Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadının kusurunun olmadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, erkeğin gelirleri göz önüne alındığında ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarının da yetersiz olduğunu, yine 23 yıldır "Aydın" soyadının kullandığını, akademik çalışmalarında yıllardır bu soyadını kullandığından, kullanmaya devam etmesinin menfaatine bulunduğundan erkeğin soyadını kullanmaya izin kararı verilmesi gerektiğini de belirterek kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarları, tazminatların miktarları yönlerinden kararın bozulmasını ve erkeğin soyadına kullanılmasına izin verilmesini talep etmiştir....

    ; Yerel mahkeme hakiminin “Kadının oturduğu yerde dava açabilmesi için hakimin kadına ayrı yaşama hakkı veya ayrı konut edinmeye izin vermiş olması gerekmektedir. Bu konuda izin verildiğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığına göre yetki konusunda tercih hakkı davalı tarafa geçmiştir” gerekçesi aşağıda açılayacağımız sebeplerle isabetsizdir. Boşanma davası, davacı “kadın” tarafından “sürekli kalma niyetiyle” oturduğu/kaldığı “baba evinin” bulunduğu yerde (TMK. m. 19 f. I) açıldığı halde bu yer mahkemesinin kadının “yerleşim yeri” mahkemesi (TMK. m. 168) olması “gerçeğine” rağmen değerli çoğunluğun farklı yönde oluşan düşüncesine katılmıyorum....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/104 KARAR NO : 2021/298 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : None TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden bir tane müşterek çocuklarının bulunduğunu, tarafların uzun yıllar ayrı yaşadıklarını, davalının ayrılıktan sonra çocuğunu görmediğini ve arayıp sormadığını, daha sonra tarafların Ankara 9....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Katılma Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar ve davalı-davacı kadının temyiz dilekçesinin davacı-davalı erkek vekiline tebliği için ayrı ayrı düzenlenen tebilgatlar, tebliğ menururun adı ve soyadını ihtiva etmediği için geçersizdir (Teb. Kanunu m. 23/9). Açıklanan sebeple, gerekçeli karar ve davalı-davacı kadının temyiz dilekçesinin davacı-davalı erkek vekiline usulüne uygun tebliği ile temyiz ve cevap süresi de beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 09.02.2016 (Salı)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlendikten Sonra Açılan Kadının Kocasının Soyadının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.03.2018(Pzt.)...

          DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından kusur, kadının kabul edilen boşanma davası, ziynetler yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının Cumhuriyet Başsavcılığındaki kocası hakkındaki şikayetinden vazgeçmesinin, kocasının cezalandırılmasına engel olma niteliğinde olup, kocasının şikayete konu davranışlarını affetme veya hoşgörü ile karşılama niteliğinde olmadığının; davacı-davalı kocanın Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde de takmış olduğu altınları alarak ortak konuttan ayrıldığını bildirmek suretiyle ziynetlerin varlığı ve kendisinde olduğunu ikrar etmiş olduğunun anlaşılmasına...

            öğrenmez iş bu davayı açtığını, dilekçenin ekinde sunulan CD'de de görüleceği üzere davalının halen birlikte yaşadığı kişiyle kına gecesi yaptığını, facebook adresinde soyadını değiştirerek birlikte yaşadığı kişinin soyadını kullanmaya başladığını, gelinlik giyerek düğün yaptığını, bütün köyün buna şahit olduğunu, davalının bu haliyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının bu davranışlarının davacının kişilik haklarını zedelediğini belirterek zina ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına ve müvekkil lehine 50,000,00- TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, sadece evlenmeden önceki soyadını kullanmak istediğini ileri sürerek, "...." olan soyadının sadece “....” olarak tashihini istemiştir. Dava, davacı adına vekili avukat ... tarafından açılmış ve takip edilmiş, hüküm, aynı avukat tarafından temyiz edilmiştir. Ad ve soyad değişikliği, şahsa bağlı hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede vekile bu hususta açık yetki verilmiş olmasını gerektirir (HMK. m. 74) Dosyadaki vekaletname, genel dava vekaletnamesi olup, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımına ilişkin özel yetkiyi taşımamaktadır....

              Yargılama sırasında bilgilerine başvurulan bir kısım davacı tanıklarının anlatımlarından davacının ... ailesinin yanında kaldığı ve onların soyadını kullandığı bu nedenle de davacının çevresinde soyadının ... olarak bilindiği belirlenmiş davacı vekili de tanık anlatımlarını yadsımayıp doğruluğunu kabul ederek davacının ... ile birlikte yaşadıklarını ve ... adlı bir çocuklarının olduğunu bildirmiştir. Bir kadının evli bir erkekle evlilik dışı birlikte yaşaması ve o kişiden evlilik dışı bir çocuğunun olması ona birlikte yaşadığı bu kişinin soyadını taşıması hakkı kazandırmaz ve Türk Medeni Kanununun yukarıda değinilen 27. maddesinde öngörülen soyadını değiştirmek için haklı neden olarak kabul edilemez. Mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözönünde tutularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile davacının soyadının değiştirilmesine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

                Dava; çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin talebine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; "Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22/09/2022 tarih, 2022/6501 esas ve 2022/7295 karar sayılı ilamı ile “Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu