"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından, kadının davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, ziynetlere ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; velayete ilişkin düzenleme, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; lehine hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile zina ve mal rejimi tasfiyesi davasında verilen kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın TMK 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak karşı dava açmış, birleşen davasında ise özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı...
TMK.nun 225/2 maddesi uyarınca mal rejimi boşanma davasının açıldığı 13.3.2003 tarihinde sona ermiştir. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar “mal ayrılığı” (743. Sayılı TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 sayılı Yasanın 10.m.). Davacı ... dava dilekçesinde, dava konusu meskenin adına tapuda kayıtlı iken anlaşmalı boşanma karşılığı davalı ...'ya devrettiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, 4.10.2010 tarihli yargılama oturumunda ise, taşınmaz değerinin yarısının kendisine ödenmesini istediğini açıklamıştır. Mahkemece, bu istek katılma alacağı olarak değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, hüküm altına alınan alacağa esas kooperatif hissesinin boşanma dava tarihinden yaklaşık 14 yıl önce satıldığı, davacı tarafından satış parasının mevcut olduğunun ve/veya satış parası ile ikame mal edinildiğinin iddia ve ispat edilemediğine göre, davanın tasfiye tarihinde mevcut mal olmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, boşanma dava tarihinden 14 yıl önce devredilen kooperatif hissesinin sanki hisseye davalı sahipmiş gibi, kooperatifin tamamlanması halinde davalı adına düşecek daire (daire 3. kişi adına tescilli olduğu anlaşıldığına göre) yönünden alacağa hükmedilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Birincisi sözü edilen madde TMK.nun mal rejimleri bölümünde değil, kanunun sistematiği açısından TMK.nun boşanma kısmında yer almaktadır. İkincisi ise, TMK.nun 178. maddesi boşanmanın eki niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminatlarla ilgili olup bunlar hakkında uygulanır. Mal rejimine ilişkin davalar ise boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde davalar olmadığını söylemekteler. Konunun çok tartışmalı olduğu ve henüz bir birlikteliğin gerek doktrinde ve gerekse uygulamada sağlanamadığı görülmektedir....
Dosyanın yapılan incelemesinde; tarafların boşanma dava dosyasına sundukları boşanma protokolünde mal rejimin tasfiyesine yönelik bir düzenleme olmadığı gibi, gerekçe ve hükümde de mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir hüküm bulunmadığı, diğer yandan, feragatin somutlaştırılmış bir hak ile ilgili kayıtsız ve şartsız, herhangi bir kuşkuya yer vermeyerecek biçimde açık olması gerektiği, bu durumda, 18.08.2005 tarihli duruşmadaki taraf beyanlarının mal rejiminin tasfiyesi yönünden feragat olarak kabul edilmesinin de mümkün olmadığı anlaşılmakla, Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın boşanma ve fer'ileri ile birlikte mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuş, mahkemece bu talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Davacının mal rejiminin tasfiyesi yönündeki talebi, boşanma kararının kesinleşmesi sonunda incelenebilir hale gelir (TMK m. 225). Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Mahkemece kurulan boşanma hükmünün taraflarca temyiz edilmediği de gözetildiğinde davacı kadının mal rejiminin tasfiyesi talebi incelenebilir hale gelmiştir....
Bu gibi hallerde tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin 1, 2. ve 4. fıkralarına göre değerlendirme yapılmalıdır. Anılan maddede, boşanmanın mali sonuçları üzerinde anlaşma şartı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. Maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk ve 182. maddesinde düzenlenen iştirak nafakası talep haklarına ilişkindir. Anlaşmada ayrıca yer verilmemişse tarafların aralarındaki akdi ilişkiyi tasfiye ettikleri kabul edilemez. Görüldüğü üzere, mal rejiminin tasfiyesi anlaşmalı boşanma kapsamında değildir. Başka bir anlatımla boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenleme, mal rejiminin tasfiyesine yönelik istemleri içermez. Ancak, bu durum tarafların boşanma davasının görüldüğü sırada aralarındaki mal rejiminin tasfiyesini amaçlayan protokol ve sözleşme yapmalarına engel değildir....
Somut olayda, boşanma davasının gerçekleşme nedeni, yargılama süreci ve sonuçları itibariyle mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasının kanuna karşı hile olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Öte yandan, mahkemece boşanma süreci ve sonrası yönünden yapılan değerlendirme de, öncesinde geçimsizliklerinin bulunduğu, mirasbırakanın o süreçte davalıyı vekillikten azlettiği, tarafların bir süre ayrı yaşadıkları yönündeki belge ve tanık beyanları göz önüne alınmadığı gibi mirasbırakanın pek çok taşınmazının bulunduğu da gözetildiğinde, dava konusu taşınmazları aralarında bir husumet bulunduğu ileri sürülmeyen davacı çocuklarından mal kaçırma amacıyla yapmasının gerekçe ve delilleri yeterli bulunmamaktadır. Mahkemenin temlikin muvazaalı yapıldığı yönündeki kabulü, devrin bedelsizliğine ilişkin olup esasen bu durum akit tablolarından da bellidir....
Taraflar, 28.09.2001 tarihinde evlenmişler, 23.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.03.2013 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2.m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Tasfiyeye konu ... ... .... plaka sayılı araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 10.08.2006 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK'nun 231 vd. maddeleri gereğince katılma alacağına ilişkindir....