DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Boşanma-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusura ilişkin gerekçesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı hem “evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1-2) hem de “terk (TMK.md.164)” hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine birlikte dayanılamaz. Zira terk ihtarı çıkan eş ihtarla eşinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş sayılması gerekeceğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanmak imkanını yitirir. Diğer yandan da, terk ihtarının da iyiniyete (TMK.md.2) dayanmadığı ortaya çıkmış olur. İyiniyete dayanmadığı bir başka anlatımla samimi olmadığı anlaşılan terk ihtarı da sonuç doğurmaz....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/558- 740 esas-karar sayılı 19/08/2019 tarihinde verilen ek karar ile vasi olarak T2 atandığı, vasiye Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/558- 740 esas-karar sayılı 11/11/2019 tarihli kararı ile boşanma davası açmaya izin ve yetki verildiği, davacı vasisinin yetkiye istinaden vekaletname çıkartılarak vekil aracılığı ile davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
karşı boşanma davası açılmıştır....
Asıl ve karşı dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller uyarınca; davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının, beyin kanaması geçirip felç olduğu, % 100 engelli raporunun bulunduğu, bedensel yetilerini kullanamadığı, evlilik birliğinin yüklediği sorumluluklarını yerine getiremediği, neslin sağlığı ve çocukların yetişmesinin mümkün olmadığına dair iddialarında bulunduğu ve dava dilekçesinde de davalı-karşı davacı kadının, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Erenköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Adıyaman Fizik tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile Nevşehir Kozaklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde tedavi gördüğü belirtilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1.maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 250,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ilk derece mahkemesince, tanık dinletme taleplerinin, usul ve yasaya aykırı olarak reddine karar verilmesi nedeni ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-davalı dava dilekçesinde özetle; Davalı eşim T3 ile bundan yaklaşık olarak altı ay kadar önce görücü usulü evlendik. Bu evlilikten müşterek çocuğumuz bulunmamaktadır. Ancak evlendikten sonra aradan yaklaşık olarak altı ay geçmiş olmasına rağmen birbirimize uyum sağlayamadık. Davalı benimle evlenmeden önce Erzincan'da ikamet ettiği için yaşamış olduğum ve ikamet etmiş olduğumuz Erbaa ilçesine uyum sağlayamadı. Davalı görüştük ve bu evlilik birliğinin yürümeyeceğine kanaat getirdik ve boşanma kararı aldık. Ancak resmi evliliğin üzerinden henüz bir yıllık süre geçmediği için anlaşmalı olarak boşanma davası açamıyoruz. Evlilik birliğinin devam etmesi halinde hem benim hem de eşim açısından telafisi mümkün olmayan sıkıntılar doğuracaktır....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/05/1994 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, bir ergin müşterek çocukları olduğu, davacı erkek tarafından davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2017/862 ESAS - 2019/1037 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 20/02/1998 tarihinde evlendiklerini, müşterek 28/11/1998 doğumlu Dilara isimli çocuklarının bulunduğunu, davacının önceki evliliğinden 3 çocuğunun olduğu, davalının da önceki evliliğinden 3 çocuğunun olduğunu, her iki tarafın da bu durumu bildiğini, davalının müvekkilinin çocuklarını istemediğini, onur kırıcı şekilde davrandığını, asılsız ithamlarda bulunduğunu, müvekkilinin...
Davalı taraf cevap verme süresinden sonra sunduğu yazılı beyan dilekçesinde özet ile; davacı tarafından ileri sürülen iddiaların doğru olmadığı belirtilerek, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yönelik tarafların boşanmalarına, davacının nafaka, maddi- manevi tazminatlarının reddine, boşanma nedeni ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00.'...