WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bendindeki kadının tedbir nafakası talebinin reddine ilişkin hükmün birleşen davada erkeğin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin 5 ve 6. Bentlerinin KALDIRILARAK, kaldırılan bu hükümlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, birleşen davada verilen 3. bentteki tedbir nafakası hükmünün 3- a bendi olarak, birleşen davada verilen 4....

Davada, ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası istenilmektedir. Davalı tarafından davacıya karşı söylenen bir kısım sözler ile eşin eve dönmesinin istenmediği ifade edilmektedir. Bir kısım tanık beyanları da bu hususları doğrulanmakta olup dini içerikli olması davalının amacını değiştirmez. O halde gelişen bu duruma göre davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki yanların bir araya gelmedikleri, birliğin tekrar kurulması için herhangi bir girişimde bulunmadıkları, görüşmeye gelen akrabaların ise daha çok ayrılmanın şekil ve şartları üzerinde durduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Birlikte yaşamı sona erdiren sözleri sarf eden davalı kocadır ve birliği yeniden tesis etme görevi de ona aittir. Bu yönde herhangi bir barış girişiminde bulunmayan davalının birlikte yaşamdan kaçındığının kabulü gerekir. Bu durumda, diğer eşin tedbir nafakası isteyebileceği TMK'nun 197/3. maddesinde açıklanmıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, birleşen davaların kabulünü, velayeti, kadın lehine tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını, birleşen önlem nafakası talebinin tamamen kabul edilmemesini istinaf etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; tedbir/yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat miktarları ve birleşen davada boşanmaya karar verilmesi yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; tedbir nafakası, kusur, maddi-manevi tazminat, lehine manevi tazminata hükmedilmesi yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, tahsilde tekerrür olmaması ve mükerrer tahsilata sebebiyet vermemek kaydıyla 27/11/2018 tarihli ara kararı ile takdir edilen tedbir nafakaları tahsil edilmiş ise mahsubuna, müşterek çocuklar için harcanmak üzere davacıdan alınarak velayeten davalı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların müşterek çocukları 04/02/2013 doğumlu Aysima Türkcan'ın lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası takdirine, takdir edilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, tahsilde tekerrür olmaması ve mükerrer tahsilata sebebiyet vermemek kaydıyla 27/11/2018 tarihli ara kararı ile takdir edilen tedbir nafakaları tahsil edilmiş ise mahsubuna, müşterek çocuklar için harcanmak üzere davacıdan alınarak velayeten davalı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı...

    Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelen istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelen istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    ret gerekçesinin hatalı olduğu belirtilerek; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, bu yönden esas hakkında hüküm tesisine, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, birleşen davada ret gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, asıl davada kadın yararına maktu vekâlet ücreti takdirine, davalı-davacı kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir....

      SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin gerekçeli kararın hüküm kısmından 2. bent ile 3. bendin a, b. ve c. fıkralarının çıkartılarak yerine 2. bent olarak "davacı-karşı davalı erkeğin maddi tazminat talebinin reddine," 3. bendin a fıkrası olarak "Kadın yararına hükmolunan belirlenen 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına," ve 3. bendin b fıkrası olarak "Karşı davada, peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 3,70 TL harcın davacı-karşı davalı ...'ten alınarak hazineye gelir kaydına, karşı davada, davalı-karşı davacı ... tarafından yapılan 174,00 TL posta, tanık ve müzekkere giderinin davacı-karşı davalı ...'ten alınarak davalı-karşı davacı ...'e verilmesine, 3. bendin c fıkrası olarak karşı davada davalı-karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı ...'...

        O halde davacının bu davada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde gösterilen süreden sonra maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talep edemeyeceği gözetilerek davacının tazminat ve yoksulluk nafakası istekleri hakkında süresinden sonra talep edildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece ortak çocuklar yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmiş ise de, ortak çocukların dava tarihinde ve yargılama sırasında davalı baba yanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ortak çocuklar için dava tarihinden itibaren değil, anneye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren tedbir nafakası tayin edilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden çocuklar için takdir edilen tedbir nafakasının dava tarihinden başlatılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu