İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili, boşanma kararını istinaf etmediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası, maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, eşinin 17.04.2012 tarihinde evi terk ettiğinden bahisle 28.08.2012 tarihinde ihtar isteğinde bulunmuş, ihtarın sonuçsuz kalması üzerine boşanma (TMK. md. 164) davası açmıştır. Mahkemece, davalı kadın tarafından 05.03.2007 tarihinde açılan ve kabul edilerek 31.07.2008 tarihinde kesinleşen tedbir nafakası (TMK. mad.197/1) davasında kadının ayrı yaşamakta haklılığının kanıtlandığı belirtilerek erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Birleşen (2021/13 esas sayılı) davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının ne müvekkiline ne de kız çocuklarına değer verdiğini, 04/02/2019 tarihinde davalının bu evden ya sen git yoksa ben terk edeceğim, hasta olursan sana bakmam, eden defol, evi de yakarım seni de yakarım gibi sözlerle müvekkilini evden kovduğunu, müvekkilinin oğlunu çağırarak evden ayrılmak zorunda kaldığını, davalının Mahkememiz 2020/11 esas sayılı dosyasında terke dayalı boşanma davası açtığını, davada iddia edilenin aksine müvekkilinin müşterek konutu terk etmek zorunda bırakıldığını belirterek tarafların boşanmalarını, müvekkiline 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
talebinin kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren reşit olduğu 03/07/2016 tarihine kadar aylık 200 TL tedbir nafakası (önlem nafakası) davalı babadan alınarak davacıya ödenmesine, (karşı davada tedbir nafakası hükmü kurulduğundan, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), fazlaya ilişkin talebin reddine,davacı kadın lehine tedbir nafakası (önlem) talebinin kısmen kabulü ile; dava tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasının (önlem nafakası) davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine (karşı davada tedbir hükmü kurulduğundan, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/08/2021 NUMARASI : 2021/5 E 2021/593 K DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek eş tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkek eşin, davalı-davacı kadın eşin tedbir nafakası davası ve bu dava nedeniyle verilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden mahkemeninde kabulünde olduğu üzere davacı-davalı erkek eşin, eşine fiziksel şiddet uygulayıp hakaret ettiği, davalı-davacı kadın eşin de sık sık ortak konutu terk ettiği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tedbir nafakası, karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece tarafların davalarının tümünün reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Ne var ki önlem alınmasını isteyen taraf, bu önlemlerin daha sonraki bir tarihten geçeli olacak şekilde alınmasını istemiş ise talep tarihinden veya boşanma davasına rağmen bu tarafın geçimini diğer taraf sağlamaya devam ediyor ise buna son verildiği tarihten geçerli olacak şekilde tedbir nafakası tayin edilmesi mümkündür. Davalı, 20.10.2010 tarihli cevap dilekçesinde “beş aydır ailesinin yanında sığıntı olarak yaşadığını” bildirmiş ve lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir. Dava sırasında kısa süreli eve dönmüş olması bu dönemde geçimini kocanın sağladığı belli olmadıkça tedbir nafakasının yeniden ayrıldığı tarihten geçerli olacak şekilde tayin edilmesini gerektirmez. Bu bakımdan davalı yararına dava tarihinden geçerli olacak şekilde tedbir nafakası tayini gerekir....
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, terke dayanarak açılan boşanma davasının reddinin gerektiğini, somut olayda davacının müvekkiline göndermiş olduğu terk ihtarının akabinde terk sebebiyle boşanma davası açtığını, terk ihtarı gönderen eşin gerçekten eşinin ortak konuta dönmesini istemesi gerektiğini, müvekkilinin davacının evin ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle 2016 yılı ortalarında ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını, Samsun 2.Aile Mahkemesinin 2016/841 Esas ve 2017/586 Karar sayılı dosyasıyla önlem nafakası davası açtığını, dosyanın karara çıktığını, mahkeme kararına göre bir miktar tedbir nafakasına hükmedildiğini, davacı karşı davalının müvekkilinin ayrı yaşamakta haklı olduğu mahkeme kararı ile belirlenen dönemde ihtar isteğinde bulunduğunu, davacı karşı davalının evlilik birliğinde sadakat yükümlülüklerine aykırı davrandığını, müvekkiline karşı hakaret, tehdit, psikolojik ve fiziksel şiddet...
Boşanma davaları ve kusur belirlemesi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Dosyanın tetkikinden, davacı-davalı erkeğin 09/10/2014 tarihli ihtarname ile kadına eve dön ihtarında bulunduğu, ihtarnamenin davalı-davacı kadına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, asıl davanın 10/01/2018 , birleşen davanın 07/03/2018 tarihinde açıldığı ve her iki tarafın da dilekçelerinde terk ihtarına delil olarak dayandıkları anlaşılmıştır. Davacı-davalı eş terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylar da Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemez. İhtar istek tarihinden sonra davalı-davacı kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranış iddia ve ispat edilememiştir. Davacı-davalı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı boşanma davası da yoktur....