Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal aynlığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10. TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 3 nolu mesken, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 27.02.1997 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın ziynet eşyalarını vermek suretiyle katkıda bulunulduğunu iddia etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 sayılı TMK 179 m). Dosya içeriği, toplanan deliller, düğün fotoğrafları, tanık beyanları gözetildiğinde davacı-davalı ...'nin kişisel mal olan altınları ile dava konusu yapılan taşınmaza katkıda bulunduğunun kabulü gerekir....
Mahkemece, her iki boşanma davasının reddine karar verilerek, davacı-davalı kadının 07.05.2013 tarihli sayman mutemet alındısı belgesinden de anlaşıldığı üzere nispi harcı yatırılan mal rejimi tasfiyesine yönelik davasını tefrik etmiş, ziynet alacağı davası ile ilgili ise bir hüküm kurmamıştır. Mahkemenin 23.01.2014 tarihli işbu kararı tarafların münhasıran boşanma davalarının reddine dair karar yönünden temyiz edilmesi üzerine, temyiz sınırlaması da dikkate alınarak, tarafların itirazları yalnızca boşanma davaları ile ilgili incelenerek, mahkemece verilen hüküm, tarafların boşanma davalarının davacı-davalı kadının az (TMK m. 166/1), davalı-davacı erkeğin ise ağır (TMK m. 166/2) kusurlu olduğu belirtilmek suretiyle her iki boşanma davasının da kabulü gerektiği yönünde, Dairemizin 23.03.2015 gün 2014/1329 esas ve 2015/5155 karar sayılı ilamıyla bozulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2020/606 Esas ile açılmış olan davadaki talebin ''Mal Rejiminin Tasfiyesi'' talebi olduğunu, bu istemin dayanaklarından biri olan İstanbul 6. Aile Mahkemesinin 2018/56 Esası ile hali hazırda istinaf incelemesinde olan boşanma istemli davanın derdest olduğunu, müvekkilinin bu süreçte davalının bir başka kadınla ilişki yaşadığını tespit etmiş olup İstanbul 9....
İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulüne, 52.695,00 TL ziynet bedelinin dava tarihi olan 10.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Murtaza’dan tahsiline; davalı T3 ve taşınmaz bedeline yönelik davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekili; mal rejimine yönelik taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını ve bu talep yönünden dava değeri 5.000,00 TL olarak gösterildiği halde vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirtmek sureti ile reddedilen kısma ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, ziynet alacağı talebinin kabulü ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesi talebine hasren yapılan incelemede; Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK md. 225/son)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Eşya Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından talep edilen eşyaların tamamı 2.5.2009 tarihinde teslim edildiği, eşyalara ilişkin davanın konusuz kaldığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının mal rejiminin tasfiyesine yönelik talebi hakkında 10.9.2009 tarihli oturumda tefrik kararı verildiği halde son hükümle tefrik kararı verilen bu konuda yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddi tazminat talebi, ziynet eşyası alacağı davası ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili...
Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri taktirde bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.” hükümleri yer almaktadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasaya 5133 Sayılı Yasa ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Yasasının Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Dosyanın incelenmesinde, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağına ilişkin olduğu, boşanma davası sonrasında mal rejimin tasfiyesi ve evlilik birliği içinde edilen arsa, ev, otomobil vs ile evlilik birliği içinde biriktirilen bankadaki parandan 1/2 katkı alacağı talep edildiği anlaşılmaktadır....
Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından da feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225). O halde, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma kararı olmadığından tasfiye istenemez ve yapılamaz. Doğmamış bir haktan feragat mümkün değildir. Söz konusu feragat mal rejiminin tasfiyesi davası bakımından hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece yapılacak iş, boşanma davasının feragat sebebiyle reddedilmesinden dolayı, mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik ön koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermekten ibarettir. Bu sebeple mahkemece mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı olan hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimini seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. (4722 sayılı Yürürlük Kanunu md. 10/1) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdeği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. (743 s. TKM. md. 170) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK. 202) Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar (TMK. m. 219) ile eşlerden herbirinin kişisel mallarını (TMK. 220) kapsar. (TMK. 218) Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. (TMK. 220/2) Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç yada uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma davasından tefrik edilerek bağımsız olarak görülen mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2012 (Çar.)...