla, davalının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, temyiz talebinin reddine ilişkin Dairemiz kararının kaldırılmasına, temyiz isteğinin incelenmesine karar vermek gerekmiştir 2-Davalının temyiz sebebine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı-davalı kadın; Aksaray 4. Aile Mahkemesi 2020- 430 esas sayılı dosyası ile TMK 161 maddesine dayalı boşanma davası açtığını, eldeki dava ile açılan davanın birleştirilmesini talep etmiştir. Buna göre, davalar arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve harç yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle kadın lehine taktir edilen nafakanın yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası ile aynı Kanunun 174. maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. Mahkemece hükme bağlanan yoksulluk nafakası ve maddi tazminat üzerinden nispi harç alınmıştır....