WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2019/28 Esas 2019/168 Karar sayılı dosyasında mübrez delillerden bu durumun açıkça görülebildiğini, kaldı ki huzurdaki davada karşı tarafın, davalının davanın açıldığı tarihte müvekkilinin tescil talebine dönük kabul beyanı bulunduğunu, mal rejimi tasfiyesine dönük boşanma protokolünde ve boşanma davasında açık bir feragat beyanı olmamasına rağmen, boşanma protokolü ve boşanma davası mal rejimini tasfiye etmemesine rağmen, yerel mahkeme tarafından ittihaz olunan hükümde taraflar arasında mal rejimi tasfiyesine ilişkin hüküm kurulmuşçasına karar verilmesi usul ve yasaya hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından davalının dava dosyasına sunduğu, davacının talebine ilişkin itirazı olmadığı, taşınmazın devrini kabul ettiğine ilişkin beyanı dahi nazar-ı itibara alınmadığını, yerel mahkemenin eşler arasında herhangi bir talep olmadığı konusunda anlaştıkları kanaatine vardığını, oysa boşanma protokolü incelendiğinde, tarafların mal rejimine dönük ileriye dönük bir...

Şöyle ki, eldeki davanın 05.10.2011 tarihli yargılama tutanağında, taraflar arasında boşanma isteğine ilişkin olan o yer 1. Aile Mahkemesi'nin 2010/1930 Esas ve 2011/921 Karar sayılı dosyasınında davanın reddine karar verildiği, hükmün temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği açıklamasına yer verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin davaların sonuçlandırılabilmesi için taraflar arasındaki evlilik birliğinin sona ermesi gerekmektedir (TMK'nun 225. maddesi). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiştir ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Ne var ki, bu durum, dava açılmasına engel değildir (HGK. 2012/8-268 Esas - 2012/420 Karar). Bu kapsamda, TC Anayasası'nın 141. maddesinin son fıkrası ve HMK'nun 30. (HUMK.nun 77.md) hükümlerine göre; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir....

    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacı 3.kişi ile borçlunun borcun doğumundan sonra anlaşmalı olarak boşandıkları, dava konusu taşınmazların boşanma protokolü ile 3.kişiye bırakıldığı ve tarafların boşanmadan sonra da birlikte yaşamaya devam ettikleri boşanma protokolünün alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlara ait tasarrufların icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline, tefrik edilen taşınmazla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

      olan kredi borcunun boşanma dava tarihindeki 235.000 TL'lik değere oranının ise %52, tarafların kişisel malları ve borç miktarının (%19,19 kisişel mal, %52 kredi borcu) %71,19 oranında olduğu, 350.000 TL'lik son değerin 249.165 TL'sinin borç ve kişisel mal karşılığı, kalan 100.835 TL'nin edinilmiş mal olup, 1/2'si 50.417,50 TL üzerinde davalı-karşı davacının artık değere katılma alacağı hakkı ile 21.980 TL kişisel maldan olmak üzere toplam 72.397 TL alacak hakkının bulunduğu gerekçesiyle yazılı miktara hükmedilmişse de, bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. .K.. A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde sayılan ve davalı eş adına edinilen dört adet araç ve bir adet taşınmaz nedeniyle 10.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, araçların ve taşınmazın evlilik birliğinin devam ettiği süre içinde satıldığı, boşanma dava tarihinde tasfiye edilecek herhangi bir mal varlığı olmadığı, edinilmiş mal bulunduğunu ve bu mallara katkısı olduğunu da ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          Böyle bir beyanın geçerliliği ancak hangi mal ve alacakların istenilmediğinin açıkça ve nitelikleri belirtilerek metne geçmiş olması halinde olasıdır. Aksini kabul boşanma davasının eşler üzerinde yarattığı psikolojik durum nedeniyle yapabilecekleri gerçek iradeleri dışındaki kapalı beyanlarının hak kaybına neden olması sonucunu doğurur. Bu durumda, protokolün mal rejiminden kaynaklanan mallar ile alacakları kapsadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır....

            Mahkemesi'nde 2 C 119/04p-5 nolu kararla 24.09.2004 tarihinde anlaşmalı boşandıkları, evlilik malları bakımından da uzlaşma sağlandığı, anılan boşanma kararı ile eki olarak karara yazılan uzlaşma tutanağının tenfizinin de yapıldığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar 01.08.1986 tarihinde evlenmişler, yabancı mahkemede 24.07.2004 tarihinde açılan ve 19.11.2004 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Boşanma kararının tanınmasına ilişkin davanın ise, 09.03.2009 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı 27.04.2004 tarihinde sona ermiştir....

              Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zaman aşımı işlemeyeceğinden (duracağından) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu duruma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK'nun 146. maddesinde öngörülen zaman aşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zaman aşımının başlangıç tarihi saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi uygun olacaktır. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar.Saptanan bu durum karşısında TMK'nun 6. ve 222/1. maddeleri gereğince davacı iddiasını, davalı ise savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür....

                MAHKEME KARARI Mahkemenin 30.03.2016 tarih ve 2015/48 Esas ve 2016/50 Karar sayılı kararı ile, kesinleşen boşanma kararı ile onanan protokoldeki ifadenin mal rejiminden kaynaklanan alacağı da kapsadığı, davacının söz konusu protokolün baskı altında imzalandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 8....

                  "İçtihat Metni"Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair . Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.10.2011 gün ve 163/456 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava ve 30.10.2007 tarihli ıslah dilekçesinde; davacı ile davalı Bedriye'nin ilk evliliklerinin boşanma ile sona erdiğini, ikinci kez evlenen tarafların evlilik birliği içinde Almanya'da işçi olarak çalışıp kazandıkları birikimlerle davalı ... kayıtlı taşınmazı satın aldıklarını, davalı ...'nin davacının bilgisi ve rızası dışında aile konutu niteliğindeki taşınmazı bitişik komşusu olan diğer davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu