WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakası, davacı için aylık 400 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Gerekçeli kararda davacı lehine 15.000 TL manevi tazminat takdirine karar verildiği halde hüküm kısmında 10.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesi çelişkiye neden olmuştur....

Hukuk Dairesinin 08.04.2013 gün ve 2012/23815 E., 2013/9719 K. sayılı kararı ile; (…1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı (kadın) yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir....

    Erkek lehine maddi-manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu erkeğin en azından kendisine yeni bir düzen kurmak zorunda kalacağı, bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında erkek yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının az olduğu anlaşıldığından 15.000 TL maddi tazminata karar verilmiş olup erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; kendisinin de boşanmak istediğini, ancak kusurlu tarafın davacı olduğunu, velayetin tarafına verilerek düğün takılarının da tarafına iade edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili 11/03/2020 tarihli dilekçesinde; velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için de yasal faiziyle birlikte 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Kusur ilkesi TMK'nın 174/1 ve 2. maddelerinde düzenlenen ve boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından olan maddi ve manevi tazminat taleplerinin istenmesinde de önemli bir role sahiptir. Anılan Kanunun 174. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği belirtilmiş; ikinci fıkrasında ise boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir para isteyebileceği öngörülmüştür. Bu açıklamalar ışığında somut olayda dinlenen taraf tanıklarının beyanları, dosya içerisine ibraz edilen diğer bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; davacı-birleşen davalının eşine hakaret ettiği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu kusur belirlemesinin davacı-birleşen davalı tarafından da temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....

      Velayete ilişkin; Dosya kapsamı ve SİR dikkate alındığında velayetin anneye verilmesinde yanlışlık bulunmamıştır. Fer'i nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin; Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında tarafların eşit kusurlu olduğu değerlendirildiğinden mahkemenin bu yöndeki hükmünün kaldırılarak kadın lehine verilen maddi-manevi tazminatın reddine, davalı/davacı erkeğin maddi-manevi tazminat talebinin ret gerekçesinin de eşit kusurdan kaynaklı ret olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan gerekçe ile davalı/davacı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davacı/davalı kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, sair istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerekmiştir....

      TMK'nın 174. maddesine göre; "mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz". TMK’nın 182. maddesine göre; "... Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır..."....

      Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının az olduğu, 500.000,00 TL manevi tazminat (faizi ile birlikte) verilmesi gerektiği anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine, kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

      Davalı cevap dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın davacı olduğunu, bu nedenle velayetin tarafına verilmesine, tarafı için 200.000 TL tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, davacı için aylık 400 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat takdirine, davalının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmaların karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, müşterek çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, çocuğun duruşmadaki beyanına göre, velayetin anneye verilmesine ilişkin kararda da bir isabetsizliğin bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, davacının kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatleri kapsamında davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) takdir edilmesinde ve düzenli işi ve geliri bulunmayan bu anlamda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davacı kadın için yoksulluk nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi, tarafların evlilik süresi, tespit edilen...

      UYAP Entegrasyonu