Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun ... Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Başkanlığının Belediye - ... Sendikasının yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve Sendikaya üye olan işçilerin, Belediye - ......

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihbar ve kıdem alacağının hesaplanabilir olduğunu ve bu nedenle belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinin Yargıtay kararları gereği olduğunu, davanın bu alacaklar yönünden hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle fesh edildiğine dair esasa ilişkin belgelere dayalı, kanıtlananmış olduğu dosya içeriği belgelere sunduğumuz deliller ile sabit olduğunu, davanın esas yönünden de reddi gerektiğini, dosya içeriği cevap dilekçelerinde ve sair layihalarında etraflıca açıklandığı üzere, davacı işçinin “doğruluk ve bağlılığa” uymayan davranışları ile çalışma düzenini bozduğu, işvereninden izin almadan ve haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına BEŞ gün işine gelmediği için haklı nedenlerle (İŞ.k.mad 25/1V/e,g) fesh edildiğini, taraflar arasında, işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğunu, davacının davaya konu kıdem ve ihbar tazmianti alacaği...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihbar ve kıdem alacağının hesaplanabilir olduğunu ve bu nedenle belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinin Yargıtay kararları gereği olduğunu, davanın bu alacaklar yönünden hukuki yarar yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle fesh edildiğine dair esasa ilişkin belgelere dayalı, kanıtlananmış olduğu dosya içeriği belgelere sunduğumuz deliller ile sabit olduğunu, davanın esas yönünden de reddi gerektiğini, dosya içeriği cevap dilekçelerinde ve sair layihalarında etraflıca açıklandığı üzere, davacı işçinin “doğruluk ve bağlılığa” uymayan davranışları ile çalışma düzenini bozduğu, işvereninden izin almadan ve haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına BEŞ gün işine gelmediği için haklı nedenlerle (İŞ.k.mad 25/1V/e,g) fesh edildiğini, taraflar arasında, işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunduğunu, davacının davaya konu kıdem ve ihbar tazmianti alacaği...

    Belediyesi vekili, zaman aşımı savunmasında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir. Gerekçe: Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.”...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/125 ESAS DAVA KONUSU : KATILMA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sırasında, İzmir 10.Aile Mahkemesi'nin davalı-karşı davacının davacı-karşı davalı adına kayıtlı tüm mal varlığı ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine yönelik 21.03.2022 tarihli ara kararına karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İDDİA, SAVUNMA VE YARGILAMA SÜRECİ : Davalı-karşı davacı vekili dava değerini 200,00- TL olarak bildirdiği 19.03.2022 tarihli karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı adına kayıtlı tüm mal varlığına ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulması ve mal rejiminin tasfiyesi ile katılma ve değer artış payı alacağı talebinde bulunmuştur....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, huzurda görülen dava konusu icra takibi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı tarafın icra inkâr tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını,icra inkar tazminatı ancak takip konusu meblağın likit ve bilinebilir olduğu durumlarda ve takibin yasal koşullarda yapılması durumunda talep edilebildiğini, ancak somut olayda ise etraflıca ifade ettiğimiz üzere usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilmiş bir icra takibi bulunmadığını, müvekkil şirketin bir alacağı bulunmadığından, takibin haksız olduğu, bu itibarla icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın husumet nedeniyle reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu uyuşmazlık Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/......

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; fark kıdem tazminatı ve fazla mesai alacağı tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce istinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Konya 1. İş Mahkemesi’nin 2014/ 369 E sayılı dosyasında davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, Mahkemece davacının 5.800,97 TL kıdem ve 2.977,81 TL fazla mesai alacağı bulunduğunun kabulü ile sonuca gidildiği, taleple bağlı kalınarak 2.000,00 TL kıdem ve 1.000,00 TL fazla mesai alacağının hüküm altına alınmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; her ne kadar davalı vekilinin istinaf başvurusunda fazla mesai alacağının zamanaşımına uğradığı beyan edilmiş ise de; Konya 1....

        KATKI PAYI ALACAĞI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 178 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 202 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 225 ] 4722 S. TÜRK MEDENİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEK... [ Madde 10 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 152 ] 743 S....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1857 KARAR NO : 2022/468 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/05/2019 NUMARASI : 2016/644 ESAS - 2019/434 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 tarihinde evlendiklerini, aralarındaki boşanma davasının sonuçlandığını, temyiz safhasında olduğunu, davalının müşterek haneyi kilitleyerek köye gittiğini, müvekkilinin kendisine ait hiçbir eşyayı alamadığını, halen baba evinde kaldığını, düğün esnasında 55 adet çeyrek altın, bir adet yarım altın, 4 adet 20 gramlık ve iki adet...

          C-)İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkeme gerekçeli kararında özetle; somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı kurum arasında işçi - işveren ilişkisinin bulunmadığı, davacının 5393 sayılı ve 657 sayılı Kanunlar kapsamında sözleşmeli personel olarak çalıştığı ve statü hukukuna tabi olduğu, ayrıca davacıyla 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49. maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları uyarınca sözleşme yapılırken, sözleşmelerin 17. maddelerinde bu sözleşmede yer almayan hususlar hakkında 06.06.1978 gün ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararının (3. maddesinin birinci fıkrası, 5. maddesinin ikinci fıkrası, 8. maddesi ve 14. maddesi hariç olmak kaydıyla) 5393 sayılı Belediye Yasası’na aykırı olmayan hükümleri ile bu Yasa’nın ilgili hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu