Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı Davacı - karşı davalı ... ile davalı - karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen 15.11.2012 gün ve 438/1481 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı - karşı davalı ... vekilleri ile duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı - karşı davacı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin değerden reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı - karşı davalı ... vekili, tarafların 1987 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde alınarak davalı adına tescil edilen dava dilekçesinde yazılı 3 parça taşınmaz üzerinde 1/2 oranında katkı payı alacağı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 2.000 TL alacağın davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiş, yersiz açılan karşı davanın reddini savunmuştur....

    Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

      Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, katkı payı alacağı hesaplanırken hata yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenip her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarının hesaplanması gerekirken, hatalı ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre davacının taşınmazın alımına katkısının reel miktarından yola çıkılarak davacının taşınmazın edinimine katkı oranının hesaplanmasından hareketle katkı payı alacak miktarının belirlenmesi doğru olmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.10.2004 gününde verilen dilekçe ile maden arama katkı payı alacağı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 29.08.1990 tarihli rödövans sözleşmesinden kaynaklanan rödovans payı alacağının tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, rödovans sözleşmesinin 6/e maddesi hükmünce rödovans payının ancak sahada üretim yapılması halinde ödeneceğini, dava konusu dönemi kapsayan tarihlerde üretim yapılmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava savunma doğrultusunda reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

          Bu nedenle mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile katkı payı alacağı isteğinin reddi ile sadece katılma alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, kooperatif üyeliğine ve ödemelere ilişkin belge ve kayıtları ilgili Ticaret Sicil Memurluğu ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden, gerektiğinde taraflardan sorup istemek, ödemelerin ne kadarının evlilik tarihinden önce, ne kadarının evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar ve ne kadarının 01.01.2002 tarihinden sonra yapıldığını tespit etmek, evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemeler yönünden davacının katkı oranını ve katkı payı alacağını yukarıda belirtilen Daire ilke ve uygulamalarına göre belirlemek, gerekirse bu konuda konusunda uzman hesap bilirkişisinden tarafların ve Yargıtay'ın denetimine açık ve gerekçeli rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre davacının katkı payı alacağı talebi yönünden de hüküm kurmaktan ibarettir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair...3....

              Dosya kapsamında, davacının evlilik birliği içinde düzensiz, davalının düzenli olarak çalışmalarının bulunduğu anlaşıldığına göre, davacının dava konusu Tufanbeyli’deki taşınmaz üzerindeki ev ve Reşatbey’deki taşınmaz üzerinde katkı payı alacağı hakkı olmakla birlikte, hayatın olağan akışı gereği davacının katkısının davalının katkısından daha az olduğu, bu nedenle mahkemenin belirlediği %50 katkı oranı yerinde olmadığı gibi, Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin belirlediği %10 katkı oranı da az olduğundan, 6098 sayılı TBK’nin 50 ve 51. maddeleri ile TKM’nin 152. maddesi gereği katkı oranı hakkaniyete uygun olarak takdir edilip belirlenerek katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin 373/2. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

                Davacı tarafın dava dilekçesindeki şirket yönünden talebi, davalının şirketteki payı iken hükme esas alınan ek heyet raporu incelendiğinde az yukarıda izah edildiği üzere davacının talebi aşılarak tespit edilen %30.85 katkı oranı kullanmak suretiyle talep konusu olmayan şirketin kuruluş sermayesinden, 2005 yılında yapılan sermaye arttırımından, sermaye arttırımı ile oluşan değer artışından ayrı ayrı alacak hesaplandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, talep konusu davalının şirketteki %90 payı yönünden temyiz edenin müktesep hakları gözetilerek Dairenin uyguladığı ilke ve esaslar çerçevesinde davacı lehine katkı payı alacağı hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hatalı hesaplamanın hükme esas alınması bozma nedeni yapılmıştır....

                  O halde, davacının çalışarak taşınmazların edinilmesine katkısı sabit olup, mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca, davacının katkı payı oranının belirlenmesi, bir katkı oranı belirlenemediği takdirde, TMK'nin 4. ve TBK'nin 50. maddesi uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca hesaplanacak davacının katkı payı alacağına hükmedilmesi gerekirken denetimi mümkün olmayacak şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                    Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM'nın 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu