Her ne kadar mahkemece davacı babanın rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığı, %70 özürlü olduğu gerekçesiyle iştirak nafakasının indirilmesi yoluna gidilmiş ise de; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı babanın rahatsızlığının, taraflar evliyken ve boşanma davasının yargılaması sırasında da var olduğu, bunun boşanmadan sonra ortaya çıkan yeni bir durum olmadığı, davacının %70 özürlü olduğuna dair raporun boşanmadan çok önce 2011 tarihinde düzenlendiği, davacının 16.05.2013 tarihli boşanma protokolü ile çocuğa aylık 500,00 TL ödemeyi kabul ettiği, boşanmadan sonra tarafların ekonomik sosyal durumunda nafaka miktarının azaltılmasını gerektiren bir değişikliğin olmadığı görülmektedir....
Davalı T1 vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Seval ile evli iken Edirne Aile Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını, mahkemece yapılan yargılama sonunda ortak çocukları Irmak Sönmez'in velayetinin kendisine verildiğini, boşanmadan sonra belirli bir süre Edirne ilinde çocuğu ile birlikte ailesinin yanında yaşadıklarını, çocuğunun bu dönemde bakım ve gözetim görevini bizzat yerine getirdiğini, Edirne ilinde yaşadıkları dönemde annesinin ve kardeşinin yine diğer aile bireylerinin baskılarına maruz kaldığını, davacı annesinin yaşama ilişkin kesin ve kati kuralları olduğunu ve etrafının da bu kurallar çerçevesinde yaşaması gerektiğini dikte ettiğini, yaşam koşullarını çekilmez bir hale dönüştüren bu baskıların etkisiyle ve çocuğuna annesi başta olmak üzere ailesinin bakım ve gözetim görevini ifa edeceğine olan güvenle daha sonra öğretmen olarak istemi gereğince Çanakkale'ye atandığını, burada çalıştığı dönemde zaman zaman çocuğu ile telefonda görüşüp belirli aralıklarla hafta sonları...
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2018/573 ESAS 2019/585 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dahili davalının boşanmadan sonra çocuklarla ilgilenmediğini, arayıp sormadığını ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuk Şevval Sude ise babasıyla dokuz yıldır görüşmediğini, babasının kendisine karşı ilgisiz olduğunu, bu nedenle babasının soyadını kullanmak istemediğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 tarih ve 9-7/56 sayılı kararında da ayrıntıları açıklandığı üzere, zorunlu müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen ve kendisine zorunlu müdafii atandığından haberi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hakkında kurulan mahkumiyet hükmü kendisine tebliğ edilinceye kadar temyiz hakkı bulunacağından, yokluğunda verilen hükmü 04.07.2012 tarihinde tebellüğ eden suça sürüklenen çocuğun annesinin verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenmişse de suça sürüklenen çocuğun hüküm tarihinde onsekiz yaşını doldurmuş olması karşısında; suça sürüklenen çocuğun annesinin, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 12/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nun Tepecik'teki adresine götürüp orada tanımadığı bir şahsa sattığını öğrendiğini söylediği suça sürüklenen çocuğun annesinin ise 04.06.2014 tarihli celsede olay tarihinde oğlu ile birlikte kaldıkları müştekinin evine yeni taşındıklarını, boya yapıldığı için eşyaların kapının önünde olduğunu, televizyonu hurdacının aldığını fakat daha sonra geri aldıklarını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun arkadaşı ... ile annesinin beyanında geçen hurdacının açık kimliklerinin tespit edilerek tanık olarak beyanları alındıktan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller çerçevesinde suça sürüklenen çocuğun hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, bu konularda kovuşturma genişletilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2019 NUMARASI : 2018/352 ESAS 2019/317 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2021/1603 ESAS 2021/1599 KARAR DAVA KONUSU : Vesayet KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin oğlu Oğuz Uyar ile davalı T3 Balıkesir 1.Aile Mahkemesinin 2017/956 Esas 2018/836 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların müşterek çocuğu 08/01/2011 doğumlu Arda'nın velayetinin çocuğun yaşı ve alıştığı ortamın devam ettirilmesi gerekçesi ile davalı annesi Celile'ye verildiğini ve müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesis edildiğini, annesinin boşanmadan sonra çocukla babasının ve ailesinin görüşmesini engellediğini, çocuğa karşı sürekli babasını ve ailesini kötülediğini, çocukta babasının ve ailesinin kendisini sevmediği önemsemediği düşüncesinin oluştuğunu belirterek; Balıkesir 1.Aile Mahkemesinin boşanma kararı ile velayeti anne T3 verilen 08/01/2011 doğumlu küçük T4 velayetinin annesinden alınarak vesayet altına alınmasını, vasi olarak davacı babaannesinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun suç konusu motosikleti annesinin satın aldığını savunması karşısında,suça sürüklenen çocuğun annesinin beyanına başvurulduktan sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; I-Mağdurun suça konu motosikleti sokağa park ettiğini iddia etmesi karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK'nın 142/1-e maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, II- Suça sürüklenen çocuğun TCK'nın 142/1-b ve 31/2 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde, ek savunma hakkı verilmeden, TCK'nın 31/3. maddesi uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş...