Ergin müşterek çocuk için boşanma davasında tedbir ve iştirak nafakası talep edilemez. Davalı annenin ergin çocuk için nafaka talebinde aktif husumeti yoktur. Bu haliyle ilk derece mahkemesince husumet yokluğundan talebin reddine karar verilmesi gerekirken olumlu olumsuz karar verilmemesi nedeniyle davalı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile "davalı tarafın husumet yokluğu nedeniyle müşterek ergin çocuk için tedbir nafakası talep edemeyeceği" dikkate alınarak talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2019/400 ESAS 2019/596 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2019/400 ESAS 2019/596 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Öte yandan; boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir. Ancak eşlerin ekonomik durumlarının birbirine yakın olması durumu söz konusu ise bu durumda geçici tedbir nafakası verme zorunluluğunun ortadan kalkacağı söylenebilir. Ayrıca belirtilmelidir ki, Yargıtay içtihatları ile bir başkası ile evlilik dışı birliktelik yaşayan eşe tedbir nafakası verilmeyeceği hususu benimsenmiştir. TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası, hâkim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasında verilen kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden sona erer....
Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava olan boşanma davasının reddine, birleşen dava olan tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, her iki boşanma davası, fer'ileri ve birleşen davada müşterek çocuk yararına verilen tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının kendisinin reddedilen boşanma davasına Ve müşterek çocuk yararına verilen tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden ve dosya kapsamından, taraflar ...'da ...'te birlikte otururken davacı-karşı davalı kadının müşterek haneden ayrılarak ...'a taşındığı ve davalı-karşı davacı erkeğin eşini, ... ...'...
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davalı-davacı kadın; İzmir 22. Aile Mahkemesi 2021- 286 esas sayılı dosyası ile TMK 161 ve 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açtığını beyan etmiştir....
Bendindeki yoksulluk nafakasına, 9.ve 10.bendindeki iştirak nafakalarına yönelik kısımların KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, (,9,10.bentlerdeki tedbir nafakalarına yönelik kısımların 8a,9a,10a bentleri olarak aynen muhafazasına,) BUNA GÖRE; 6.bent yerine geçmek üzere: Davalı-davacı kadın için 50.000TL maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, 7.bent yerine geçmek üzere: Davalı-davacı kadın için 50.000TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına ödenmesine, 8.bendindeki yoksulluk nafakası yerine geçmek üzere 8b bendi olarak: Davalı-davacı kadın için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 700,00TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, 9.bendindeki iştirak nafakası yerine geçmek üzere 9b bendi olarak: Müşterek çocuk Betül için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 700,00TL...
Bu durumda, hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemi alır.Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi durumunda da diğer eş parasal katkı talebinde bulunabilir.Somut olayda, davalı koca tarafından 2006 yılında davacı aleyhine boşanma davası açıldığı, açılan boşanma davasının reddine karar verildikten sonra tarafların fiilen ayrı yaşamaya devam ettikleri,davacı kadın tarafından 05.03.2009 tarihinde ayrı yaşamada haklı olduğu gerekçesi ile tedbir nafakası davası açıldığı, davalı koca tarafından 13.08.2009 tarihinde yeniden açılan terk nedenine dayalı boşanma davasının iş bu nafaka dosyası ile birleştirildiği, birleştirme sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde; birleşen dava yönünden, tarafların boşanmalarına, davalı eş için hükmedilen aylık 250 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan tahsiline, asıl dava yönünden, aylık...
KARAR : Bozma sonrası asıl dava ret- birleşen dava kabul Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine ve kadının tedbir nafakası istemli davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı-birleşen davalı erkek vekili 26.04.2010 tarihli dava dilekçesinde; tarafların 01.11.2008 tarihinde evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının 2009 yılı Mayıs ayında evi terk ettiğini, bunun üzerine Mersin 1....