Dava; davacı kadın tarafından TMK'nun 162, 161 ve 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'...
KARŞI OY YAZISI Davacı temyiz dilekçesinde zina sebebiyle boşanma istediği halde Türk Medeni Kanununun m. 166/3 hükmüne göre boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığı için hükmün bozulmasını bu sebeple istemektedir. Davacının açıkladığı ifadesi en azından anlaşmalı boşanmadan feragat niteliği taşır. Bu yön gözetilmeden anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesini sağlar şekilde hükmün onanması görüşüne katılabilmem mümkün değildir....
birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır....
Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan karşı boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....
Bu hali ile davalı-davacı erkeğin ziynete ilişkin istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ziynete ilişkin 12,13 (asıl boşanma davasındaki masraflar ziynet davasıyla birlikte yazıldığından) , 16, 20 nolu bentlerinin kaldırılmasına, bu eksiklikler giderilerek ziynet yönünden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma, birleşen dava ise TMK 161 ve 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davacı-b.davalı kadın istinafında, asıl ağır kusurlu olanın koca olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, kendi davasının kabulü ile lehine tazminat hükmedilmesini, ayrıca koca lehine hükmedilen tazminatların kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, zina eden kadının daha ziyade kusurlu olduğu, fiziksel şiddet uygulayan kocanın az kusurlu olduğu, kusur derecelendirilmesinin doğru yapıldığı, bu sebeple her iki davanın kabul kararının yerinde olduğu görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki boşanma davası ve kadının boşanma davasında ileri sürdüğü zina hukuki sebebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma talebinde, zina (TMK.md.161) hukuki sebebinin gerçekleşmediği boşanmaya; Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğini temelinden sarsan davalı-davacı kocanın güven sarsıcı davranış içine girme şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışının sabit bulunması sonucu karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00...
in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde ile; kusuru, karşı davanın kabulünü, tedbir nafakası davasının kabulünü, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmını istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; kusuru, asıl davanın kabulünü, manevi tazminat miktarı ile, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarını, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmını istinaf etmiştir. Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi 14/04/2022 tarihli yazıları ile, Mahkemelerinin 2022/158 Esas sayılı dosyası ile dosyamız davacı-davalısı erkek tarafından davalı-davacı kadın aleyhine zina nedenine dayalı boşanma davası açıldığı yönünde Dairemize bilgi verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülmekte olan işbu dava dosyası Dairemizde istinaf incelemesi aşamasında iken davacı-davalı erkeğin Afyonkarahisar 2....
Somut olayda, dava ve cevaba cevap dilekçesinde açıklanan olaylar bir bütün olarak ele alındığında, davanın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma kararı verilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ve vekillerinin imzasını taşıyan ön inceleme duruşma tutanağına göre de mahkemece uyuşmazlığın, “Evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte geçimsizlik olup olmadığı var ise kusurun hangi tarafta olduğunun tespiti” şeklinde belirlendiği görülmektedir. Bu durumda, ortada zina sebebine(TMK m.161) dayalı olarak açılmış bir boşanma davası olmadığı gibi, davacı tarafın bu yönde usulüne uygun şekilde yapmış olduğu bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır....