Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/2) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26/1). Ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Gerçekleşen duruma göre, mahkemece delillerin zina hukuksal sebebine dayalı dava çerçevesinde değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    O halde davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle usulen kesinleşmiştir. Bu durumda erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmamıştır. O halde bu husus gözetilerek erkeğin boşanma talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretiyle ilgili olarak karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan eldeki boşanma davasında, mahkemece boşanma ve tedbir nafakasının kaldırılması talepleri dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının yer aldığı ... l. Aile Mahkemesinin 2012/453 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir. Eldeki davada ise davacının manevi tazminat ve velayete ilişkin boşanmanın feri niteliğindeki taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-ı maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir....

        Davacı vekili Av. ... 01.02.2016 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de bu husus karar düzeltme talebinin incelenmesi sırasında gözden kaçmış, 03.02.2016 tarihinde davalının boşanma ve fer'ilerine ilişkin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı kadın boşanma hükmü henüz kesinleşmeden 01.02.2016 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere Dairemizin 03.02.2016 tarihli karar düzeltme talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına, davalı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, yine Dairemizin boşanma ve fer'ilerine yönelik kısmi kararın boşanma ve fer'ilerine yönelik olarak bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Hükmün boşanma bölümünün kesinleştiğini kabul eden değerli çoğunluğun bu düşüncesine öncelikle katılmıyorum. Diğer yandan anlaşmalı boşanma davalarında hakim anlaşmalı boşanmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilirse de ancak bu değişikliklerin "taraflarca da kabulü halinde" boşanmaya hükmedebilir. (TMK.m.166/3) Temyiz konusu davada hakim "boşanma düzenlemesinin dışında" bir karar vermiştir. Hakim, yapacağı değişiklik taraflarca kabul edilmeden onları "isteği dışında" boşanmış eş durumuna düşüremez. Adı da üzerinde olduğu gibi "anlaşma" yoksa boşanma hükmü de kurulamaz. Tarafların boşanmanın fer'i hükümleri konusundaki düşüncelerini almadan "re'sen boşanma hükmü veren" hakimin ve değerli çoğunluğun farklı düşüncesine Türk Medeni Kanununun 166/3. hükmünün açık ve seçik düzenlemesi karşısında katılmam mümkün değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (Havva) tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda kusurun tamamen davacı-karşı davalı kadında olduğu gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine, kocanın karşı boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; her iki tarafın da karşılıklı olarak birbirlerine şiddet uyguladıkları, hakaret ettikleri, birbirlerini aşağıladıkları ve her ikisinin de tedaviden kaçındıkları, anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmelidir....

              Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre karşılıklı açılan boşanma ve nafaka davası hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geleceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017(Prş.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının ise aynı hukuki sebebe dayalı olarak açıldıkları gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir. Dava ve karşı dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

                  tarafından açılan boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen 12.12.2013 tarihli ilk hükümde; davacı karşı davalı kadının tedbir nafakası davası ile davalı karşı davacı erkeğin birleşen boşanma davası kabul edilmiş, kadının birleşen dava dosyasında açtığı karşı boşanma davası hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu