Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise, velayetin anneye verilerek her bir çocuk için aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için de 180.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava dilekçesinde özetle; öncelikle TMK 161. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, bu talep kabul edilmediği taktirde TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 2.000 TL tedbir - iştirak nafakası, 250.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu nedenle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilecek yerde kabulü doğru görülmediğinden, davalının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden verilen karar uyarınca, ilk derece mahkemesinin davacının tazminat taleplerinin kabulüne ilişkin kararı kaldırılarak, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalının tedbir nafakasına ilişkin itirazının incelenmesinde; Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) alınması gereklidir (TMK m. 169). Boşanma veya ayrılık davasında geçici tedbir nafakasına (TMK m. 169) hükmedilirken kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz....

Yargıtay bozma ilamı ile; "Mahkemece kısa kararda 6. paragrafta 'takılar ve ziynet eşyası ile ilgili olarak herhangi bir değer belirtilmediği ve harcı yatırılmadığı usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu taleplerle ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği halde, gerekçeli kararda davalı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı" gerekçesi ile bozulmuş, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına iştirak, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına ve maddi tazminata hükmedilmesine. kadının manevi tazminat talebinin reddine, ziynet alacağı ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ancak yeniden hüküm kurulması zorunlu olan davacı erkeğin boşanma davası ve fer’ilerine yönelik hüküm kurulmamıştır....

    müvekkiline verilmesine-çocuk ve müvekkili için aylık 750'şer TL.tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakalarına-300.000 TL. manevi tazminat-150.000 TL.maddi tazminata karar verilmesini" talep ve dava etmiştir....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, tarafı için 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 650 TL tedbir - iştirak nafakası, kadın için aylık 150 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 5.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir....

    Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 esas sayılı dosyasında davacı T3 tarafından davalı eş T1 aleyhine boşanma davası açıldığı, mahkemenin 29/04/2021 tarihli ve 2021/273 karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Eray'ın velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına 750 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 1.500 TL yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi ve 30.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, karara karşı davacı kadın tarafından yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulduğu, diğer yönlerden taraflarca bir istinaf başvurusu bulunmadığı tespit edilerek Dairemizin 2021/1120 esas, 2021/967 karar sayılı ilamı ile nafaka ve tazminat miktarları yeterli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, Dairemiz kararına karşı davacı kadın tarafından temyiz başvurusunda...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde velayetin anneye verilmesine, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için 300.000 TL manevi tazminat, ev eşyalarını elinde bulunduran davacının davalıya verdiği maddi kayıp nedeniyle 50.000 TL maddi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 161 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400 TL tedbir, aylık 500 TL iştirak nafakası takdirine, tarafların maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

      TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir". TMK'nın 182/2. maddesine göre "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır"....

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına TMK 174/1- 2 maddesi uyarınca 30.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      TMK'nın 174. maddesine göre; "...Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir". Dosyanın incelenmesinde; davacı -karşı davalı erkek tarafından daha önce TMK'nın 166/4. maddesine dayalı boşanma davası açıldığı, mahkemece koşulları oluştuğundan bahisle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının istinaf edilmediği anlaşılmaktadır. Davalı -karşı davacı kadının ise, erkeğin boşanma davasına karşı açtığı "karşı davasındaki" talebinin münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat isteğine yönelik olduğu, aleyhinde boşanma davası açılmış olan eş, bu dava içinde manevi tazminat isteyebilecekken, bu isteğini bağımsız bir dava ile ileri sürmesi halinde nispi harç yatırmak zorunda olduğu (Yarg. 2....

      UYAP Entegrasyonu