WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğu,asıl davada zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, karşı boşanma davasının reddi gerektiği, ziynet eşyası alacağı talebinin reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, erkek eş yararına 10.000'er TL maddi ve manevi tazminata, karşı davada ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı erkek tarafından öncelikle zina nedeniyle özel boşanma sebebine dayanıldığı halde gerekçede zina ile ilgili istemin yerinde bulunmadığına dair gerekçe yazılmasına rağmen hüküm bölümünde buna ilişkin karar bulunmadığı, bu hali ile kararda hüküm ve gerekçe arasında...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi reddedilen boşanma davası ile kadının boşanma davasının kabulü, fer'ileri ve ziynet yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi ve tazminat ile nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davalı-karşı davacı kadın "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina nedenli) olmadığı takdirde...

    Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina nedeni ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına maddî ve manevî tazminata, karşı boşanma davasının ve ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince karşılıklı boşanma davaları yönünden, davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine ve ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir....

      İlk derece mahkemesi, kadının zina sebebine dayalı davası olmadığı ve zina sebebiyle karar verilmesine ilişkin ıslah dilekçesinin sözlü yargılama aşamasında verildiği, kadının münhasıran evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı boşanma davası açtığı gerekçesiyle kadının davasının TMK m. 166/1 uyarınca kabulüne hükmetmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; kadının zina eylemini ispatlayamadığı gerekçesiyle zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteminin reddine, davalı kocanın dava dışı Elif isimli kadınla görüşmek suretiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacı kadının güvenini sarstığı, meydana gelen olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne evillik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına 1.600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı koca vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davanın tümden reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir....

        Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davalarının kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiş, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma ve fer'ileri yönünden tarafların başvurusunun esastan reddine, ... erkek tarafından ziynet alacağı davası istinaf edilmediğinden, katılma yolu ile ziynet alacağı davasının istinaf edilemeyeceği gerekçesi ile davalı-davacı kadının ziynet alacağı davası yönünden katılma yoluyla yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

            Bunun üzerine mahkemece erkek tarafından açılan eldeki davanın, boşanma yönünden konusuz kaldığı belirlenerek esası hakkında karar verilmemiş, davalı kadın sadakatsiz davranışları nedeniyle tamamen kusurlu kabul edilerek davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Erkek tarafından açılan dava münhasıran özel boşanma nedeni olan zina hukuki nedenine dayalıdır. Davalı kadının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yeniden evlenmek maksadıyla yanında akrabalarının da bulunduğu ortamda başka bir erkekle görüşmüş olması kadının zina yaptığının kabulü için yeterli değildir. Hal böyle olunca, toplanan delillerden; davalı kadının zina eylemini gerçekleştirdiği kanıtlanamamıştır. Davacı erkek zina sebebiyle boşanma davası açmakta haklı olmadığına ve davalının kusurunun kanıtlanamadığına göre davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              Bu itibarla davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, "zina sebebiyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md.438/7)....

                Somut olayda, davacı kadın sunduğu 19/10/2022 tarihli dilekçesi ile davalı ile anlaşmaları sebebiyle ( davalı tarafından, aile konutundaki davalı hissesinin müşterek çocuğa devredileceği için) maddi-manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve yargılama giderinden feragat ettiğini, boşanma yönünden talebinin devam ettiğini bildirmiş, davalı ise sunduğu 27/10/2022 tarihli dilekçesi ile karşı tarafla anlaşmaları sebebiyle karşı tarafın boşanma dışındaki taleplerinden feragat etmesi sebebiyle feragat edilen hususlarla ilgili istinaf başvurusundan vazgeçtiğini, boşanma hususunun kesinleşmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, taraflar arasında anlaşmalı boşanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde bir değerlendirme yapılması gerekir. Tarafların sundukları 19/10/2022 ve 27/10/2022 tarihli dilekçeler dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün kaldırılması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu