WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, davalı ile boşanmalarından 8 ay sonra doğan çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; "Türk Medeni Kanununun 337. maddesinde anne ile babanın evli olmaması halinde küçüğün velayetinin anneye ait olduğunun düzenlendiği, taraflar arasında resmi nikah akdi bulunmadığı ve küçüğün velayetinin kanun gereği annede olduğu" gerekçesiyle velayetin annede olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan delillerden, tarafların 03.05.2001 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, dava konusu küçük...'un boşanmadan sonra 05.01.2002 tarihinde doğduğu ve baba hanesinde nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....

    Somut olayda müşterek çocuğun 2015 doğumlu olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, aldırılan Sosyal İnceleme Raporunda çocuğun velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesine verilmesinde üstün menfaatinin olduğu değerlendirilip, velayete ilişkin karar yerinde görülerek davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    Bu maddenin iptalinden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ya da aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuğun babanın soyadını alma imkanı bulunmamaktaydı. Yukarıdaki açıklamalar ışığında bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....

      Aile Mahkemesinin 2006/367 Esas, 2006/715 Karar sayılı 29/09/2006 tarihli kararı ile boşandıklarını, bu evlilikten T5 isminde çocuklarının olduğunu, davacı babanın doktor olarak görev yaptığını, davalı annenin öğretim görevlisi olarak çalıştığını, boşanma sonucunda müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin o tarihte Van Devlet Hastanesinde çalışması nedeniyle davalı annenin çocuğu görmesinin zor olacağı gerekçesiyle çocuğun müvekkilinin ailesinin yanında kalması talebinde bulunduğunu, müvekkilinin çocuğun anne şefkatinden uzak büyümemesi için davalının bu talebini yerine getirdiğini, ancak daha sonra davalı annenin bu durumu kendi lehine çevirerek müvekkilinin velayet görevini ihlal ettiğini ileri sürdüğünü, velayetin değiştirilmesini talep ettiğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, ancak müşterek çocuğun şu anda 15 yaşında olup artık babası ile yaşamak istediğini, müşterek çocuğun bu süreçte annesi tarafından kendi bulunduğu şehre götürülerek...

      havale tarihli yasal süresinde sunulan cevap dilekçesinde özet ile; "dava dilekçesi içeriğinin kabul edilmez olduğu, davalının boşanmanın ardından boşanmanın çocuğun üzerindeki etkisini gözlemlemek ve varsa sıkıntıları gidermek amacı ile çocuğunu Lotus Kişisel Gelişim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezine götürdüğü, burada psikolog Sinem Özhazinedar aracılığı ile destek aldırdığı, ara ara devam ettiği, görüşmeler neticesinde herhangi bir olumsuzluk tespit edilmediği, davalının boşanmadan sonra çocuğun baba ve ablası ile görüşmelerine, çocuğun üstün yararı ve ailevi ilişkilerinin geliştirilmesi adına ve babanın yasal haklarını kullanması adına hiçbir olumsuz tavırda bulunmadığı, görüşmelerine, tatil yapmalarına engel olmadığı, bu süreçte çocuğun defalarca baba ile yüz yüze görüştüğü, bu görüşmelerin çocuğun eğitim saatlerine rast gelmesi nedeni ile öğretmeninden izinler alındığı, öğretmen tarafından olumsuz karşılansa da babanın çocuğu ile görüşmesinin aksatılmadığı, davalının ve eşinin...

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece kadına, kadının erkeğe baba olduğunu 20 gün sonra söylemesi kusurlu davranış olarak yüklenmiş ise de, bu hususta dinlenen erkeğin tanığı olan annesinin bu hususa ilişkin görgüye dayalı bilgisi olmayıp bu hususu oğlundan duyduğunu söylediği, kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, yine mahkemece davalı/k.davacının annesinin aile birliğine müdahalesine ses çıkarmayarak müşterek haneden ziyade annesinin evinde vakit geçirmek suretiyle kusurlu olduğu, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı vakıaları kadına kusur olarak yüklenmiş ise de, tanık anlatımlarının yer, olay ve zaman bildirmeyen soyut anlatımlar içerdiği, bu hususların ispatlanamadığı, bu nedenle kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak davalı-k. davacı kadının, ...'...

        birlikte hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını, müşterek çocuğun dedesi ile birlikte sürekli evde kaldığı için içine kapanık sessiz bir çocuk olduğunu, müşterek çocuğun sürekli babasına gitmek istemediğini, müvekkil ve ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, müvekkilinin annesinin ve babasının müşterek çocuğun maddi ve manevi her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....

        , suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğunu beyan etmesi karşısında, mağdur ...’nun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, suça sürüklenen çocuğun savunması doğrultusunda beyanları alınarak TCK’nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin somut olayda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki suç tarihi itibariyle kesinleşmiş olan ilamlarının adli para cezası ile TCK’nın 50/1-d. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanunu'nun 50/1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden...

          Somut olayda, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan çocuğun babası tarafından tanıma yoluyla nüfusa tescil edilmediği ve baba ile çocuk arasında kayden bir bağ bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 337/2. maddesinin uygulanabilmesi için çocuğun babası tarafından tanınmış olup bu hususun nüfusa tescil edilmesi gerektiği dikkate alındığında, çocuğun velayet altında bulunmaması nedeniyle TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması gerekmekte olup uyuşmazlığın .... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Sulh Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

            evlendikten sonra bozulduğunu belirttiği tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde çocuğun annesinin 2....

            UYAP Entegrasyonu