Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarı tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre oldukça düşük olduğunu, tam kabul gerektiğini, nafakaya üretici fiyat endeksi oranında artış uygulanası gerektiğini, istinaf ilamında lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı yoksulluk nafakası ile maddî tazminat miktarı, vekâlet ücreti ile nafakaya hükmedilmeyen artış oranı yönünden temyiz etmiştir. 2. Davalı erkek vekil temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının haksız ve hukuka aykırı olan maddî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kadın lehine bu kadar fahiş miktarda maddî tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararı yoksulluk nafakası ile maddî tazminat yönünden temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, yoksulluk nafakasına sürekli olacak şekilde hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır. 2....

      Açıklanan sebeplerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği yeniden esas hakkında hüküm tesisine, "kadın yararına boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminata, aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası takdirine", davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.2. maddesi gereğince KABULÜNE, Diyarbakır 1....

      maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m.175) istemlerinde bulunmamış, ıslah dilekçesinde bu istemlerini dile getirmiş ve ilk derece mahkemesince davacı yararına maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) taktir edilmiş, yoksulluk nafakası isteminin ise reddine karar verilmiştir....

        Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin davalı-davacı (kadın)'ın açıklanan kusurlu tutum ve davranışı sonucu temelinden sarsıldığının, kocanın boşanma davası açmakta haklı olduğunun kabulü gerekir. Durum böyle olunca da, ağır kusurlu olan davalı-davacı (kadın) yararına boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası tayin edilemez. Bu bakımdan kadının tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi ve yoksulluk nafakası tayini doğru bulunmamıştır. b-Yukarıda (a) bendinde açıklandığı üzere kadının ağır kusurlu olduğu gerçekleşmiştir. Gerçekleşen tutum ve davranışı kocanın kişilik haklarına saldırı oluşturur. Koca, kendi sebep olmadığı boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerini de kaybetmiştir. Bu husus nazara alınarak koca yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir ve tayini gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır....

          Açıklanan nedenlerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına TMK 174/1- 2 maddesi uyarınca 40.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Mahkemece, davacı kadın için aylık 750,00 TL tedbir, 1.000 TL yoksulluk nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....

          DAİREMİZİN KARARI: Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda tarafların eşit kusurlu oldukları belirlenerek ,davacı-karşı davalı T1 maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı T3 yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer bulunmadığına, davalı-karşı davacı T3 maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir. Dairemiz kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkeğin davası ve reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası hakkından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....

          Bu durumda; davacı kadının ilk kez 22.06.2015 tarihli dilekçesinde yer alan maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafaka talebi, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. O halde; davacı kadının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında yer almayan maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafaka istemleri, davalı erkeğin açık rızası bulunmadığına ve ıslah da söz konusu olmadığına göre artık incelenemez. Davacının maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Ömer lehine takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....

            İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili, davalının tam kusurlu olduğu halde hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu beyanla; ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek, tanıkları dinlenilmeden karar verildiğini, ortak çocuklarının davacının telkinleri ile beyanda bulunduğunu, iddiaların soyut ve asılsız olduğunu, kusurlu olmadığını, davacının huzur evinde çalıştığını ve para kazandığını, tedbir ve yoksulluk nafakasının haksız olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, birleşen davanın kabulünü, kadın için maddi-manevi tazminat ve tedbir-yoksulluk nafakası verilmesini, erkek için manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, maddi-manevi tazminat miktarını, tedbir-yoksulluk nafakası miktarını ve nafakanın üfe oranında arttırım yapılmamasını istinaf etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu