Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. " TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK'nın 182/2. maddesine göre "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır."...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/07/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, taraflar arasında görülmekte olan bir başka davada davalının savunma amacıyla söylediği sözlerin kişilik hakkına saldırı teşkil ettiğini iddia eden davacının manevi tazminat talebinden ibarettir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    Kadın için maddi - manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre fazla olduğu anlaşıldığından 18.000 TL maddi tazminata karar verilmiş olup, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, zina hukuki nedenine dayalı açılan davanın reddine, TMK'166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakası takdirine, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdirine, 3.000,00 TL manevi tazminatın kadından alınarak kocaya verilmesine, kocanın maddi tazminat talebinin reddine karşı davanın reddine karar verilmiştir....

    Davalı erkek süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı ve velayetin anneye bırakılmasına bir itirazı bulunmadığını belirtmiş ve kusur belirlemesi, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarı ve kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; TMK'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. HMK 355. Maddesine göre inceleme , istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı ve sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemenin erkek aleyhine verdiği kusurların ,usulünce dayanılan vakıalar olup ispatlandığı ve cevap vermemek ile kadın aleyhine kusur isnadında bulunmadığı anlaşılmak ile kusura ilişkin istinaf isteklerinin reddi gerekmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tanıkları Özcan ve Ayten Kaçıran ile husumetli olduğunu, beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, delillerinin toplanmadığını, boşanma hükmüne bir diyeceği olmadığını belirterek aleyhine maddi ve manevi tazminat ve nafakaya hükmedilmesini, velayetin tarafına verilmemesini istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan karara karşı davalının istinafının reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmaması sebebi ile delillerinin toplanmaması yerinde olup davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmektedir....

    (TMK md.174) Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı kadının davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma sonucu en azından davalı erkeğin maddi desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....

    Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK’nın 182/2. maddesine göre; velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

    takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları ile müşterek çocuk için takdir edilen tedbir - iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, müşterek çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı dikkate alındığında velayetin anneye verilmesine ilişkin kararda her hangi bir yanlışlık olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Kadının yaş farkını bahane ederek erkeği aşağılayıp hakaret ettiği, erkeğin yurt dışından Türkiye'ye geldikleri zaman eşini yurt dışına tekrar götürmeyerek müşterek haneden uzaklaştırdığı, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadın için 750 TL tedbir- toptan 30.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 500 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, kadına ait 7 adet her biri 27,5 gram ağırlığında 22 ayar burma bileziğin müşterek hanede kaldığı gerekçesiyle aynen, aksi halde 1.000 TL'sinin dava tarihinden, 34.612 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu