Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; usul ve yasaya uygun delillerle ispat edilemediği anlaşılan zina hukuki nedenine dayalı davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf isteminin esastan reddine, ziynetlere yönelik davanın ise, işbu dava dosyasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm gerekmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 5....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece; ziynet alacağı davasında altı adet bileziğin davacı kadına verilmesine ilişkin ilk hüküm bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir....

    a verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.19.10.2010(Salı) KARŞI OY YAZISI Eşlerden herbiri ayrı ayrı zina sebebiyle boşanma davası açmış olup davaların "birleştirilmesine" karar verilerek her iki dava da kabul edilmiştir. Yerel mahkeme ayrı ayrı açılan zina sebebiyle açılan boşanma davalarının kabulü sebebiyle tarafları "eşit kusurlu" kabul etmiştir. Zina boşanma sebebine dayalı davalarda zina eylemlerinin takası sonucunu doğuracak şekilde tarafların "eşit kusurlu" olarak mahkemece kabulü isabetli değildir. Boşanma davalarında kusur belirmesi; birleşen davalardaki "her bir dava için ayrı ayrı" yapılır....

      KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin ilk fıkrası hükmüne göre; “eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir” Davacı, “zina” ve “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebeplerine birlikte dayanarak boşanma davası açmış; mahkemece, davalının bir başka kadınla cinsel ilişkisi sabit görülerek zina sebebiyle boşanma kararı verilmiştir. Toplanan delillerle davalının bir başka kadınla cinsel ilişkide bulunduğu gerçekleşmiştir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir. Bu sebebe dayanan bir boşanma davasında, sebebin gerçekleşmiş olması yeterli olup, ayrıca bu olayın evlilik birliği üzerindeki etkilerine (diğer bir ifade ile bu olay sebebiyle ortak yaşamın temelinden sarsılmış, amacını yitirmiş, devamına olanak kalmamış olup olmadığına) bakılmaz. Olayın gerçekleşmiş olması tek başına boşanma için yeterlidir....

        Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Davalı-davacı erkeğin eşinin bir başka erkekle zina ettiğini dosyaya sunmuş olduğu 17.08.2013 tarihli mesajla öğrendiği, zina sebebiyle boşanma davasını 18.04.2014 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı davacı erkek, Türk Medeni Kanunu'nun 163 ve 166/1 maddelerine dayanarak boşanma isteminde bulunmuştur. Davalı-davacı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Mahkeme, tarafından kabul edilen boşanma davası yönünden gerekçeli karar başlığında ve gerekçe kısmında "Dava zina nedeniyle boşanma davası" olarak nitelendirilmiş ve delilleri bu kapsamda değerlendirerek tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Buna karşın hükmün 1. bendinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye sebebiyet vermiştir....

            Diğer taraftan, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, kocanın zina nedenine dayalı olarak davacı kadın aleyhine açtığı boşanma davasında mahkemece verilen boşanma kararının temyiz incelemesi sonucu bozulduğu, bozma sonrasında mahkemece, zina nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya neden olan olaylarda eşlerin eşit kusurlu olduklarına karar verildiği anlaşılmıştır....

              Davalı-karşı davacı erkek vekili, karşı dava dilekçesinde tarafların öncelikle zina (TMK md. 161), aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, ancak mahkemece davalı-karşı davacı tarafın zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Yerel mahkeme tarafından erkeğin zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası hakkında olumlu veyahut olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. 3- Yerel mahkemece; kararın ziynet alacağına ilişkin gerekçe kısmında; "davacı tarafça davaya konu ziynet eşyasının elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafça rızası dışında harcandığının somut verilerle ve tanık ifadeleri ile ispatlandığından" söz edilerek kararın gerekçe bölümünde ziynetlerin akıbetine ilişkin kendi içerisinde çelişki oluşturulmuş olup ziynet alacağı davasının hangi gerekçeyle kabulüne karar verildiği anlaşılamamaktadır....

              Davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğu,asıl davada zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, karşı boşanma davasının reddi gerektiği, ziynet eşyası alacağı talebinin reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, erkek eş yararına 10.000'er TL maddi ve manevi tazminata, karşı davada ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı erkek tarafından öncelikle zina nedeniyle özel boşanma sebebine dayanıldığı halde gerekçede zina ile ilgili istemin yerinde bulunmadığına dair gerekçe yazılmasına rağmen hüküm bölümünde buna ilişkin karar bulunmadığı, bu hali ile kararda hüküm ve gerekçe arasında...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi reddedilen boşanma davası ile kadının boşanma davasının kabulü, fer'ileri ve ziynet yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi ve tazminat ile nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davalı-karşı davacı kadın "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina nedenli) olmadığı takdirde...

                UYAP Entegrasyonu