"Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" (TMK m. 181). Bu halde davaya devam etmek istediklerini temyiz dilekçesi ile açıklayan davacı mirasçılarının talebi nedeniyle davalının kusurunun belirlenmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, ölümle vekaleti sona eren davacı vekilinin beyanı ile yetinilerek, mirasçıların davaya devam etmeyeceğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/203 KARAR NO : 2023/260 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/242 ESAS, 2021/820 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN TAZMİNAT KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili lehine 100 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımına uğradığını beyan etmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 181. maddesinde "Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" hükmü yer almıştır. Eşlerden birinin ölümü halinde boşanma davası konusuz kalır. Ancak ölen eşin mirasçıları kusur belirlemesi açısından davaya devam edebilirler....
Türk Medeni Kanununun 181. maddesinde " Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" hükmü yer almıştır. Eşlerden birinin ölümü halinde boşanma davası konusuz kalır. Ancak ölen eşin mirasçıları kusur belirlemesi açısından davaya devam edebilirler. Bu halde davaya devam etmek istediklerini temyiz dilekçesi ile açıklayan davalı-karşı davacı mirasçılarının talebi nedeniyle davaya davalı-karşı davacı mirasçıları dahil edilip davacı-karşı davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığı belirlenmek üzere yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Anılan maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere, düzenleme ile hakkın kötüye kullanımının olası uygulamaları engellenmek istenmiş ve bu amacın gerçekleştirilebilmesi için kötüye kullanımın varlığı belirlendiği takdirde ilgiliyi haktan yararlandırmama; hakkın kötüye kullanılması durumunda haksahipliğinin ortadan kalkması ve dolayısıyla gelir veya aylıktan yararlandırılmama yöntemi benimsenmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir.Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi...
Boşanma tarihinden sonra davacının eski eşi aynı konutta ikamet etmeye devam etmiştir. DAvacı ise kısa aralıklarla çok sayıda adres değiştirmiştir. Genellikle muvazaalı boşanma yapan kişiler kısa aralıkla çok sayıda adres değiştirdikleri mahkememiz tarafından bilinmektedir. DAvacı nihayet 01/04/2022 tarihinde eski eşi ille birlikte yaşadıkları "gaziosman paşa mh. 604. Sk. No:16" adresinde ikamet etmeye başlamıştır. Boşanan tarafların aynı adreste ikamet etmeleri hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durum tarafların muvazaalı boşandıkları sonucunu doğurmaktadır. Davacı Vakıfbank a "Gaziosmanpaşa Mh. 604. Sk. No:16" asdreini 28/03/2014 tarhinde vermiştir. Boşanan tarafların boşanmadan sonra birbirlerine ait adresi kullanmaları hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durum tarafların muvazaalı boşandıkları sonucunu doğurmaktadır....
tarafından haziran 2013 tarihinde yapılan araştırma sonucu davalı ve eşinin 2000 yılından bu yana boşanmadan sonrada birlikte ikamet ettiklerinin tespit edildiği, mahallinde icra edilen keşif sırasında dinlenen ve davalı ile aralarında husumet bulunduğu yönünde iddia ve kabul bulunmayan komşu tanıklar T. ve H. nin benzer yöndeki boşanmadan sonraki fiili birlikteliğe işaret eden beyanları ile fotoğrafçı bilirkişinin çektiği kapı noları 48/1 ila 2 olan adreslerin aynı temel ve çatıdan ibaret müstakil tek yapı olduğunu ortaya koyan fotoğraflar birlikte dikkate alındığında, davacı kurum tarafından tanzim edilen raporun aksinin ispat edilemediği anlaşılmakla artık burada davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir....
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Kurum sigortalısı iken 29.12.2009 tarihinde vefat eden muris ......
nun eşit kusurlu olduklarının tespitine karar verilmiş, karar 31.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesi hükmünde mirasın ölümle açılacağı, aynı kanunun 181. maddesinin birinci fıkrası hükmünde boşanan eşlerin bu sıfatla birbirlerinin mirasçısı olamayacakları ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecekleri 2. fıkrasında boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde üstteki fıkra hükmünün uygulanacağı açıklanmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca davalı.....'nun miras bırakana mirasçı olamayacağı ve mirastan pay alamayacağı gözetilerek mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
ın eşit kusurlu olduklarının tespitine karar verilmiş, karar 02/01/2013 tarihinde kesinleşmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesi hükmünde mirasın ölümle açılacağı, aynı kanunun 181. maddesinin birinci fıkrası hükmünde boşanan eşlerin bu sıfatla birbirlerinin mirasçısı olamayacakları ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecekleri 2. fıkrasında boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde üstteki fıkra hükmünün uygulanacağı açıklanmıştır. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca davalı ...'ın miras bırakana mirasçı olamayacağı ve mirastan pay alamayacağı gözetilerek mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....