davanın reddi ile yuvasının kurtulduğunu, eşinin evine geri dönmesini ve yeniden bir aile olmayı beklerken boşanma davasının arkasında yatan gerçek sebebi öğrendiğini ve bir kez daha derinden sarsıldığını, davacı/karşı davalı evlilik birliği devam ederken bir başka kadın ile aile hayatı yaşamış olup, bu ilişkiden bir kız çocuğu olduğunu ve çocuğunu nüfusuna kaydettirdiğini, tarafların yıllar önce pek çok davetlinin katıldığı kalabalık bir düğün yaptıklarını, yapılan düğünde gerek müvekkilinin ailesi, gerek davacının ailesi, gerekse akraba ve yakın çevreleri tarafından pek çok ziynet eşyası müvekkiline takıldığını, düğüne ait kamera kayıtları ve fotoğraflar da mahkemeye sunulmak üzere taraflarınca hazır edildiğini, davacı/karşı davalı düğünden kısa bir süre sonra gerek evin ihtiyaçları gerekse işinde sermaye olarak kullanmak için düğünde takılan tüm ziynet eşyalarını müvekkilinden aldığını belirterek, cevap dilekçesi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, boşanma davası...
şekilde daha yüksek miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, hükmedilen nafakalarla günümüz ekonomik şartlarında müvekkilinin ve müşterek çocuğun asgari yaşam standartlarının dahi sağlanmasının mümkün olamayacağını, evin kirasını faturalarını, gıda masraflarını, hayatını sürdürebilmek için almak zorunda olduğu özel ihtiyaçlarını ve çocuğunun eğitim, beslenme, barınma ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olan müvekkilinin boşanma ile yoksulluğa düşeceğini, ziynet eşyası talepleri yönünden tam kabul kararı verilmesi gerekirken, kısmen kabul kısmen red kararı verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı tarafça bozdurulduğu ve bir daha da müvekkiline iade edilmediğinin ispatlanıldığını, yerel mahkemece ziynet eşyasına ilişkin davalarının sübut bulduğuna kanaat getirerek karar oluşturulduğunu, davacı-karşı davalı tarafın ziynet eşyasının miktarına ilişkin herhangi bir itirazı olmadığı hususları dikkate alınarak talep ettikleri...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde ile; kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve nafakalar ile birleşen dava ile hükmedilen nafakaya yönelik olarak kararı istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın kabul edilmiş olmasını, nafaka ve manevi tazminat miktarını, birleşen davanın kısmen kabul edilmiş olmasını istinafa getirmiştir. Tarafların boşanmanın ferileri konusunda anlaştıklarını beyan ederek 04/07/2022 tarihli protokol sundukları görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan asıl ve karşı dava boşanma, ziynet alacağı, birleşen dava önlem nafakası isteminden ibarettir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların tekrar bir araya geldiğini, davacı kadının davalıyı affettiğini, aldatma vakıasının somut deliller ile ispat edilemediğini belirterek boşanma, kusur tespiti, tazminat, nafaka, velayet ve ziynet eşya alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; davalının istinaf dilekçesinin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
sürerek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 10.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faiziyle tahsiline, bilahare sunduğu ıslah dilekçesiyle ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde 87.254,40 TL bedelin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından asıl davanın reddi ve ferileri ile ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise karşı davanın reddi ve ferileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.11.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... Çırna geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Davalı T3 ziynet ve eşya alacağı davasının kabulüne yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve ferileri ile ziynet ve eşya alacağı talebine (TMK m.166/1, 226) ilişkindir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet ve eşya alacağına ilişkin (TMK m.166/1, 226) eldeki davalarda istinaf incelemesi, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) yapılmıştır....
T4 İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 30/05/2023 Yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemizin 26/05/2023 tarih 2022/1038 Esas, 2023/587 Karar sayılı boşanma ve ferileri ile ziynet istemli dosyadan tefrik edilerek iş bu esasa kaydı yapılan ziynet alacağına ilişkin dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ; Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 13.10.2017 tarihinde birlikte yaşadıklarını, 30.01.2019 tarihinde evlendiklerini, çocuklarının olmadığını, evliliklerinin başından beri davalının müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, mevsimlik işçi olarak çalışmaya gidip, yılın 6- 7 ayı eve uğramadığını, müvekkilinin davalının ailesi ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını, müvekkilinin doktor tarafından uyarılmasına rağmen evin ağır işlerinin yaptırılması sebebiyle düşük yaptığını, tarafların görücü...
Davalı-davacı kadının Ziynet ile ilgili karara yönelik istinaf başvurusunda; Boşanma ve ferileri ile ziynete ilişkin taleplerin nitelikleri,delillerin toplanmasındaki ve değerlendirilmesindeki farklılıklar dikkate alındığında bu yönden tefrik kararı verilerek dairemizin ayrı esasına kaydı uygun görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Tanık anlatımlarının hiçbirisinin davacının iddialarını doğrulamadığı, görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, bilgilerinin duyuma ilişkin olduğu, tanıkların yer ve zaman kavramı içermeyen ve taraflardan duyuma dayalı olan anlatımlarının hükme esas alınamayacağı gerekçesiyle boşanma davasının reddine, mevcut delil durumu ve tanık anlatımlarına göre de ziynet eşyaları ile ev eşyalarının da davalıda kaldığı hususu ispat edilemediğinden bu alacaklar bakımından da davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen boşanma davası ve ferileri yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma, ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir....