DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından reddedilen boşanma davası ve davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince; davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının kabulüne; erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine hükmedilmiştir. Anılan karara karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından lehine hükmedilen tazminatların miktarları ve kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır....
Tüm tespit edilen kusurlara göre evlilikte evlilikte " kadının hafif, erkeğin ağır kusurlu " olduğu, tarafların kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmıştır. Dolayasıyla her iki tarafın da evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının kabulünde bir hata yoktur. Ancak kusurların ve derecelerinin değiştirilmesi gerekmiştir....
Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....
Aile Mahkemesinin 02/11/2021 tarih, 2020/17 E. 2021/737 K. sayılı kararının 1, 2, 10 nolu hüküm fıkralarının KALDIRILMASINA, ve bu konularda yeniden esas hakkında hüküm tesisine Buna göre; 2- İlk mahkeme kararının gerekçesinin ve asıl davadaki boşanma sebebinin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, Buna göre; Davacı/k.davalı erkek tarafından zina sebebine dayalı açılan boşanma davasının kabulü gerekir ise de; kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve bu kararın taraflarca istinaf edilmediği için kesinleştiği anlaşıldığından, asıl davadaki zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulü yönünden Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına, 3- Boşanma kararının kesinleşme tarihinde başlamak kaydı ile, velayet görevi annelerine bırakılan müşterek çocuklar, Çağlar, Kadir için ayrı ayrı aylık 400'er TL müşterek çocuk Umut için ise aylık 300 TL iştirak nafakası takdiri ile, davacı-k davalıdan alınarak, davalı davacıya verilmesine, takdir edilen iştirak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; zina nedenine dayalı boşanma kararı verilmemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, tazminatların ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK.m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina sebebine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....
İlk derece mahkemesince karşı dava, öncelikle zina, mümkün olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, karşı davanın kabulü ile tarafların zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....
Maddesi uyarınca zina nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine ve davacının TMK. Nın 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü "gerekçesi ile; "Davacının TMK'nın 161. Maddesi uyarınca zina nedeniyle açtığı boşanma davasının REDDİNE, Davacının TMK....
Rize Aile Mahkemesi 2017/10 esas sayılı boşanma davasında T3 ile Nurşen Kutanoğlu arasındaki zina fiili ile mahkemizce yapılan yargılamada da esas alınan zina fiilinin aynı olaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin ilk fıkrası hükmüne göre; “eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir” hükmünü içermektedir. Buna göre, evli bir kadının kocasından başka bir erkekle, evli erkeğin de karısından başka bir kadınla cinsi ilişkide bulunmasına z i n a denir. Bir başka tanım ise; evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri karşı cinsten başka biri ile normal yolla, bilerek ve isteyerek cinsel münasebette bulunmasına z i n a denir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir....
Rize Aile Mahkemesi 2017/10 esas sayılı boşanma davasında T3 ile Nurşen Kutanoğlu arasındaki zina fiili ile mahkemizce yapılan yargılamada da esas alınan zina fiilinin aynı olaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinin ilk fıkrası hükmüne göre; “eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir” hükmünü içermektedir. Buna göre, evli bir kadının kocasından başka bir erkekle, evli erkeğin de karısından başka bir kadınla cinsi ilişkide bulunmasına z i n a denir. Bir başka tanım ise; evlilik birliği devam ederken, eşlerden biri karşı cinsten başka biri ile normal yolla, bilerek ve isteyerek cinsel münasebette bulunmasına z i n a denir. Zina, mutlak bir boşanma sebebidir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın zina nedeniyle boşanma (TMK.md.161) isteğine ilişkin bulunmasına, davalının başka bir erkek ile zina ilişkisi içerisinde olduğunun sabit olmasına ve zina eylemi mutlak boşanma sebebi oluşturduğundan boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.11.2011 (Çrş.)...