Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebilir.(TMK md.174/1) Maddi tazminatın yasal tanımından da anlaşılacağı üzere maddi tazminata hükmedebilmek için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekir.Somut olayda taraflar eşit kusurlu kabul edilmiştir. Yasanın aradığı kusursuz veya daha az kusurlu taraf olma koşulu gerçekleşmediğinden kadının maddi tazminat talebinin reddine dair verilen kararda isabetsizlik görülmemiş, eşit kusurlu olmaları sebebiyle erkeğin maddi tazminat talebi reddedilmiştir. Kadının maddi tazminat talebinin reddine yönelik istinafının reddine, erkek lehine maddi tazminata hükmedilmesine yönelik istinafının kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ilk hükümde her iki dava kabul edilerek tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki, kadın lehine 125 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir....
Ağır kusurlu taraf yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği gibi, yoksulluk nafakası için de, bu nafakayı talep eden tarafın ağır kusurlu olmaması şarttır. Davalı-karşı davacı(nın) ağır kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, lehine maddi ve manevi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. b-Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı (kadın)’ın ağır kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, boşanma yüzünden mevcut menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan koca yararına Türk medeni Kanununun 174/1-2. maddesi gereğince uygun miktara maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır. c-Hükmün gerekçesinde “müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerektiği” kabul edildiği halde, hüküm sonucunda gerekçeye aykırı olarak velayetin babaya bırakılması ve anne ile kişisel ilişki tesisi de doğru olmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı-davacı taraf; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden, davacı-davalı taraf; kusur tespiti, müşterek çocuğun tedbiren velayeti kadının kabul edilen davası, reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/621 Esas ve 2021/1114 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile cinsel taciz eyleminden cezalandırılmasına karar verildiği gerekçesiyle küçükler ile baba arasında şahsi münasebet tesisine yer olmadığına, çocuklar yararına 250,00’şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kocanın manevi tazminat talebinin reddine karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-davalı kadın vekili, istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davanın kabulü ve kusur tespitine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. Davalı-davacı koca vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, velayetin anneye tevdii, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmemesi, hükmedilen nafakalar, kocanın manevi tazminat talebinin reddi ve koca aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 250 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı için aylık 300 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen tazminat ve nafaka tutarlarının yeterli olmadığını beyan etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kusurlu tarafın kadın olduğunu, bu nedenle davacı için nafaka ve tazminat takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir. GEREKÇE: Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Davalı yasal süreden sonra ibraz ettiği cevap dilekçesinde boşanmayı kabul ettiğini, boşanma dışındaki talepleri kabul etmediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 700 TL tedbir, aylık 1.000 TL iştirak nafakası takdirine, davacı tarafın tedbir - yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı T3 davacı adına kayıtlı olan taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescil edilmesi talebiyle nafaka ve tazminat talepleri hakkında usul ve yasaya uygun olarak harçları ödenmiş bir karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanma davası açmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı, sabit ve düzenli gelirinin bulunmadığı, kadının boşanma sonucunda en azından erkeğin maddi desteğini yitireceği, mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, geçimsizliğe sebep olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat miktarı takdiri ve miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
TMK'nın 169. maddesine göre; "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."...
Bu durumda, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan inceleme ve rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumlarının bulunup bulunmadığının araştırılması ve diğer deliller de gözönüne alınarak velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş; bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Mahkemece, davacı kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....