Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacı erkeğin açtığı boşanma davasında; davacı erkeğin 14.02.2016 tarihinde ölümü nedeniyle evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiği bu nedenle boşanma davası konusuz kaldığından boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının da TMK 181/2 maddesi uyarınca kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiş, kararın davacı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.10.2020 tarih 2020/3076 Esas 2020/4484 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı mirasçıları tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı erkeğin TMK'nun 164. maddesine dayalı olarak boşanma davası açtığı, dava dilekçesinin konu bölümünde ve içeriğinde bunu açıkça yazdığı, davacı vekilinin de 09.12.2015 tarihli duruşmada da davanın terk nedeniyle boşanma davası olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre; dava TMK 164. maddesine dayalı terk nedeniyle açılan boşanma davasıdır....

    Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek ortak çocuk ve kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince ortak çocuk ve kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru ise de hükmedilen tedbir nafakalarının miktarları azdır....

    nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına ilişkin karar ve karar gerekçesinin, sabit geliri ve mal varlığı olmayan, boşanma davası açılmak ile ayrı yaşama hakkı elde eden boşanma ile yoksul duruma düşecek durumda olan davacı kadın lehine TMK.'nun 169. ve 175. maddeleri uyarınca dava tarihinden boşanma kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra takdir edilen yoksulluk nafakası ve miktarlarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, gelir seviyeleri ve yaşantılarına, belirlenen kusur durumuna, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; belirlenen kusur durumuna, davacı kadının boşanma davasının TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca kabulüne, kadın lehine takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar (TMK m. 185). Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Birliği eşler beraberce yönetirler. Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar (TMK m. 186). Ana, baba ve çocuk, ailenin huzur ve bütünlüğünün gerektirdiği şekilde birbirlerine yardım etmek, saygı ve anlayış göstermek ve aile onurunu gözetmekle yükümlüdürler (TMK m.322). Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır (TMK m. 327)” şeklindedir. Ayrıca Türk Medeni Kanununda evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

    Aile Mahkemesinin 01/06/2021 tarih ve 2019/241 Esas, 2021/368 Karar sayılı kararının birleşen davaya ilişkin bentlerinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının ise aynen MUHAFAZASINA, B)6100 sayılı HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2.maddesi uyarınca gerekçe açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davalı-davacı T3 birleşen boşanma davasının KABULÜ ile; Yozgat İli, Aydıncık/Yozgat İlçesi, Güroğlu Mah., Cilt No:49, Hane No:6, BSN:49'de nüfusa kayıtlı, Hüseyin ve Rahimeden olma, 04/07/1964 Ordu doğumlu, T.C. kimlik numaralı T3 ile; aynı hane ve BSN 22'de nüfusa kayıtlı, Güzel ve Şehriban'dan olma, Güroğlu 01/05/1958 doğumlu, T.C. kimlik numaralı T1 TMK'nın 161. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 2- Davalı-davacı T3 terditli olarak açtığı TMK'nın 166/1. maddesine dayalı açmış olduğu boşanma davası hakkında, özel sebebe dayalı olarak boşanma kararı verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, 3- Davalı-davacı kadın manevi tazminat...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak (TMK m. 166/l-2)boşanma davası açılmış olup, ön inceleme duruşmasından sonra tarafların anlaşmaları üzerine mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....

      Aslında Dairem açıkladığım düşüncemi destekler şekilde bir kadının aralarında meydana gelen olaylardan sonra sürekli kalma niyetiyle “ailesinin yanına dönerek” o yer Aile Mahkemesinde boşanma davası açabileceği düşüncesini de sergilememiş değildir; “..Davacı kadın taraflar arasında meydana gelen olaylardan sonra ...a ‘ailesinin yanına’ dönerek Erzurum Aile Mahkemesinde boşanma davası açmıştır. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. (TMK.m.19/1) Davacı kadın sürekli kalma niyetiyle ...’a ‘ailesi yanına’ döndüğü ve kendi yerleşim yerinde boşanma davası açtığı gözetilmeden işin esasinin incelenmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” (Y2HD, 20.04.2006, 21518-5959) Sonuç olarak; inceleme konusu olan davada davacı “kadın” tarafından “sürekli kalma niyetiyle” oturduğu yer (TMK. m. 19 f. I) (=yerleşim yeri) olan ve bu sebeple davacı kadının yerleşim yeri (TMK. m. 168) olan yerde/doğru yerde boşanma davası açılmıştır....

        Cilt (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s.1068-1082); Ömer Uğur GENÇCAN, "4721 Sayılı Türk Medenî Kanununa Göre Evliliğin Genel Hükümleri", Yargıtay Dergisi, Cilt:29, Ocak-Nisan 2003, Sayı:1-2, Sayfa:43-49.) - TMK. m.185-186 hükümlerine ilişkin "yoksunluğun" dava dosyasında kanıtlanması, "mevcut menfaatleri" boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir kuralının uygulanmasına elbette gerekçe oluşturabilir. Ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle (TMK. m. 166 f. I) açılan "her boşanma davasında "davanın kabul edilmesi istekte bulunan tarafa (kadın ya da koca) "otomatik olarak" da maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilmesini gerektirmez. Başka bir anlatımla boşanma davasında maddi tazminat (TMK. m. 174 f....

          Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava ve karşı dava ile tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin reddedilen boşanma davasına, kadın yararına ara kararla hükmedilen tedbir nafakası hakkında karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı karşılıklı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2015 yılında evlendiklerini, 1 çocuklarının olduğunu, davalının bağımsız bir konut açmadığını, ailesi ile yaşamaya zorladığını, sürekli sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, geçim ile ilgilenmediğini, geçimin ailesi tarafından karşılandığını, 2016 yılı ekim ayında bıçakla saldırdığını, bunun üzerine Avusturya'daki ailesinin yanına döndüğünü, tekrar bir araya gelmediklerini, boşanma davası açarsa öldürmekle tehdit ettiğini, davalının 2 ayrı ceza dosyasında cinsel istismar ve şantajdan ceza aldığını, haysiyetsiz hayat sürdüğünü, ayrılık süresince de maddi ve manevi ilgilenmediğini, bu sebeple öncelikle TMK 163.maddesi uyarınca aksi halde TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin tarafına verilmesine, kendisi için 750 TL tedbir-yoksulluk, müşterek çocuk için 500 TL tedbir-iştirak nafakasına, lehine 75.000 TL maddi-75.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep...

          UYAP Entegrasyonu