Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu 2686 ada 2 parseldeki meskene ait kooperatif ödemelerinden giriş aidatının davalının kişisel malı ile diğer aidatlar ise davacı ve davalı çalışması sonucu eşit olarak yapıldığından davanın kısmen kabulü ile 21.006,00 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, reddedilen kısım yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 05.09.1989 tarihinde evlenmiş, 02.09.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 04.02.2010 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK'nun 225/2). Eşler, sözleşmeyle başka mal rejimini seçmediklerinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı ( 743 sayılı TMK.nun 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m)....

    Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 9.8.1975 tarihinde evlenmiş, 2.11.1999 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 1.2.2002 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmazların satın alındığı ve eczanenin açıldığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....

      Sayılı dosya ile takip edilmekte olan ödenmemiş nafaka alacaklarına ilişkin dosyada UYAP üzerinden yapılan malvarlığı sorgusu ile ortaya çıktığını, bahsi geçen TIR ve araçların üzerindeki katılma alacaklarının tespit edilip boşanma davası sürecinde satılmış oldukları göz önünde bulundurularak, taleplerinin reddi halinde alacakları kesinleştiğinde ilgili mahkemede muvazaalı devirlere ilişkin tasarrufların iptaline ilişkin dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile bu araçların da tasfiye sırasında eklenecek değerlere dahil edilmesini ve bu aşamada araçlardan devredildiği sabit olan ve devralan 3. kişi bilinen tır ile ilgili Aydın Aydoğdu'ya mahkemece davanın ihbarını, diğer araçlar ile ilgili edinim veya varsa elden çıkarma tarihlerinin ve bunları devralan 3. kişilerin tespit edilerek bu kişilere de davanın ihbarını talep ettiklerini, son olarak davalı boşanma davası açıldıktan ve mal rejimi kanunen sona erdikten; uygulama olarak bakacak olursak boşanma kararı verilene dek edinilmiş mallara...

      Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre; dava katkı payı alacağı, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde talebe konu mal varlığının bir bölümünün ada ve parsel numaralarını açıklamış, bir bölümünün ise adreslerini ve ayırt edici özelliklerini belirterek istekte bulunmuştur....

        Ancak davacının boşanma talebinin kabul edilmesi halinde bizim maddi ve manevi tazminat, katılma payı, katkı payı ve mal rejimi ile ilgili taleplerimizin kabulüne karar verilmesini talep ederiz." şeklindeki beyanı ile açıkça karşı bir davası olmadığını ifade etmiştir. Kadın tarafından usulüne uygun açılmış ve harçlandırılmış boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir karşı dava olmadığı halde, talep aşılarak (HMK md.26), bir karşı dava mevcut gibi, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve kadın yararına katkı ve katılma alacağına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca mal rejminin tasfiyesine ilişkin talebin boşanma davası ile beraber açılması halinde, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın görülebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesi gerekli olup, bu talebin boşanma davasından tefrik edilerek ayrı esasa kaydı ile boşanmanın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak karar verilmesi gerekmektedir....

        Bana düşen haklarımdan hiçbir zaman dava etmeyeceğim söz veriyorum, ona hibe ediyorum..." bildirdiği, erkeğin bu beyanının 4721 sayılı Kanunu'nun 202 inci ve devamı maddeleri uyarınca mal rejiminin tasfiyesini kapsamadığı ve işbu dava yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak tazminat ve nafaka ile ilgili beyanlarının boşanmanın eki niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı, buna göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, taşınmazın davalının şahsi malı olduğu ve davacının katkısının davacı tarafça ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar; 18.12.1980 tarihinde evlenmiş, yabancı mahkemede 21.01.2009 tarihinde verilen ve kesinleşen boşanma kararıyla boşanmışlardır. Boşanma kararının tanınmasına ilişkin davanın ise, 17.06.2009 tarihinde açıldığı ve 22.02.2010 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

            Sözleşme ile başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170.maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 6.9.2002 tarihine kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202.maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu arsa vasıflı 6700 ada 17 parselde kayıtlı taşınmaz 12.11.1999 tarihinde satın alma yoluyla davalı ... adına tescil edilmiş, boşanma davasının açıldığı tarihten sonra 12.6.2003 tarihinde tapuda yapılan satış işlemi ile davalının kardeşi- Ayşe Atlı’ya devredilmiştir. Dava konusu taşınmaz mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğinden uyuşmazlık Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulacaktır. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda katkı oranında alacak hakkı doğar....

              Taraflar, 17.08.1987 tarihinde evlenmişler, 01.07.2009 tarihinde açılan anlaşmalı boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.11.2009 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 643 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202). Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 01.07.2009 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava konusu 726 ada 11 parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölüm 01.12.2006 tarihinde satın alınarak davalı ... adına tescil edilmiştir. Dosya muhtevasına ve tapu kaydına göre, dava konusu 6 nolu bağımsız bölüm, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.12.2006 tarihinde satış yoluyla davalı ... Tanç adına tescil edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı Uyuşmazlık, Boşanma davasından ayrı açılan mal rejiminin tasfiyesi istemidir. Davacı evlillik sırasında alınan bir takım mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiye edilerek dilekçesinde belirtilen ve evlilikten sonra alınan malların değerinin ½ sinin tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği gereği inceleme göre Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince uyuşmazlığın “boşanma davasından sonra karı koca arasında eşya davası sonucunda verilen karara ilişkin” olduğu kabul edilerek Dairemizin görevli olduğuna karar verilmiş olduğundan, görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 04.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu