AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2022 NUMARASI : 2022/148 ESAS 2022/183 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin boşandığını, ortak çocuk Gözde Nur'un velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanma sırasında çocuk için nafakaya hükmedilmediğini, çocuğun yaşının büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını müvekkilinin çalışmadığını, çocuğun özel yurtta kaldığını belirterek aylık 1500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı / vekili cevap dilekçesi sunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından 02/01/2017 tarihli dilekçe kendisi ve müşterek 2 çocuk için tedbir nafakası istemi ile açılmış, dava sırasında tarafların boşanmalarına ilişkin karar 26/04/2017 tarihinde kesinleştiğinden davacı vekili 09/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmolunan tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (...) tarafından ise, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen tazminatların ve tedbir nafakasının miktarı ve başlangıç tarihi ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı(nın) tüm, davalı-davacı (nın) ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı, birleştirilen boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde, yoksulluk nafakası talep etmiş, miktarını daha sonra açıklayacağını...
Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise; 07.02.2018 tarihli karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki davanın kabulüne, iki tarafın tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadının çeyiz alacağı talebinin kabulüne, davalı-karşı davacı kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası verilmesine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, çeyiz alacağı davası, yargılama gideri yönünden istinaf edilmiştir....
Mahkemece, davacı için aylık 400.00 TL, müşterek çocuklar Batuhan ve Metehan için aylık 250,00 şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiştir. TMK.175 md. hükmüne göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir." Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi de yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası, boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir. Yoksulluk nafakası boşanma sırasında istenilmişse, boşanmaya karar verilen hükümde yoksulluk nafası da karar altına alınacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı karşılıklı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde; davalı ile 12.11.2008 tarihinde boşandıklarını, boşanma davasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığını, ancak boşanmadan sonra yoksulluğa düştüğünü, lehine aylık 600 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ilk celsede, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 31.03.2011 tarihli ara kararla nafakaya ilişkin karar 24.05.2010 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle zamanaşımı savunmasının reddiyle yargılamaya devam edilerek, davacının yoksulluğa düşmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra hüküm ifade eden, boşanmaya bağlı fer'i bir haktır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili isitnaf dilekçesinde taleplerinin tedbir nafakası istemine ilişkin olduğunu, tedbir nafakasının her zaman istenebileceğini ileri sürerek tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış çocuk için aylık 1000- TL tedbir ve iştirak nafakası ile kendisi için aylık 1000- TL tedbir ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasında görülen boşanma davasında iştirak ve yoksulluk nafakası istemi olmadığından bu hususta hüküm kurulmadığını, boşanmaya ilişkin hükmün henüz kesinleşmemiş olduğunu belirterek eldeki davayı açtığını beyan etmiştir. Bilindiği üzere boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yoksulluk nafakası davası açılması mümkün olup mahkemece yasal şartların varlığı halinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi mümkündür....
Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların, 20.11.2007 tarihli kararla boşandıklarını, kararın kesinleştiğini; ancak, nafaka ve tazminat talepleri yönünden davanın devam ettiğini; davacının, davalıdan daha az kusurlu bulunduğunu; ev kadını olup geliri bulunmadığından, aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "Her ne kadar boşanma davasından sonra da yoksulluk nafakası istenebilir ise de bu ancak davanın reddini isteyen taraf için geçerli olacağı; karşı dava açarak boşanmayı isteyen ve bu davadan tedbir nafakası da talep eden davacının boşanma kararı verildikten sonra artık bu karara dayanarak yoksulluk nafakası isteyemeyeceği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur, gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozularak Dairemize gönderilmiştir. E)BOZMA SONRASI YARGILAMA VE DİRENME KARARI: Dairemizin 22/06/2022 tarih, 2021/378 Esas, 2022/1136 ilamının iştirak nafakası dışında kalan kısımlarının Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 12.12.2022 tarihli ilamı ile onandığı ve onama tarihi itibari ile bozma kapsamı dışında kalan kısımların kesinleştiği anlaşılmaktadır. Diğer bir ifade ile boşanma hükmü, buna bağlı olarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası, velayet, kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin hükümler kesinleşmiştir. Davadan feragat, davaya son veren bir taraf işlemidir ve hükmün kesinleşmesine kadar her zaman yapılabilir (HMK m. 307, 310)....