Aile Mahkemesinin 2009/903 Esas sayılı ilamının incelenmesinde; tarafların anlaşmalı boşanma talebinde bulunduğu, mahkemece tarafların boşanmasına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 09.02.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı annenin boşanma davası duruşmasında yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
ayrı ayrı aylık 600'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
ve tedbir nafakası davalarına yönelik yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 440 TL tedbir nafakası ve 1.000 TL yoksulluk nafakası ile yine kadın yararına 40.000 TL maddî, 40.000 TL manevî tazminata hükmedilmiş, yine kadının birleşen tedbir nafakası davasının da kısmen kabulüne karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/04/2022 NUMARASI : 2022/7 ESAS - 2022/261 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Manisa 2....
nafakası ödenmesine, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. 2....
gerekçesi ile; "1- Davacının yoksulluk nafakası isteminin REDDİNE, 2- Müşterek çocuk YUSUF SAİD KOCABEY lehine Manisa 1. Aile Mahkemesinin 2008/472 E.-2009/399 K. Sayılı ilamı ve Manisa 1. Aile Mahkemesinin 2013/742 Esas sayılı kararı ile hükmedilen aylık 275- TL katılım nafakasının dava tarihinden (18/02/2021) itibaren geçerli olması kaydıyla aylık 400- TL arttırılmasına, aylık 675- TL katılım nafakasının 10/06/2021 tarihine kadar davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakası miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakası arttırımı ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez.TMK'nun 169. maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır. Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının oğlu olduğunu, davacının ... Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olduğunu, anne ve davalı babası arasındaki boşanma davasının devam ettiğini belirterek, aylık 750 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında; davacının ihtiyaçlarını karşıladığını, davacının annesinin de katılım yükümlülüğü olduğu, talep edilen nafakanın davalının yoksullaşmasına neden olacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir....
Somut olayda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından TMK’nın 197.maddesi kapsamında açılan tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece erkeğin davasının reddine, kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile kadın lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, karar davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz üzerine Dairemizin 12.03.2015 tarih ve 2014/19385 Esas ve 2015/4451 Karar sayılı kararı ile kadının kusurlu olduğu belirlenerek erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının tedbir nafakası davasının ise kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyularak verilen kararla erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının ise reddine karar verilmiştir....
gerekçesi ile; "Davanın ve Karşı Davanın KABULÜ ile tarafların BOŞANMALARINA, Müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400- TL tedbir nafakası takdirine, kararın kesinleşmesine müteakip katılım nafakası olarak devamına, Davacı-davalı lehine aylık 450- TL tedbir nafakası takdirine, kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, Davacı-davalının maddi tazminat talebi hakkında mahkememizin görevli olmadığı görülmekle talebin kararın kesinleşmesine müteakip TEFRİKİNE, Davacı-davalı lehine 25.000- TL manevi tazminat takdirine, davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya ödenmesine, Davacı-davalının ziynet alacağı, eşya alacağı ve mal paylaşımı talebinin tefrik edildiği görülmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Davalı-davacının tedbir nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ ile müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine,"...