Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, bu mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemece 24.11.2015 tarihli ve 2014/511 Esas, 2015/817 Karar sayılı karar ile kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

    KARŞI OY YAZISI Davacı temyiz dilekçesinde zina sebebiyle boşanma istediği halde Türk Medeni Kanununun m. 166/3 hükmüne göre boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığı için hükmün bozulmasını bu sebeple istemektedir. Davacının açıkladığı ifadesi en azından anlaşmalı boşanmadan feragat niteliği taşır. Bu yön gözetilmeden anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesini sağlar şekilde hükmün onanması görüşüne katılabilmem mümkün değildir....

      birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır....

        Dava; davacı kadın tarafından TMK'nun 162, 161 ve 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'...

        Değerlendirme Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca açtığı zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasını ispatlayamadığından bahisle erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; Tanık Mesut G. tarafından 18.02.2019 tarihli celsede davacı-karşı davalı kadının evlilik birliği içerisinde zina eylemini gerçekleştirdiğinin ifade edildiği, dosyaya yansıyan mesaj dökümleri ile tanık Mesut G.nin beyanları beraber değerlendirildiğinde erkeğin, kadının zina eylemini 2017 yılının Kasım ayında öğrendiği, tarafların bu tarihten sonra bir araya gelmediği anlaşılmaktadır. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin şartların oluştuğu dikkate alındığında, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan karşı boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....

            İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve ziynet alacağı, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yapılan incelemede; davacı-karşı davalı kadının, güven sarsıcı davranışlarından sonra tarafların barışıp, evlilik birliğinin devam ettirdikleri anlaşılmıştır. Affedilen veya en azından hoşgörü ile karşılanan olaylar, boşanma davasında eşlere kusur olarak atfedilemez....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki boşanma davası ve kadının boşanma davasında ileri sürdüğü zina hukuki sebebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma talebinde, zina (TMK.md.161) hukuki sebebinin gerçekleşmediği boşanmaya; Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğini temelinden sarsan davalı-davacı kocanın güven sarsıcı davranış içine girme şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışının sabit bulunması sonucu karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00...

              in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...

                Somut olayda, dava ve cevaba cevap dilekçesinde açıklanan olaylar bir bütün olarak ele alındığında, davanın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma kararı verilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ve vekillerinin imzasını taşıyan ön inceleme duruşma tutanağına göre de mahkemece uyuşmazlığın, “Evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte geçimsizlik olup olmadığı var ise kusurun hangi tarafta olduğunun tespiti” şeklinde belirlendiği görülmektedir. Bu durumda, ortada zina sebebine(TMK m.161) dayalı olarak açılmış bir boşanma davası olmadığı gibi, davacı tarafın bu yönde usulüne uygun şekilde yapmış olduğu bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu