Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece verilen boşanma ve tazminata ilişkin kararı istinaf etmediklerini, davacıya yoksulluk nafakası verilmemesinin hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde boşanma talebinde bulunduğunu, sonradan nafaka ve tazminat talep edildiğini, muvafakatları olmadan dava konusunun genişletildiğini, mahkemece kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, davacıya maddi-manevi tazminat verilmesinin hatalı olduğunu, miktarlarının yüksek olduğunu, reddedilen talepler yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmediğini belirterek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi...
Biendekopf Sulh Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açan davacı kocanın davası “haklı görülerek” tarafların boşanmalarına dair verilen karara ilişkin 19.3.2007 tarihinde açılan tenfiz davasının kabulüne karar verilmiş olup tenfiz kararı 1.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Yerel mahkeme bir yandan konusu kalmadığından boşanmalarına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verirken bir yandan da “boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren” yoksulluk nafakası vererek kendi içinde çelişkiye düşmüştür. Koca tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilerek yabancı mahkemede boşanma kararı verildiği, yabancı mahkeme kararında davacı kocaya hiçbir kusur yüklenilmediği halde temyiz konusu bu davada kocanın maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulması hakkaniyete aykırıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "1- Asıl dava yönünden; Davacının boşanma talebinin KABULÜ İLE,tarafların TMK.nun 166/4md. uyarınca BOŞANMALARINA, Nafaka hükümlerinin kaldırılması talebinin REDDİNE, 2- Karşı dava yönünden; -Davalının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 15.000,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davalının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 400,00 TL tedbir nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili hükmün; lehine hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, aleyhine hükmolunan maddi ve manevi tazminat ile nafaka yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
, velâyet, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, erkek aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, tedbir nafakası, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Karşılıklı boşanma davalarının ( TMK m. 166/1) yapılan yargılaması sonunda mahkemece her iki boşanma davasının...
Davacı, boşanmanın kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi içinde maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talep etmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Kesinleşen boşanma davası tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talep etmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir durumda tarafların boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettikleri kabul edilir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı vekili Av. ... 20.03.2017 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin boşanma hükmüne yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 20.03.2017 tarihli dilekçesiyle tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen nafakalar ve tazminatlar yönünden bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Hükmün davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.04.2017 tarih, 2015/25199 esas, 2017/4939 karar sayılı bozma ilamı ile tarafların eşit kusurlu olduğu ve kadının maddi tazminat talebinin reddi gerektiği belirtilerek, bu yönde karar verilmek üzere mahkeme hükmü bozulmuştur. Boşanma, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda 11.12.2017 tarihli karar ile davalının 27.10.2016 tarihinde ölüm sebebi ile boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....