İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1. Aksi belirtilmedikçe, mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacağı, talep edenin varsa katkı payı, değer artış payı (TMK m. 227) ve artık değere katılma alacağı (TMK m. 236 vd.) alacaklarını kapsar....
Diğer yandan binanın yapımında davalının kızından borç aldığı ve daha sonra ödediği 60 gram altınla tarafların gelirlerine ve buna bağlı olarak hesaplanan katkı oranına karşılık gelen miktardan daha fazla olarak katkı yaptığı halde davacının katkı oranının bina yönünden de %40 oranında kabul edilmesi suretiyle davacı yararına fazla alacağa hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dava, katkı payı alacağına ilişkin oluğuna göre, 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına, islahla artırılan miktar yönünden ıslah tarihinden; kalan bölüm için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen miktar yönünden hükmedilen faizin boşanma kararının kesinleşme tarihinden başlatılması da doğru olmamış; hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir....
Katkı payı davalarında katkı oranı bulunurken, tarafların dava konusu mal varlığı değerinin edinildiği tarihe kadarki toplam gelirlerinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM'nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ne olacağının belirlenmesi, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacı eşin katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edilmesi, gerektiğinde hakkaniyet ilkeleri ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesinin göz önünde tutulması ve davacının katkı payı alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala, düzenli gelir dışındaki diğer malvarlığı (ziynet, miras, bağış vs gibi) ile toplu katkıda bulunulduğu iddia edildiğinde; katkıda kullanılan malvarlığı değerinin, tasfiyeye konu malın satın alma tarihindeki bedelinin tamamı karşısındaki oranı saptanarak, bulunan bu katkı oranının, tasfiyeye konu malın dava tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle, davacı eşin katkı payı alacak miktarı belirlenir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararına uymak suretiyle yapılan inceleme sonucunda, davacı şirket tarafından alınan kontrol belgeleri kapsamında muhtelif serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile 03/04/2017 tarihinden önce ve sonra ithalat işlemlerinin gerçekleştirildiği, beyannameler kapsamında çevre katkı payları "yurt içi gider" olarak beyan edilerek katma değer vergisi matrahına dahil edilmiş ise de, kontrol belgeleri kapsamında 03/04/2017 tarihinden sonra gerçekleştirilen ithalatlara ilişkin olarak ne gümrük giriş beyannamelerinde yer alan CİF bedeli üzerinden ne de proforma faturada yer alan CİF/FOB/CFR bedeli üzerinden ödenen herhangi bir çevre katkı payının mevcut olmadığı, davacı şirketin 03/04/2017 tarihinden sonra gerçekleştirilen ithalatlara ilişkin çevre katkı payları kapsamında ileri sürdüğü iddianın ilgili Yönetmelik hükmünün çevre katkı payı alınmasına dayanak teşkil etmesinin mümkün olmadığı yönünde olduğu ve 03/04/2017 tarihinden sonra gerçekleştirilen ithalatlara...
Mahkemece, davalı tarafın bu haklı itirazı gözetilmeyip bilirkişiden ek rapor aldırılmaması ve davacının katkı oranının yeniden tespit edilmemesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte katkı payı alacağı hesaplanırken taşınmazların esas alınan değerlerinde de hata yapıldığı anlaşılmaktadır. Katkı payı alacağı, tarafın katkı oranı tespit edildikten sonra tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle hesaplanır. Somut uyuşmazlıkta ise tasfiyeye konu taşınmazlar yönünden dosyada tespit edilen dava tarihi itibariyle değerlerin katkı oranı ile çarpılması neticesinde davacı lehine katkı payı alacağı hesaplanması gerekirken, keşif tarihi 2011 itibariyle tespit edilen değerler üzerinden hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 3....
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde talep edilen rampa katkı payı bedelinin sözleşme hükümlerine ve yasal mevzuata uygun olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, uyuşmazlığa konu edilen rampa katkı payı bedeline ilişkin hesaplamanın nasıl yapılacağının taraflar arasında akdedilen sözleşmeyle belirlenmiş olduğu ve hakimin sözleşmeye müdahalesini gerektirecek haklı bir durumun da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık rampa katkı payı bedelinden kaynaklanmaktadır....
Bunun için de davacının açtığı boşanma ve tazminat (katkı payı alacağı) davasının sonucu beklenilmeli ve ona göre karar verilmelidir. O hâlde somut olayda, öncelikle satış işlemlerinin danışıklı olup olmadığı hususu araştırılmalı, davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda davacının açtığı boşanma ve tazminat (katkı payı) davasının sonucu beklenilmeli. (Davacı tarafından açılan boşanma davası sonunda davacı lehine tazminata hükmedildiği ve buna ilişkin mahkeme kararının 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği, katkı payı alacağına ilişkin davada da davacı lehine tazminata hükmedildiği, Yargıtay 8....
Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği malvarlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala, düzenli gelir dışındaki diğer malvarlığı (ziynet, miras, bağış vs gibi) ile toplu katkıda bulunulduğu iddia edildiğinde; katkıda kullanılan malvarlığı değerinin, tasfiyeye konu malın satın alma tarihindeki bedelinin tamamı karşısındaki oranı saptanarak, bulunan bu katkı oranının, tasfiyeye konu malın dava tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle, davacı eşin katkı payı alacak miktarı belirlenir....