"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan mağdurun aşamalardaki istikrarlı anlatımları, sanığın, mağdur ve dosyası ayrılan diğer mağdurlarla olan yazışmaları, mağdurların kendi aralarındaki birbirleriyle uyumlu sosyal paylaşım sitesindeki yazışma içerikleri, sanığın telefonunda yapılan incelemeye ilişkin rapor kapsamı ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın, sosyal paylaşım sitesi aracılığıyla tanıştığı mağdurla buluştuktan sonra evine götürerek nitelikli cinsel istismar eyleminde bulunduğu anlaşıldığından, mağdurun olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda usulüne uygun rapor alındıktan sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girip cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile TCK'nın...
- K A R A R - 4949 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 2004 sayılı İİK'nın 363. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 4949 sayılı Kanun’un 102. maddesiyle İİK’na eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 6.310,00 TL’dir. 5311 sayılı Kanun ile İİK'na eklenen geçici 7. madde uyarınca uygulanmasına devam edilen aynı Kanun'un 363. maddesine göre, sıraya dair şikayet ve itirazın ret veya kabulüne dair kararlar, sıra cetveline konu paylaşım bedelinin anılan temyiz sınırını geçmemesi halinde, temyiz kabiliyetinden yoksundur. Somut olayda, sıra cetveline konu paylaşım bedeli 989,00 TL olup temyiz kesinlik sınırı altında olduğundan, mahkeme kararı kesin niteliktedir. Bu nedenlerle, kararı temyiz eden şikayetçi vekilinin temyiz istemi İİK’nın değişik 365/son madde hükmü gereğince reddedilmelidir....
Davalılar ve vekilleri, taraflar arasında şirket yönetimi hususunda imzalanan 02/03/2011 tarihli uzlaşma tutanağı ile tüm hususların tarafların yükümlülüklerinin düzenlendiğini ve taraflarca mutabakata varıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 02/03/2011 tarihli uzlaşma tutanağı başlıklı sözleşme ile davacının, feshini talep ettiği davalı şirkete ait tüm mal ve hakların paylaşım usulünün belirlendiği, şirketin en geç 31/10/2011 tarihine kadar tasfiyeye sokulmasının kararlaştırılığı ve şirket borçlarının ortaklar tarafından şahsen üstlenilmesine ilişkin esasların tayin edildiği, davalıların uzlaşma tutanağında belirtilen borçların tasfiyesi ile ilgili sorumluluklarını yerine getirdikleri, bu nedenle davalı şirketin fesih ve tasfiye talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Ancak 28.11.2012 tarihinde 10143 yevmiye numarası ile Menderes Tapu Müdiiıiüğü'nde, mahkeme kararı,sözleşmedeki paylaşım ve veraset ilamı dikkate alımadan kat irtifakı tesis edilmiştir....
İcra Mahkemesince, iddia ve dosya kapsamına göre, 6183 Sayılı Yasa’nın 21/1. maddesi gereğince üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulursa kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin aralarında garameten paylaştırılacağı somut olayda takip borçlusunun banka hesabında bulunan parasının asıl dosyada şikayetçi ........19.04.2007 tarihinde, birleşen dosyada ....... 11.10.2007 tarihinde haczedildiği, bu hacizlerin anılan yasal düzenleme uyarınca ilk hacze iştirak hakları bulunduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile garameten paylaşım yapılmasını teminen sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunanlar..........vekili ile ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir....
Davacılar dava dilekçelerinde, kendi adlarına ve dava dışı mirasçılar ... ve ... adına tescil isteğinde bulunduklarına göre taşınmazın terekeye ait bir mal mı yoksa murisin ölümünden önce tasarrufi bir işlemle veya ölümden sonra taksim ya da miras payının devri sözleşmesi ile davacılara kalan bir yer mi olduğunun belirlenmesi zorunludur....
Dosyada yer alan 2.11.1992 günlü sözleşmeden davalının, davacının da mirasçısı olduğu muris ...’e 2176 parseldeki tüm hak ve hisselerinin satışı vaadinde bulunduğu, vaad alacaklısı ...’in 26.3.1995 tarihinde öldüğü ve mirasçı olarak eşi davacı ... ile kardeşleri ..., ..., ..., ... ve ...’yi bıraktığı, tüm mirasçıların bir araya gelerek 22.4.1996 tarihli “anlaşma” başlıklı miras paylaşım sözleşmesi düzenledikleri, bu sözleşmenin birinci maddesindeki hükme göre davacı ... ’ın 2176 parselde miras bırakanı ... ’tan intikal eden miras hissesini diğer mirasçılar olan Kerim, Süleyman, ..., ... ve ...’ye devrettiği görülmektedir. Yukarıda sözü edilen 22.4.1996 günlü yazılı şekilde yapılan paylaşma sözleşmesi Türk Medeni Kanununun 676.maddesi hükmünce mirasçıları bağlar. Bu sözleşmede davacı mühür veya bir alet vasıtasıyla değil el ile sözleşmeyi imzaladığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 297.maddesi hükmünce sözleşmenin ihtiyar heyeti ve tanıklarca da tasdik edilmesi gerekmez....
-K A R A R- Şikâyetçi vekili, borçluya ait taşınmazın şikâyet olunana, alacağa mahsuben satıldığını, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasından konulan haczin önceki tarihli olması nedeniyle, alacağa mahsuben ihale yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, gerek ihalenin ve gerek sıra cetvelinin usule uygun olmadığını, müvekkilinin de paylaşım dışında tutulamayacağını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikâyet olunan ... yargılamaya katılmamış; şikâyet olunan ... ise, meskeniyet iddiasına ilişkin şikâyet sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur....
TEMYİZ SEBEPLERİ Katılanın temyiz isteğinin sanığın suçu işlediği sabit olduğundan usul ve esasa aykırı karar verildiği ve resen tespit edilecek nedenlere ilişkin olduğu belirlenmiştir. III. OLAY VE OLGULAR Katılanın sanığın eski eşi olduğu, incelenen mesaj içeriklerine ve sanığın savunmalarına göre, aralarında boşanma ve mal paylaşım davaları nedeni ile husumet bulunduğu dolayısıyla sanığın hakaret kastıyla değil katılanın kendisine gönderdiği mesajlara tepki mahiyetinde gönderdiği kabul edilerek beraat kararı verilmiştir. IV. GEREKÇE Dosya kapsamı, mesaj tespit tutanakları, sanığın aşamalardaki savunmaları gözetildiğinde yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak; "Sanığın suç işleme kastı bulunmadığı ve hakaret suçunu işlediği sabit olmadığı." gerekçesi ile hüküm kurulurken uygulama maddesinin gösterilmemesi isabetli bulunmamıştır. V....
nün taşınmazın tespit tutanağında belirtilen Mehmet mirasçısı olup olmadığının duraksamasız belirlenmesi, tutanakta belirtilen taksim yapılmadığı iddiası da gözetilerek, ortak miras bırakanın terekesine dahil mal varlığının araştırılması, daha sonra yöreyi iyi bilen, yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, taraf tanıkları ve sağ olduğu belirlenen tespit bilirkişileri ile yeniden keşif yapılarak, ortak miras bırakan Mehmet'in ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşım yapılıp yapılmadığının ayrıntılı şekilde araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 539 ada 36 parsel (yeni 10306 ada 44 parsel) sayılı taşınmazın, muris Mehmet mirasçıları adına Kayseri 1....