Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı - karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası ile birlikte açılamayacağını, boşanma davalarında mal varlığına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, davacının dilekçesinde yazdığı iddiaların tamamının asılsız, çirkin iftiralar olduğunu, müvekkilinin yıllardır çalıştığını ve kendisi bir birikim yaptığını, ayrıca emlak konuttan da bir taşınmaz hakkı elde edildiğini, davacının boşanma nedeni olarak "zina"ya dayanmasının kasıtlı ve amaçlı olduğunu, davacının müvekkiline bu yönde iftira atarak mal rejimi tasfiyesi payının alamasına engel olmak olduğunu bildirerek esas davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, davacı-karşı davalının müvekkiline 300.000,00 TL manevi, 300.000,00 TL maddi tazminatı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödemesine, davacı-karşı davalının dava tarihinden itibaren tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren de yoksulluk...

Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya içeriğine, toplanan delillere, taraf beyanlarına, bilirkişi raporlarına, taşınmazın edinilmesi için kullanılan kredi ödeme tablosuna, boşanma dava dosyasındaki bilgi ve belgelere göre; tasiyeye konusu bağımsız bölümün 12.03.2008 tarihinde satın alındığı, taşınmazın satım bedelinin davacı kadının ziynet eşyaları ve kredi ile karşılandığı, kredi borcunun mal rejiminin sona erdiği tarihte (boşanma dava tarihinden önce) bittiği, taşınmazdan kaynaklanan borcun bulunduğınun mevcut delillerle ispatlanamadığı, boşanma dava dosyasında davacının ziynetlerinin iadesine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Boşanma davalarında, boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka ve tazminat istekleri için, ayrıca dava açılması yada harç yatırılması gerekmez. Mal rejimine ilişkin istekler, ayrıca dava açılması ve harç verilmesini gerektirdiğinden, boşanmanın eki niteliğinde kabul edilemez. Bu nedenle, TMK.166/3. maddeye dayalı anlaşmalı boşanma davası sırasında, taraflar mal rejimine ilişkin olarak ta anlaşmış olabilecekleri gibi bu konuda bir istekte de bulunmayabilirler, zira mal rejimine ilişkinde anlaşmaları zorunluluğu bulunmamaktadır. Tarafların bir beyanda bulunmamış olmaları, onların boşanmanın eki niteliğinde bulunmayan örneğin değer artış payı, mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda da anlaşmış olduklarını göstermez. Boşanmanın eki niteliğinde olmayan tüm hususlarda da anlaşma zorunluluğunun bulunduğunun kabulü halinde ise, bu konularda anlaşmanın sağlanamaması halinde, TMK.166/3. maddeye davayı davanın reddi gerekecektir ki, anlaşmalı boşanma davalarından beklenen amaç bu değildir....

      Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlenme tarihinden, boşanma dava tarihine kadar taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasa m.10, TMK m.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179). Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların Küçükçekmece 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan iptal ve tescil KARAR Dosya içerisinde, taraflar arasındaki boşanma dosyası veya kesinleşme şerhi içeren boşanma ilamı ile nüfus aile kayıt tablosu bulunmamaktadır. 1- Kadıköy 5. Aile Mahkemesinin 2007/538 Esas 2008/801 Karar sayılı boşanma dosyası ile kesinleşme şerhini içeren ilamın mahkemesinden, 2 – Taraflara ait boşanma kaydı işlenmiş nüfus aile kayıt tablosundan ilgili Nüfus Müdürlüğünden istenilerek dosya içerisine konulması ondan sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında dosyasından ... 2.Aile Mahkemesinin 2013/699 Esas sayılı dosyasından boşanma davası, ... 1.Aile Mahkemesinin 2013/720 Esas sayılı dosyasından mal rejimi davasının açıldığı, yargılama sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. Davacının bu davalar sonucunda bir alacağının doğması mümkündür. Muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. BK'nun 19.maddesine göre dava açılabilmesi için davacının bir alacağının olması da bir dava şartıdır. Bu durumda mahkemece, boşanma ve mal rejimi davalarının sonucunun bekletici mesele yapılarak davacının bir alacağının varlığının saptanması halinde şimdiki davanın kabulüne aksi durumda dava ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          kaydıyla, mahkemeye müvekkili tarafından boşanma ve mal paylaşımı davası da açılacağı duruşmada sözlü olarak ifade edilmiş ancak bu hususlar mahkemece tutanağa geçirilmemiş ve hiçbir suretle dikkate alınmadığını, nitekim belirtildiği üzere, müvekkili tarafından dava dışı İbrahim Kenan Püryan'a karşı Ankara 3....

          Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği (TMK.nun 225/son) boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz eşler arasında mal ayrılığı rejiminin ( 743 sayılı TMK.m. 170) geçerli olduğu dönemde alınarak davalı adına tescil edildiğinden uyuşmazlığın 4721 sayılı TMK.nun 5. maddesi yoluyla Borçlar Kanununun genel hükümlerine (BK.mad.125) göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on yıllık zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki "bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir" hükmündeki (her dava)sözcüklerini "bütün alacaklar" şeklinde anlamak gerekir....

            Birincisi sözü edilen madde TMK.nun mal rejimleri bölümünde değil, kanunun sistematiği açısından TMK.nun boşanma kısmında yer almaktadır. İkincisi ise, TMK’nun 178. maddesi boşanmanın eki niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminatlarla ilgili olup bunlar hakkında uygulanır. Mal rejimine ilişkin davalar ise boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde davalar olmadığını söylemekteler. Konunun çok tartışmalı olduğu ve henüz bir birlikteliğin gerek doktrinde ve gerekse uygulamada sağlanamadığı görülmektedir....

              Eşler, 04.09.1996 tarihinde evlenmiş, 05.10.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK.nın 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TMK.nın 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK.nın 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK.nın 179.m)....

                UYAP Entegrasyonu