Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve yoksulluk nafakasına, davacı-karşı davalı lehine 150.000,00- TL maddi tazminat ve 100.000,00- TL manevi tazminata hükmedilmesi talep ve dava edilmiş, karşı davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir....

TMK'nın 166/1. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". TMK'nın 174.maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."...

, velayetin tarafına verilmesine, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Edanur Dalaman'ın velayetinin davalı anneye verildiğini, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının çocuğu göstermediğini, Sarayönü İcra Müdürlüğünün 2013/221 Esas sayılı dosyası ile çocuk teslimine ilişkin takip başlattığını, bir tanesi resmi olmak üzere 4 defa davalının dini nikahlı evlenip boşandığını, boşanma davasının derdest olduğunu, velayet görevini kötüye kullandığını, davalının çalıştığını ve gelirinin bulunduğunu belirterek velayetin tarafına verilmesini, iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

Dava konusu uyuşmazlık, boşanma davasıyla hükmolunun yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir.Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilebilmesi icin, boşanma tarihindeki davalının mameleki ve gelir durumu ile, bu dava tarihindeki durumu arasında bir fark (artış) olması, davalının mamelekinde sonradan bir farklılığın(artışın) meydana geldiğinin iddia ve ispat edilmis olması gerekir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafından boşanma davasından sonra davalının gelir durumunda bir değişiklik, artma olduğu ispatlanamamıştır. O halde davalının ekonomik durumunda boşanma davasından sonra artış olduğu kanıtlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Taraflarca boşanma kararına ilişkin kararın istinaf edilmediği ve boşanma kararının kesinleştirildiği anlaşılmıştır. Davalının davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat yönünden kararı istinaf ettiği anlaşılmakla, Davacıya ilk derece mahkemesince, ön inceleme duruşmasında, maddi tazminat istemi açıklattırılmış ve isteminin TMK 174/1. maddesine yönelik maddi tazminat olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda kadının, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....

    Herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nın 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur.Ancak tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafakanın miktarı düşüktür. Dairemizce davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL yoksulluk nafakası hüküm altına alınmıştır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı- davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, birleşen davanın kabulünü, velayeti, tedbir-iştirak nafakası verilmemesini, tedbir - yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, kadın için tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini, erkek lehine tedbir-iştirak nafakası ve manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....

    Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucu neticeten ve özetle"...önceki boşanma kararı kesinleşmiş olduğundan boşanma davaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına-velayetin anneye verilmesine-baba ile kişisel ilişki tesisine-kadın ve çocuk için aşamada belirlenen tedbir nafakalarının karar kesinleşene kadar devamına-sonrasında da kadın için aylık 500 TL.yoksulluk ve çocuk için aylık 350 TL.iştirak nafakasına-kadın lehine 20.000 TL.maddi ve 30.000 TL.manevi tazminata-tazminatlara kararın kesinleştiği tarihten itibaren yasal faize-erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine"karar verilmiş,karara karşı her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....

    Bu itibarla boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk (TMK.m.175) ve tedbir (TMK m.169) nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istemlerin reddi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında hatalı değerlendirme sonucu tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davalı-davacı kadının karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 05.12.2017 tarih, 2016/8160 esas, 2017/13925 karar sayılı kısmen bozma, kısmen onama ilamının tedbir ve yoksulluk nafakasının onanması yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu