Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin TMK’nun 161. maddesine göre açılan zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından açılan TMK’nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davasının reddi ile erkeğin 166/1. maddesine göre açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir nafakası ile erkek yararına tazminata hükmedilmiş, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine karar...
Somut olayın incelenmesinde, bahse konu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin kararın kesinl...diği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/546 muh. sayılı 23.12.2015 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmadan sonraki dönem için hüküm altına alınan nafaka türü olduğundan, boşanma kararı kesinl...den icraya konulamayacağı gibi, anılan nafakanın kaldırılmasına dair mahkeme kararı da aynı şekilde kesinl...den infaz edilemez. O halde mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin hükmün kesinl...diği gözetilerek, şikayetin reddine karar vermek gerekirken,yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir ( HGK. 07.10.1998 gün, 1998/2-656 E.- 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları ). Somut olayda; davalı (kadın) boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Yaptırılan kolluk araştırması ile boşanmadan sonra tekstil işinde sigortalı olarak çalışmaya başladığı, aylık ortalama 1.200TL gelirinin olduğu, davacının ise çalışmadığı ve gelirinin olmadığı anlaşılmaktadır. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminat ve nafakaların miktarı ile vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.02.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av.,,, geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
kadar devamına, karar kesinleştikten sonra ayrı ayrı aylık 250' şer TL iştirak nafakası olarak devamı ile davalı karşı davacı erkekten alınarak müşterek çocuklara harcanmak üzere davacı karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür, İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı erkek istinaf dilekçesi ile; yerel mahkeme kararını kabul edilen karşı dava, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, derdestlik itirazı, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası, iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür....
Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. 5 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durumda, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; taraflar 04.12.2012 tarih, 2011/1620 E., 2012/1792 K. sayılı boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Boşanmadan sonra davalı kadının, asgari ücretle işe girdiği davalı kabulü ile sabittir. Davalının maddi durumunda iyileşme olmakla birlikte asgari ücret seviyesindeki gelir, davalıyı yoksulluktan tamamen kurtaracak düzeyde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile tedbir (TMK m. 169), yoksulluk (TMK m. 175) ve yardım nafakası (TMK m. 364/1) isteğine ilişkin olup 26.08.2013 tarihinde açılmıştır. Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş 26.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Yabancı mahkeme ilamının kesin veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz (5718 s.MÖHUK m. 58/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacı ve davalının boşandıklarını, boşanma ile birlikte davacıya aylık 300 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, davacının 1.200- TL emekli maaşının olduğunu, boşanmadan önce de maaş geliri yetersiz olduğu için kendisine yoksulluk nafakası bağlandığını, günümüz ekonomik şartlarında davacının geçinmekte zorlandığını, davalının ise maddi durumunun çok iyi olup, birçok mülkü bulunduğunu, davacı için takdir edilen nafakanın TEFE-TÜFE oranında aylık 950 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda ise; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, davalının boşanmadan sonraki gelir durumuna göre mahkemece yoksulluk nafakasının artırımının reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik yoktur. Hükmün bu yönden onanması gerekmiştir. İştirak nafakası yönünden ise; çocuk için protokol ile belirlenen ayrı bir iştirak nafakası bulunmadığı gibi, hüküm altına alınmış bir iştirak nafakasıda yoktur. Açıklanan nedenlerle müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, bu yöndende davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2021 NUMARASI : 2020/884 ESAS, 2021/477 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli iken Kayseri 2.Aile Mahkemesinin 2019/1459 Esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar ve davalı lehine ve müvekkili aleyhine iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin hükmedilen nafakaları düzenli olarak icra kanalıyla ödediğini, müvekkilinin boşanmadan önce ekonomik durumunun çok iyi olduğunu ancak boşanmadan sonra ekonomik sıkıntılarının meydana geldiğini, müvekkilinin aylığından başka bir gelirinin bulunmadığını, müvekkilinin çalışamadığını, malulen emekli olduğunu, almış olduğu malulen emekli...