Mahkemece davacının boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat ve nafaka talepleri kısmen kabul edilmiş ve kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesindeki beyanı tazminatlardan ve kendisi için nafaka taleplerinden feragat açıklaması niteliğindedir. Bu taleplerin, sonradan ıslah dilekçesi ile tekrar istenmiş olması, feragat beyanı karşısında sonuç doğurmaz. Feragatle ilgili taraf işleminin ıslahla geri alınması, yasal olarak mümkün değildir. Bu husus gözetilerek, davacının maddi tazminat (TMK m.174/1) ile manevi tazminat (TMK m.174/2) taleplerinin ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 3-Ancak tedbir nafakası her an doğup, işleyen alacak niteliğindedir....
Evlilik süresi ve tazminat talep eden eşin boşanmadan sonra yeniden evlenme olasılığı, tarafların ekonomik durumu, eşlerin boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dağılım ve derecesinin müterafik (birlikte) kusur oluşturması, eşin diğer eşin sosyal güvenlik haklarından yararlanma durumunun ortadan kalkacak olması, boşanmayla mevcut yaşam standardının düşecek olması, boşanmadan sonra eşten ayrıca yoksulluk nafakası, bir başka tazminat ve edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi nedeniyle alınabilecek tasfiye alacağı ve varsa eşin malvarlığından alınabilecek değer artış payı alacağı gibi unsurlar bir ölçüt olarak kullanılıp, Türk Borçlar Kanunu’nun 50,51,52. maddeleri de kıyasen uygulanmak suretiyle maddi tazminat takdir edilecektir....
Evlilik süresi ve tazminat talep eden eşin boşanmadan sonra yeniden evlenme olasılığı,tarafların ekonomik durumu,eşlerin boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dağılım ve derecesinin müterafik(birlikte)kusur oluşturması,eşin diğer eşin sosyal güvenlik haklarından yararlanma durumunun ortadan kalkacak olması,boşanmayla mevcut yaşam standardının düşecek olması,boşanmadan sonra eşten ayrıca yoksulluk nafakası,bir başka tazminat ve edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi nedeniyle alınabilecek tasfiye alacağı ve varsa eşin malvarlığından alınabilecek değer artış payı alacağı gibi unsurlar bir ölçüt olarak kullanılıp,Türk Borçlar Kanunu’nun 50,51,52. maddeleri de kıyasen uygulanmak suretiyle maddi tazminat takdir edilecektir....
Kendisine aylık 150 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Boşanmadan sonra babasından 22.01.2009 tarihinde 151,80 TL yetim maaşı almaya başlamıştır. Aldığı nafaka miktarı ile yetim maaşı toplamı ise onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Mahkemece dava tarihindeki şartlara göre davacının yoksulluğunun zail olmadığı gözetilerekhakkaniyete uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra davalıya babasının ölümüyle aylık 805 TL ölüm aylığı bağlanarak, asgari ücret seviyesinde bir gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediğine göre, aldığı nafaka ile, ölüm aylığı maaşı miktarı toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığı açıktır. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Maddi tazminat; evlilik süresi ve talep eden eşin boşanmadan sonra yeniden evlenme olasılığı; tarafların ekonomik durumu; boşanmadaki kusur derece ve yoğunluğu; eşin diğer eşin sosyal güvenlik imkanlarından yararlanma hakkının ortadan kalkması, boşanmayla yaşam standardının düşecek olması boşanmadan sonra yoksulluk nafakası ve diğer eşin malvarlığından tasfiye ve değer artış payı alabilme durumu; toplumun genel yapısı ve yaşam koşulları gibi ölçütler değerlendirilip ve Türk Borçlar Kanununun 50,51 ve 52. maddeleri de kıyasen uygulanmak suretiyle takdir edilmelidir. Manevi tazminat miktarının takdirinde de maddi tazminatın belirlenmesindeki ölçütlerle birlikte Türk Borçlar Kanununun 50,51, 52 ve 58/1. maddelerinin özellikle kusur dağılım ve derecesi, boşanmaya neden olan ve eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden olayın, saldırıya uğrayan eşde bırakacağı objektif zedelenme etkisi gözönüne alınmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davacının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile 500 TL yoksulluk nafakasının davanın kesinleşmesinden itibaren erkekten alınarak kadına verilmesine, her yıl TEFE ÜFE oranında artışına, kadın lehine 1.000 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle aleyhine maddi manevi tazminat ve nafaka takdir edilmesi doğru olmadığı gibi takdir edilen tazminat ve nafakayı ödeyecek bir maddi gücünün bulunmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu boşanmadan sonra açılan maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir....
iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ İLE, boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davacı - karşı davalı kocadan alınarak davalı - karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, C)Davalı - karşı davacı kadının tedbir nafakası talebinin KISMEN KABULÜ İLE, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakasının davacı - karşı davalı kocadan alınarak davalı - karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, D)Davalı - karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ İLE, boşanma kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren geçerli olmak üzere itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının davacı - karşı davalı kocadan alınarak davalı - karşı davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 7- Davalı - karşı davacı kadının maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ İLE...
İstinaf Sebepleri Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddi tazminat ve tedbir ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile az miktarda hükmedilen manevî tazminata dair kararın maddi hakikate, hakkaniyete, usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının evlilikten beklediği menfaatlerinin zedelenmesine davalının neden olduğunu, davacının çalışmadığını, geliri olmadığını belirtmiş, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminat talebinin reddi, manevî tazminatın miktarının artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
Mahkemece bozmaya uyularak verilen ikinci hükümde kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarları tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında yine yüksek olduğu gibi, verilen bu karar Yargıtay bozma ilamı ile ulaşılmak istenen amacı da karşılamamaktadır. Mahkemece, davalı kadın lehine daha uygun miktarda yoksulluk nafakası ve maddi tazminat takdiri gerekirken, bu yönler dikkate alınmadan hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.06.2015 (Salı)...