Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anlaşmalı boşanma kararına konu 17/07/2018 tarihli protokolün taraf ve vekilleri tarafından beraber imzalandığı, protokolde tarafların karşılıklı olarak tazminat ve nafaka talep etmediklerini beyan ettikleri, kararın taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği, davacının tehdit ile imzaladığı, okuma yazma bilmediği iddiaları mevcut ise de söz konusu kararda bu hususların yargılamanın iadesi sebebi yapılmadığı ve buna ilişkin iddialarını ispatlayamadığı dikkate alındığında anlaşmalı boşanma davasında davacı kadının maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği anlaşılmakla bu taleplerin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, Davacı kadın tarafından müşterek çocuk Bünyamin'in 2014 yılında davalının kardeşi tarafından cinsel olarak istismar edildiği iddiası ile Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığıın 2019/31331 Sor. dosyasında 17/05/2019 tarihinde şikayette bulunduğu, anlaşmalı boşanma dava dosyasında hazırlanan 09/04/2018 tarihli sosyal inceleme raporunda...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, çocuk için tedbir-iştirak nafakası verilmesini, erkek için manevi tazminat verilmemesini, velayeti istinaf etmiştir. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın için verilen maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakası miktarını, çocuk için verilen tedbir-iştirak nafakası miktarını, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama diğeri verilmesini istinaf etmiştir....

Ancak tarafların ekonomik sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen yoksulluk nafakası miktarı azdır. Bu haliyle davalı erkeğin yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin reddine, davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6 nolu bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleşme tarihi olan 18.09.2018 tarihinden geçerli olmak ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2019 NUMARASI : 2016/102 ESAS - 2019/293 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma -ZİYNET ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...diğer tarafın küfür ve hakaretleri-fiziksel şiddeti-ilgisizliği gibi sebeplerle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,tarafların boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine-müvekkili ve çocuk için aylık 500'er TL.tedbir,iştirak ve yoksulluk nafakalarına-25.000 TL.maddi ve 25.000 TL.manevi tazminata-diğer eş adına kayıtlı iki adet araç yönünden mal rejimi kapsamında tasfiyeye-nitelikleri belirtilen ziynet eşyaları yönünden fazlaya ilişkin hakları...

niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları, tedbir - yoksulluk nafakası miktarı ile müşterek çocuk için takdir edilen tedbir - iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu, müşterek çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı dikkate alındığında velayetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu anlaşıldığından, davalının yerinde görülmeyen istinaf başvusunun reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Boşanma ile kadının yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olmasına, kadının yapılan yargılama neticesinde kusursuz bulunmasına göre yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi hatalı olup, kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir ve kadının bu yöndeki istinaf talebi kabul edilmiştir. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması yanında; boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarını zedelemiş olması da gereklidir (TMK md. 174/2). Erkeğin sabit olan kusurlu davranışları kadının kişilik haklarını zedeler mahiyettedir.....

bu teklifi kabul etmediğini, mevcut şartlarda evliliğin devamının mümkün olmadığını, bu nedenle tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, her bir çocuk için aylık 250 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabulünü, velayetin anneye verilmesini, şahsi ilişki süresini, kadın için maddi ve manevi tazminata, tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, ziynet alacağı davasının kabulünü istinaf etmiştir....

TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." TMK'nın 169. maddesine göre, "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

UYAP Entegrasyonu