Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar 06.01.1982 tarihinde evlenmişler, 29.05.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 12.05.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden 4721 sayılı yasanın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 29.05.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkeme'nin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; taraflar 04.06.1966 tarihinde evlenmişler, 10.09.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 23.02.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı 10.09.2008 tarihi itibariyle sona ermiştir....

      Mahkemece, davanın kabulüne 8.000 TL.alacağın boşanma dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 13.08.2002 tarihinde evlenmişler, 13.01.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 03.02.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu 427 ada 276 parsel üzerindeki 2 nolu bölüm, 27.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı adına tescil edilmiştir....

        Taraflar 10.12.2004 tarihinde evlenmiş, 06.10.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 07.02.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. TMK'nun 225. maddesinin 2. fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar, 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dosya kapsamı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve temyiz dilekçesinin kapsamına göre temyize konu dava 08.08.2005 tarihinde satın alınıp davalı adına tescil edilen 2467 parsel ve banka hesaplarında bulunan para üzerindeki TMK'nun 202 ve devamı maddelerine dayanan katılma alacağı isteğine ilişkindir....

          CEVAP Davalı vekili, taraflar arasındaki boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, taşınmazların edinilmesine davacının katkısının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin Aliağa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/268 Esas sayılı dava dosyasında davanın reddine karar verildiği, hükmün 07.05.2019 tarihinde kesinleştiği, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istenebilmesi için mal rejiminin sona ermesi gerektiği, mal rejiminin sona ermesi için eşlerin boşanmasının kesinleşmesi gerektiği, boşanmanın kesinleşmesi davanın görülebilirlik şartı olduğu, bu şartın gerçekleşmediği ve talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            Davalı-davacı kadın ayrıca, evlilik birliğinin devamında ev inşaatında kullanılmak üzere bilezik bozdurduğunu ve bedeli 5.000,00 TL yi davacı-davalı erkeğe verdiğini, söz konusu paranın kendisine iade edilmediğini iddia ederek, 5,000,00 TL nin iadesine karar verilmesini de talep etmiştir. Mahkemece bu taleplerin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının bu talepleri eşler arasındaki mal rejimi ile ilgilidir. Bu isteklerin incelenebilmesi, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde, mal rejimi buna ilişkin davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m.225/2). Bu davalar boşanma davalarıyla birlikte açıldığında, bu davalara ilişkin dosya boşanma dava dosyasından ayrılıp boşanma davasının sonucunun beklenmesi zorunludur. Boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesi yasal olarak mümkün değildir....

              ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2020/169 ESAS - 2020/405 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki mal rejimi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; " taraflar arasında Menderes 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/161 esas sayılı dosyası ile boşanma davası olduğunu, bu nedenle müvekkilin edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı katılma alacağı taleplerinin olduğunu, bu nedenlerle taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine, yargılama...

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.12.2011 gün ve 663/1314 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili boşanma dosyasına verdiği dava dilekçesinde, tarafların 1979 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 2473 ada 15 parsel üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak, taşınmazın yarı bedeli üzerinden 40.000 TL alacağın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, boşanma dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, davanın yersiz açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dosya içeriğine, toplanan delillere, taraf ve tanık beyanlarına göre; Mahkemece, taşınmaz yönünden tarafların ilk olarak anlaşmalı olarak boşandıkları ve araç yönünden de tasfiyeye konu aracın ilk boşanma dava tarihinden sonra alındığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, ilk evlilik döneminde satın alınan tasfiyeye konu 3 nolu bağımsız bölümün ve ilk boşanma dava tarihinde sonra satın alınan tasfiyeye konu 48 RD 106 plakalı aracın edinilmesi için kullanılan kredilerin ödemelerinin ikinci evlilik döneminde de (13.05.2011-23.09.2011) devam ettiği göz ardı edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır....

                  Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme kararında yanların boşanma ve mal rejimi, velayet, nafaka, tazminat yönlerinden verilen kararın ... ....Aile Mahkemesinin kesinleşen 2008/379 Esas 2009/289 Karar sayılı ilamı ile tanınmasına ve tenfizine karar verildiğini, yanlar arasında kesin hüküm bulunduğunu açıklayarak taraflar arasındaki mal paylaşımı konusunda kesin hüküm olduğundan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu