AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2021 NUMARASI : 2019/711 ESAS-2021/934 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1500- TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocuk yararına aylık 500- TL tedbir ve iştirak nafakasına, 250.000- TL maddi ve 250.000- TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000- TL ziynet alacağının faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası ve kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası alacağı davasıdır. Yargılama sırasında davalı erkeğin vefat etmesi ve kadının boşanma davasından feragat etmesi nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığını, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, dahili davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargılama sırasında dinlenen tanıkların yakın akraba olması, tanıklığa engel olmadığı gibi aksine HMK 255.madde gereğince ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Bu haliyle dahili davalıların tanıkların yakın akrabalığına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davası devam ederken davalı erkek eşin 04.05.2019 tarihinde vefatı nedeniyle evlilik birliği ölümle sona ermiştir....
Davacı kadın tarafından mahkemenin sözkonusu değerlendirmesinin hatalı olduğu, ziynet eşyasına ilişkin taleplerinin mal rejiminin tasfiyesine yönelik taleplerinden bağımsız olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. Bilindiği üzere; tarafların evlilik birliği içinde edinilmiş malların tasfiyesine yönelik talepleri hakkında açılan davanın görülebilmesi için mal rejiminin sona ermesi eş söyleyişle boşanma davasının kesinleşmesi gerekir. Ancak kişisel malların (örneğin ziynet eşyalarının) aynen iadesi veya bedellerinin tahsiline yönelik açılacak davalarda bu kural yani mal rejiminin sona ermesine ilişkin önkoşul geçerli değildir. Eşya iadesi veya bedelinin tahsiline yönelik davalar mal rejiminin tasfiyesine yönelik davalardan sayılmadığından dolayı mal rejimi sona ermeden önce de bu davalar açılıp esası incelenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı, ev eşyası alacağı ..... ile........ aralarındaki ziynet alacağı, ev eşyası alacağı davasının kabulüne dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 11.11.2013 gün ve 1383/943 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtmiş olduğu ziynet, ev eşyası ve banka kredisi ödemesine ilişkin olarak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 24.08.2008 tarihinde evlenmiş. 12.02.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, ziynet alacağının kabulü ve tefrikine karar verilen mal rejiminin tasfiyesi davasında kendi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
ödemeler yapılabileceğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davalının elinde OYAK'dan elde edilmiş herhangi bir alacak olmadığından birleşen dosya yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen 2015/925 Esas sayılı dosya yönünden; davacının dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyasının aynen iadesini olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesini talep ettiği, davalının 01/03/2013 tarihinde davacının ortak konutu kendi iradesi ile terk ettiğini, evi terk ederken çalıştığı kurumdan ücretsiz izne ayrıldığını, babasını ve halasının oğlunu kendisini almaları için çağırdığını, dolayısıyla davacının planlı olarak ziynet eşyasını da yanına alarak evi terk ettiğini bildirdiği, dinlenen tanık beyanları ve boşanma dosyası kapsamından davacının ortak konuttan ayrılırken eşyalarını alarak ayrıldığı ve bir kısım ziynet eşylarını aldığı, dosya içerisindeki tanık beyanları ve tarafların beyanlarından evlenmeden kısa bir süre sonra ziynet eşyalarının bir kısmının düğün giderlerinde kullanıldığı ve aracın...
kaydıyla, mahkemeye müvekkili tarafından boşanma ve mal paylaşımı davası da açılacağı duruşmada sözlü olarak ifade edilmiş ancak bu hususlar mahkemece tutanağa geçirilmemiş ve hiçbir suretle dikkate alınmadığını, nitekim belirtildiği üzere, müvekkili tarafından dava dışı İbrahim Kenan Püryan'a karşı Ankara 3....
(ihtarat yapıldı.) 5- Tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka, maddi ve manevi tazminat, eşya, ziynet eşyası, mal paylaşımı talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6- 27/10/2021 düzenlenme tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 3 yaşındaki kızının psikolojik durumları ve annesinin tarafına tehditkar tavırlarından sebep itiraz ettiğini, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçtiğini belirterek, çekişmeli davaya gidilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir....
(ihtarat yapıldı.) 5- Tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden nafaka, maddi ve manevi tazminat, eşya, ziynet eşyası, mal paylaşımı talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 6- 27/10/2021 düzenlenme tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir. Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 3 yaşındaki kızının psikolojik durumları ve annesinin tarafına tehditkar tavırlarından sebep itiraz ettiğini, anlaşmalı boşanma davasından vazgeçtiğini belirterek, çekişmeli davaya gidilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından açılan boşanma davası ve ziynet alacağı davasının İlk Derece Mahkemesinin 2021/209 Esasına kaydedildiği, tensip zaptının 19.bendi ile davacıya talep ettiği ziynet eşyaları için bedel belirtmek üzere HMK 119/1- d maddesi gereğince süre verildiği, işbu zaptın davacı asile 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının adli yardım talebinin mahkeme tarafından kabul edilerek bu karara istinaden baro tarafından Avukat Ali Keskin'in 07/01/2022 tarihinde 2021/209 sayılı dosyada davacı vekili olarak adli yarımdan atandığı, 14/02/2022 tarihinde de vekaletnamenin dosyaya ibraz edildiği, 11/10/2022 tarihinde ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verildiği, her ne kadar baronun görevlendirme yazısında vekilin 2021/209 sayılı boşanma dosyası için görevlendirildiği belirtilmiş ise de, baronun görevlendirme tarihinde 2021/209 sayılı dosyanın hem boşanma hem de ziynet alacağı davasını içermesi, ziynet alacağı yönünden henüz bir tefrik...